ABD Başkanı Barack Obama, rehinelere ilişkin politika değişikliğini Beyaz Saray’da açıkladı. Terörizmle bağlantılı gruplarca, 2001’deki 11 Eylül saldırılarının ardından 80’den fazla Amerikalı’nın rehin alındığını ifade eden Obama, yönetim olarak, bu rehinelerin ülkelerine güvenli şekilde geri getirilmesi ve ailelerine sahip çıkılması için ellerinden gelen her şeyi yapmaları gerektiğini söyledi.

Rehinelerin ailelerinin, yakınlarının kurtarılması konusunda bakanlıklar ve kurumlar arasında iş birliğinin olmadığından, bürokrasi içinde kaybolup gitmekten ve bazı noktalarda başvurmayı düşündükleri yollar nedeniyle tehdit edildiklerinden şikayetçi olduklarını anlatan Obama, “Bunlar kesinlikle kabul edilemez” ifadesini kullandı.

Yeterince acı çeken bu ailelerin, hükümet tarafından göz ardı edildiklerini asla düşünmemeleri gerektiğini dile getiren Obama, bu noktada rehine politikalarının kapsamlı şekilde gözden geçirilmesi talimatını verdiğini bildirdi.

Bu noktada atacakları adımları sıralayan Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerikalı rehinelerin evlerine güvenli şekilde dönmesi en büyük önceliğimiz ve bu noktada ulusal güç unsurlarının hepsini kullanacağız. ABD yönetiminin, Amerikalı rehineleri elinde bulunduran terör gruplarına fidye ödeme gibi tavizlerde bulunmayacağını teyit edebilirim. Bu kamuoyunda önemli tartışmalara neden olabilir ancak bu özellikle aileler için zor ve hassas bir konu. Buna sadece başkan olarak değil, aynı zamanda bir eş ve baba olarak bakıyorum, eğer benim ailem tehlikedeyse, onları geri kazanmak için her yolu denerdim. Hükümetin teröristlere fidye ödemesinin, daha fazla Amerikalı’yı tehlikeye attığını ve bununla da durdurmak istediğimiz terörizme kaynak oluşturduğumuzu düşünüyorum. Dolayısıyla politikamız sonunda daha az Amerikalı’yı tehlikeye sokacak”.

“Ailelere fidye davası açılmayacak”

Obama ayrıca politika değişikliğinin,  yönetimin, rehinelerin ailelerinin veya onlara yardımcı olan üçüncü şahısların rehin alıcılarla iletişim kurmalarını engellemeyeceğini belirterek, hükümetin bu noktada ailelere yardımda bulunabileceğini anlattı.

Obama, hiçbir aileye, rehinelerini geri getirmek için fidye ödemelerinden dolayı dava açılmayacağına vurgulayarak, ailelerin acılarına böyle bir tehditle daha fazla sancı eklemenin yapacakları en son şey olması gerektiğini ifade etti.

Obama’ya “Ticareti Geliştirme Yetkisi” 

Diğer taraftan, ABD Senatosu, Başkan Barack Obama’ya “Ticareti Geliştirme Yetkisi” (TPA) verilmesine ilişkin tartışmalı yasa tasarısını onayladı.

ABD Kongresi’nin, Obama’nın imzaladığı anlaşma şartlarını değiştirme hakkından vazgeçmesini öngören TPA yasa tasarısı, Senato’da 38’e karşı 60 oyla kabul edildi.

Aynı zamanda “Hızlı Yasama Yetkisi” olarak da adlandırılan kanun teklifi, ABD Temsilciler Meclisi’nden geçen hafta yapılan oylamada geçmişti.

Böylece Kongre’nin her iki kanadında da onaylanan TPA yasa tasarısı, son olarak Obama’nın imzasına sunulacak. 

Obama’nın zaferi

ABD Basını, Beyaz Saray’ın öncelikleri arasında yer alan Trans Pasifik Ortaklığı (TPP) ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) açısından kritik olan tasarının Kongre engelini aşmasını, yönetim adına büyük bir zafer olarak değerlendirdi. 

Obama’ya müzakereleri süren anlaşmaları hızlandırma imkanı tanıyacak yasa tasarısı, özellikle Pasifik Okyanusu’na kıyısı bulunan 12 ülke arasında imzalanması planlanan TPP için büyük önem taşıyordu. 

Küresel ekonominin yüzde 40’ını temsil edecek TPP’nin Obama’ya verilen “Hızlı Yasama Yetkisi” sayesinde sene sonuna kadar hayata geçirilebileceği belirtiliyor. Buna karşın, ABD ve Avrupa Birliği arasında müzakere edilen TTIP’in 2017’den önce yürürlüğe girmesi mümkün görünmüyor.