3.köprü ‘çok sağlam’ çıktı

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yapımında kullanılan başta beton olmak üzere malzemelerin kalitesinin standartların çok üstünde çıktığı bildirildi

3.köprü ‘çok sağlam’ çıktı

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile bağlantı yollarında kullanılan malzemelerin kalitesi ve mukavemetinin beklenenin çok üzerinde olduğunun tespit edildiği bildirildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Yapı Malzemesi Laboratuvar Sorumlusu Doç. Dr. Hasan Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün denetlenen yapı malzemeleri hakkında AA muhabirine bilgi verdi.

Yıldırım, üniversitenin sahip olduğu laboratuvarda modern testlerin hepsini yaptıklarını dile getirerek, elde ettikleri sonuçları tarafsız bir gözle isteyen firmalara ulaştırdıklarını söyledi.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde beton mukavemetini ve kullanılan malzemeleri denetlediklerini belirten Yıldırım, şu bilgileri verdi:

“Köprüde en önemli olan bölümler ayak ve halatlardır. Bunlardan sonra yollar, viyadükler, menfezler gelir. Köprünün ayakları projede C50 olarak belirlenmiş. Betonların kalitesi yabancı denetmenler tarafından da denetleniyor. Söz konusu betonun çekme ve sünme oranları vardır. Betonun zamanla ne kadar kısalacağı ölçülmeye çalışılır. Bu yapılar 10-20 yıllık olmadığı için uzun süreli yapılar olması gerekiyor ve daha sonra değişim imkanı olmuyor. Köprü ayakları deniz suyuna, sülfata maruz kalıyor. Bu nedenle betonun içerisindeki özellikler de ona göre oluyor. Gelen talep üzerine beton numunelerini aldık ve 8 aylık rötre ve sünme deneylerine tabi tuttuk. Acaba C50 dedikleri beton gerçekten bu düzeyde mi diye baktık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün beton mukavemetinin C50’nin çok çok üzerinde olduğunu gördük. Köprünün beton kalitesi C60’larda çıktı. Bu çok olumlu. Çünkü yıllar sonra köprü ayağı güçlendirilmesi yapılamaz.”

“Halatların yarısı bile iş görür”

Doç. Dr. Yıldırım, köprüde kullanılan halatların yurt dışında geldiğini anımsatarak, sanılanın aksine Türkiye’de de bu malzemenin denetiminin yapıldığını söyledi. Dışarıdan bakıldığında tek parça gibi görülen halatların aslında birbirine sarılmış binlerce telden oluştuğunu kaydeden Yıldırım, “Halatı oluşturan her tel 4-5 milimetre kalınlığında ve çelikten imal edilmiştir. Köprünün eyer kısmında diğer yakaya dağıtılarak belirlenen yerlere saplanıyor. Burada en ufak hata olamaz. Şu anki halatların kalitesine bakıldığında yarısı dahi olsa iş görür. Elimizdeki MTS makinesiyle bu halatların sağlamlığı sınanıyor. Sadece inşaat yapı malzemesi değil, bir maden ve kimya mühendisliği bölümü gibi çalışıyoruz. Yurt dışındaki halatlara göre köprüde kullanılan halatların taşıma kapasitesi daha fazla çıktı” ifadesini kullandı.

Halatların geçtiği eyer bölümünün betonunun daha farklı bir içeriğe sahip olduğunu aktaran Yıldırım, köprü haricinde bağlantı yollarının da denetlendiğini dile getirdi. Yıldırım, tünellerde de birçok deney yaptıklarını, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Türkiye’deki en sağlam yapılardan biri olduğunu belirterek, İstanbul’da C50 olarak başka işlerin de yapıldığını fakat bu derece beton dökülmediğini söyledi.

Depreme dayanıklılığı

Benzer büyüklükteki yapılarda depreme dayanıklılık konusunda fikir belirtilemeyeceğine vurgu yapan Yıldırım, “Belirli şiddete dayanıklı diye söylentiler oluyor. Yönetmelik var. Depremin büyüklüğüne göre şartnameler hazırlanmış. Belli zeminde belli yapıların inşa edileceğinin standartları belirlenmiştir. Siz o köprü ayaklarını başka bir yere yerleştirseydiniz, böyle bir kaya zemin haricinde o zaman başka standartlar konuşulacaktı. Bu durum yerine göre değişir. 8’e dayanıklı bir binanın fay hattı yakınına konulması farklı bir sonuç doğurur. O nedenle bir mühendis ‘şu şiddete dayanıklı’ diyorsa bu ifade yanlıştır” şeklinde konuştu.

Köprü için özel laboratuvar kuruldu

Denetimlerde görev alan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Araştırma Görevlisi Adil Orçun Kaya ise köprü beton örneklerinin özel olarak hazırlanan laboratuvarda özel iklim koşullarında denetlendiğini söyledi.

Kaya, köprüde kullanılan betonların farklı günlerde döküldüğünü ve deneye tabi tutulduğunu anlatarak, “Beton örneklerine belirlenen miktarlarda yük uyguladık ve zamana bağlı deformasyonlarını ölçtük. 8 ay boyunca buradan veriler aldık. Köprü inşaatı olduğu için özel bir iklimlendirme yaptık burada ve yüzde 70 bağıl nem uyguladık” dedi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X