Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Terör, ayrımı yapmadan masumları hedef alır, kuralı yoktur, kan ve acıdan beslenir. Güvenlik ve istihbarat kurumları büyük bir gayretle terör örgütlerinin üzerine gidiyor. Etrafımızda oluşturulmaya çalışılan kuşatmayı paramparça edeceğiz.
(Bağdat’taki saldırı) Menfur saldırıda hayatını kaybeden Iraklı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Terör eylemlerinde hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin ve Irak halkının başı sağ olsun. Daha birkaç gün önce aynı örgütün İstanbul’da gerçekleştirdiği terör eylemine maruz kalmış bir ülke olarak, Iraklı dostlarımızı, kardeşlerimizi çok iyi anlıyoruz. DAİŞ denilen terör örgütü, İslam’ın ve Müslümanların adını kullanarak aziz dinimizi ve mensuplarını hedef alan son dönemdeki en büyük şer örgütüdür. Bu örgütün İslam’la ve Müslümanlıkla en küçük bir ilişkisi yoktur. Tam tersine bu örgütün tek hedefi İslam’a ve Müslümanlara zarar vermektir.
DAİŞ ve PKK içinde yer alan ve hala bu örgütlerin gerçek yüzünü görememiş kişilere sesleniyorum. Gelin bir an önce bu yanlıştan dönün. Kendi inancınızın mensuplarına, kendi milletinize, kendi ülkenize zarar vererek elde edebileceğiniz hiçbir şey yoktur, olamaz.
Bizim Filistin’de, Gazze’de ne yaptığımızı oradaki kardeşlerimiz çok iyi bilir. Bunu kimseye de bizim buralardan mikrofonlarla meydanlardan anlatmamıza gerek yok. ‘Şunu, şunu yaptık’ demeye gerek yok. Biz ‘at denize balık bilmezse Halik bilir’ anlayışıyla yola devam ediyoruz ve bundan sonra da böyle devam edeceğiz:
Yaşanan terör olayları, tespit edildiğinde önlenenlerin yüzde 1’i, 2’si kadardır. Güvenlik güçlerimiz, istihbarat kurumlarımız, büyük bir gayretle terör örgütlerinin üzerine gidiyor. Tabii Türkiye’nin dünyanın en eli kanlı, en vahşi terör örgütlerinin neredeyse hepsinin ortak hedefi haline gelmiş olması düşündürücüdür. Biz, terör örgütleri, terör eylemleri, teröristler aracılığıyla ülkemize verilmek istenen mesajları gayet iyi biliyoruz. Cevabımızı da her fırsatta veriyoruz. Devleti ve milletiyle bir bütün haline gelmiş olan Türkiye’yi, eskiden olduğu gibi bu tür dayatmalarla rayından çıkartabileceklerini sananlar, yanıldıklarını gördükçe saldırıların dozajını da artırıyorlar. AB ve ABD bölgede Türkiye’ye karşı ikircikli bir politika izliyor.
Bu ülke, sadece bizim, sizin, 79 milyonun ülkesi değildir. Yüzlerce milyon mazlumun, mağdurun, garibin gözü de gönlü de inanın bu ülkeye dönmüş durumdadır. Kendi geleceklerini bizim geleceğimizle eş tutan bu insanları, hayal kırıklığına uğratamayız. Sorumluluğumuz büyük. Biz de önümüzdeki şartlar ve imkanlar çerçevesinde, bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz. Değerli kardeşlerim, makam, mevki, mal, mülk bunların hepsi geçicidir. Asıl olan hep söylediğim gibi, bu kubbede hoş bir sada bırakmaktı