Sosyal medyada bir süredir “10yearschallenge” fırtınası esiyor. Madonna ve Janet Jackson’un da dahil olduğu yabancı ünlülerin başlattığı akıma kısa sürede Türk ünlüler de katıldı.
Özellikle Instagram’da birbirinden ünlü isimlerin “10 yıl önce-10 yıl sonra” fotoğrafları paylaşması kısa sürede fenomen haline dönüştü.
Magazin dünyasının gözde isimlerinin akıma ayak uydurması ile vatandaşlar da kendi profillerinde “10yearschallenge” fotoğrafları paylaşmaya başladı.
Bu ilginç teknolojik salgının, gizli kodlarını çözmek ise Habertürk yazarı Oray Eğin’e düştü.
Bugün konuyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme alan Oray Eğin, “10yearschallenge”ın sıradan bir eğlence aracı olmadığını, arkasında büyük planlar bulunduğunu yazdı.
– “10yearschallenge” teknoloji devinin komplosu mu?
“10 yıl önceki fotoğraflar hangi komploya hizmet ediyor?” başlıklı yazısında “10yearschallenge”ın neden viral olduğunu ya da oldurulduğunu sorgulayan Eğin, “Yeni yılın ilk toplu sosyal medya hareketi sosyal medyadaki bütün kötülüklerin kökeninin gelip dayandığı Facebook’tan çıktı. Yine. Mark Zuckerberg Kapitalizm Makinası şimdi de 10 sene önceki ilk profil fotomuzla bugünkünü yan yana koyacağımız bir dalga başlattı. Kimimiz eskiden ne kadar çirkin olduğumuzu görüyoruz böylece, kimimiz de geçen yıllara yanıyoruz.Öte yandan bütün bu fotoğraflar da Facebook’un devasa bilgi bankasında toplanıyor.” diye yazdı.
Google’ın yöneticilerinden Eric Schmidt’in “İnternet’te ‘silme’ tuşu yok” sözünü hatırlatan Eğin şöyle devam etti;
“İnternet’in gücüne kuşkuyla yaklaşanlar eskiden seve seve dahil olacakları bu sosyal medya dalgasından şimdi uzak duruyor. Haksız da değiller. Açıkçası, Zuck bugüne kadar kendisine teslim ettiğimiz verileri koruma konusunda hiç de hassas davranmadı. Cambridge Analytica skandalı daha soğumadan yakın zamanda yine milyonlarca kullanıcının bilgilerinin üçüncü parti app’lerin eline geçtiği bilgisi ortaya çıktı. Avrupa Birliği bastırmasa ve veri koruma kanunlarını sıkı sıkıya korumakta kararlı olmasa bu skandalların üzeri kapatılacaktı.
10 sene önceki fotoğraflarımız Facebook’un (ya da başka bir İnternet devinin) ne işine yarayacak?
Teorilerden biri Facebook’un yüz tanıma teknolojisini geliştirmesine yardımcı olacağı bu verilerin. Ancak Facebook ve başka firmalar bu konuda zaten yeteri kadar kendilerini geliştirdiler. Yıllar içinde sosyal medya platformlarına yüklediğimiz fotoğraflarda kimin kim olduğunu bizden daha önce tanıyacak kadar kendini eğitti algoritma. Yüzümüzün nasıl yaşlandığını bilecek kadar ilerledi çünkü tanıma kapasitesi.
Daha ilk kurulduğunda Facebook’un arşivinde 15 milyara yakın fotoğraf vardı, zamanla daha fazla yükleyerek bu bilgi bankasının daha da gelişmesine yardımcı olduk. Bu şirketler yüzlerimizi, arkadaşlarımızı, fotoğraflardan yola çıkarak da birçok alışkanlığımızı artık tanıyor.
Ne giydiğimiz, ne yediğimiz, neler tükettiğimiz teker teker taranıyor ve karşımıza ilan olarak çıkıyor sonradan. Amazon gibi firmalar dileyene elindeki bilgi bankasından fotoğraf kareleri satıyor, bu konuda hizmet veriyor.”