Bakan Volkan Bozkır, İspanya’nın başkenti Madrid’e yaptığı resmi ziyarette, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik süreciyle ilgili gelinen noktayı ve gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde müzakerelerin durduğu zannedilen son sekiz senede aslında çok önemli çalışmalar yapıldığını vurgulayan Bozkır, “Bizim amacımız Türkiye’yi AB standartlarına eriştirmektir. Aslında gerçek tabloda 28 faslı açmış 14 faslı kapatmış bir Türkiye’den bahsedebiliriz. Ve Türkiye iki sene sonra bütün fasılları kapatmış olacaktır. Bu sayede Türkiye’nin seviyesi müktesebat bakımından AB’nin seviyesinde olacaktır” diye konuştu.
Bozkır, bugün bile Türkiye’nin ekonomik durumunun, 22 AB ülkesinden daha iyi durumda olduğunu ve şu anda Maastricht kriterlerini yerine getiren iki ülkeden birinin Türkiye olduğunu belirtti.
Türkiye’nin üyelik sürecinde AB’yi hep şaşırttığını ancak Türkiye’nin iki yıl sonra AB’ye tam katılıma hazır olmasının şaşırılacak bir şey olmadığını söyleyen Bozkır, “Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi üye yapmama lüksü yoktur. Bugün öyle şartlar ortaya çıktı ki birliğin eskisinden çok daha fazla Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu bir ortam vardır” dedi.
“Günümüzün gerçekleri AB’nin artık bir Hristiyan derneği olmasını imkansız kılmıştır” diyen AB Bakanı, İslam dünyasında demokratik, laik, serbest piyasa ekonomisini uygulayan, etrafı yangınlarla çevrelenmiş olmasına rağmen siyasi ve ekonomik istikrarı olan tek ülkenin Türkiye olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin ileriye gitmesinin İslam dünyasında umutları artıracağını ifade eden Bozkır, AB ülkelerinin bunu tam olarak anlayamadığını dile getirdi.
Charlie Hebdo saldırısı
Bozkır, Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo”nun Paris’teki ofisine yapılan terör saldırısı sonrası Avrupa’daki güvenlik açığını değerlendirirken, işbirliği yapılması halinde terörle mücadelede Türkiye’nin çok önemli rolü olacağını kaydetti. Bozkır, Türkiyesiz bir Avrupa’nın ortak güvenlik sistemi olamayacağını belirterek, bunun eşyanın tabiatına aykırı olduğunun altını çizdi. AB Bakanı Bozkır, şöyle devam etti:
“Avrupa, Türkiye ile istihbarat paylaşımı ve işbirliği yapmadan bu sorunun üstesinden gelme imkanına sahip değildir. Biz gerçekten Avrupa’nın en güneydeki ve doğudaki hududuyuz. Türkiye bu hududu ne kadar iyi korursa, ne kadar güvenli bir ülke olursa, siyasi ve ekonomik istikrarını ne kadar sürdürürse Avrupa Birliği için o kadar güven ortaya çıkacaktır. Eğer Türkiye’nin bu konularda en ufak bir zafiyeti ortaya çıkarsa o zaman Avrupa Birliği çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya gelecektir. Türkiye bugün iki milyona yakın Suriyeli mülteciyi ülkesinde barındırıyor. Türkiye bunları misafir etmeseydi bu kişilerin Avrupa Birliği’ne yapacağı baskıyı düşünmek herhalde AB’nin tüm ülkelerinde soğuk terler dökülmesine neden oluyordur.”
‘Avrodan çıkmak milletvekilliğinden istifa gibidir’
Syriza partisinin zaferiyle sonuçlanan Yunanistan seçim sonuçları ve bunun Türkiye ile ilişkilere etkilerini de değerlendiren Bozkır, yeni hükümetin vaatlerini yerine getirip getirmeyeceğini kısa zamanda görme imkanı olacağını söyledi. Volkan Bozkır, şu ifadeleri kullandı:
“Yunanistan, Avrupa’nın şımartılmış çocuğu olma avantajını kullanarak avroya geçmiştir ve geçtiğinde turizmini ve rekabetini kaybetmiştir. Ama avrodan çıkmak milletvekilliğinden istifa gibidir, meclis kabul etmezse çıkamazsınız.”