CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İstanbul Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Yenikapı Miting Alanı’nda düzenlenen “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”nde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Artık 15 Temmuz’un bir özelliği var; 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü, bu uzlaşma kültürünü daha da ileriye taşıyabilirsek, çocuklarımıza güzel bir Türkiye’yi hep birlikte bırakmış olacağız.” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan bir çetenin 15 Temmuz akşamı, Türk demokrasisine, parlamentoya darbe yapmak istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Daha doğrusu size, bize, hepimize darbe yapmak istedi.” diye konuştu.
Özellikle TBMM’yi 15 Temmuz akşamı sabaha kadar açık tutan ve yöneten TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a teşekkür eden Kılıçdaroğlu, parlamenter sisteme karşı darbe yapmak istendiğini ve bunun Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimi olduğunu kaydetti.
TBMM’nin gazi, Kurtuluş savaşını yöneten bir meclis olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“TBMM sabaha kadar çalışarak darbecilere dik durarak, sadece kendi onurunu değil sizin seçip parlamentoya gönderdiğini milletvekillerinin onurunu ve milletimizin onurunu korumuştur. O nedenle parlamentoda grubu bulunan 4 siyasi partinin liderleri ve milletvekilleri darbeye karşı açık net bir tavır koymuşlardır. Darbeye karşı demokrasi bildirgesini hep beraber imzalamışlardır. Gönül ister ki bu güzel toplantıya, bu güzel mitinge, bu güzel beraberliğe eşlik etmek için sadece parlamentoda değil, parlamento dışındaki genel başkanlar da burada olsaydı. Son derece mutlu olurdum. Çünkü Gazi Mustafa Kemal şunu söylüyor, ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ diyor. Bizim için söz konusu vatandır. Sonuna kadar vatana sahip çıkacağız. Artık 15 Temmuz’un bir özelliği var; 15 Temmuz bir uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye vardır. Eğer biz bu gücü, bu uzlaşma kültürünü daha da ileriye taşıyabilirsek, çocuklarımıza güzel bir Türkiye’yi hep birlikte bırakmış olacağız.”
“Bundan ders çıkarmamız lazım”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, neden ve niçin bu noktaya gelindiğini sorarak, teşhisi doğru konulduğunda tedavinin de güzel olacağını söyledi.
“Bir musibet, bin nasihattan evladır” diye bir atasözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla ben dahil bütün siyasilerin bu musibetten ders çıkarması lazım. Ben dahil bütün siyasi parti genel başkanlarının yeni bir olaya zemin hazırlamadan Türkiye’yi çağdaş uygarlığa götürmesi lazım.” dedi.
“Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir bu”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir bu. 240 şehidimiz var, 240 aslanımızı toprağa verdik, 240 demokrasi şehidimize Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. Onlar bizim demokrasi tarihimizdeki altın sayfalarda yerlerini aldılar. Onları unutmayacağız ve unutturmayacağız, demokrasinin kahramanlarıdır onlar.” şeklinde konuştu.
“Sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir”
Sorgulayan bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Demokrasinin güçlenmesine sadece bugün için değil gelecekte de katkı vermek zorundayız. Demokrasinin güçlenmesi için mutlaka ama mutlaka sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir. Çocuklarımız irfanı hür yetişmeli. Vicdanı hür yetişmeli. Fikri hür yetişmeli çocuklarımız.”
“FETÖ terör örgütü, ordunun içinde yuvalandı”
FETÖ’nün ordunun, yargının ve devletin içine yuvalandığını belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“FETÖ terör örgütü, ordunun içinde yuvalandı. FETÖ terör örgütü, yargının içinde yuvalandı. FETÖ terör örgütü, devletin her kademesinde yuvalandı. Biz buna daha önce ‘F tipi örgütlenme’ diyorduk. Şimdi ‘Fetullah Gülen Terör Örgütü’ olarak tanımlanıyor, savcı da iddianamesini böyle yazıyor. Yargının bağımsızlığı neden önemlidir? Adalet istiyoruz. Adaleti nerede tecelli ettireceğiz? Mahkemede tecelli ettireceğiz. Eğer bir hakim vicdanıyla değil, bir hakim Pensilvanya’dan aldığı talimatla karar veriyorsa o hakim, hakim değil, o mahkeme de mahkeme değildir.”
“Devlet adalet üzerinde yükselmek zorundadır”
Devletin haksızlıklarla mücadele ederken hukukun dışına çıkmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Lütfen bu sözümü çok dikkatli dinleyin. İçimizden bir kişinin bir tek kişinin bile emeği, eseri, zamanı ziyan olduğunda bu tüm Türkiye’nin ortak kaybıdır. Tekrarı diyorum, bu ülkede bir kişi bile haksızlığa uğradığında, bir kişi bile mağdur olduğunda bu tüm Türkiye’nin kaybıdır. Bu nedenle ülkemizi yeniden inşa ederken yeni mağduriyetler yaratmamalıyız. Hukuk diyoruz, hukukun üstünlüğü diyoruz, adalet diyoruz, devlet adalet üzerinde yükselmek zorundadır. Hani deniyor ya adalet mülkün temelidir yani adalet devletin temelidir” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda şair Nazım Hikmet’in “Dört nala gelip uzak Asya’dan/Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan/Bu memleket bizim/Kapansın el kapıları/Bir daha açılmasın/Yok edin insanın insana kulluğunu/Bu davet bizim/Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür/ ve bir orman gibi kardeşçesine/Bu davet,/Bu hasret bizim” şeklindeki dizelerini okuyan Kılıçdaroğlu, konuşmasını, “Evet bu hasretle hepinizi, muhabbetle kucaklıyorum. Hepinize en içten saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Allah bir daha Türkiye’ye böyle acı olaylar yaşatmasın. Hep beraber, hep birlikte yürek yüreğe, omuz omuza, kol kola demokrasimize saygılı olalım ve demokrasimize sahip çıkalım. Hepinizi en içten selamlar, saygılar, sağ olun var olun” diyerek tamamladı.