Ahmet EMİN YILMAZ

İşte…
Böylesine özel bir yıl dönümünde, üstelik 3 gün arayla, Bursa’dan doğup Anadolu’daki yerel gazete anlayışında devrim yapan, yayınlandığı günden beri Türkiye’de en çok satan yerel gazete unvanını kaybetmeyen ve gerçek anlamda Bursa markası olan Olay’ın 37. yılını kutlamak da ayrı heyecan.
Çünkü…
Bursa’ya hem sanayide, hem sporda, hem siyasette ufuk açan Cavit Çağlar, bunların yanında bir de medya liderliği üstlendi ve 26 Ekim 1987’de Olay doğdu.

Herkesin kabul ettiği gibi…

İzlediği yayın politikası ve haberciliğiyle yalnızca Bursa’nın değil, Anadolu’nun da yerel medya devrimini gerçekleştirdi. Pek çok Anadolu kentinde yerel gazeteler Olay’ı örnek aldı, Cavit Çağlar’ın açtığı bu yeni yoldan ilerledi.
Şunu özellikle vurgulamak gerekiyor ki, Bursa da Olay’a sahip çıktı ve bir kent gazetesi olmanın ötesine taşıdı.
Onun için…
Olay gerçek anlamda bir Anadolu markası oldu.
Geçenlerde…
Zaman zaman…
Uluslararası gazete ve televizyonların Türkiye temsilcileri saha çalışması, gözlem, araştırma gibi nedenlerle Bursa’ya geldiklerinde konuğumuz oluyorlar. Hepsi, “Olay’ın sırrını” soruyorlar, biz de anlatıyoruz.
Geçmişte…
Yerel gazete hazırlarken “Okuyucu nasıl olsa İstanbul merkezli yaygın gazetelerden birini alıyor, yerel haber okumak için yanına bizi alsın” der ve daha başlangıçta ikinciliği kabul ederdik.
İşte…
Cavit Çağlar bu anlayışı değiştirdi ve “Yaygın gazetelerin gündemi neyse Olay’ın manşeti de o olsun” anlayışını getirirken ikinci gazete olmayı değil, tek gazete olmayı bizlere hedef gösterdi.

Olay…
Habercilik adına; Türkiye’deki haber ajansları yanında, dünyanın büyük haber ajanslarına abone oldu.
Böylece…
Türkiye ya da dünyada gündem neyse Olay’ın manşetinde o yer aldı. Olay’ın yerel medyaya getirdiği mantalite devrimiyle bir yerel gazetenin kendi ilinde tüm yaygın gazetelerden fazla satması ve tiraj liderliği geldi.
Bir de…
Olay çalışanlarından yalnızca şunu istedi:
“İyi habercilik yapın, güzel gazete hazırlayın. Yayınlarda Cumhuriyet’e sahip çıkın, devletten ve milletten yana olun.”
Buna…
İyi habercilik ve okuyucuya okuma kolaylığı sağlayan görsel sunum eklendi.
Yanı sıra…
Hepsini rahmetle andığımız Aykan Uzoğuz, Enver Ayhan, Yılmaz Akkılıç, Kahraman Atılgan, Özden Alpdağ gibi kalem ustaları bu gazetenin zirve yürüyüşüne çok önemli katkılar yaptılar.
Okuyucusu Olay’a güvendi, Olay da bu güveni hep arkasında hissetti.
Kuruluşunda bulunamadık, ama Olay ailesine 20 Ekim 1990’da Yeni Gün’deki yazılarımızla katıldık.
Saddam’ın Kuveyt’e saldırmasıyla ortaya çıkan o günün ekonomik koşulları nedeniyle Yeni Gün 3 ay sonra yayınına son verdi.
Biz de Şubat 1991’den beri de Olay okurlarıyla her gün buluşuyoruz.
Kentiyle, okuyucusuyla böylesine bütünleşen bu büyük ailenin içinde olmak ve her gün Olay okuyucusuyla buluşmak hem ayrıcalık ve büyük bir mutluluk, hem de büyük bir sorumluluk.
Başta da söylediğimiz gibi, tüm bunlar kendimizi şanslı hissetmemizi sağlıyor.
Bursa’ya ve Olay okuyucusuna sorumluluğumuzun bilincinde, nice yıllara…

Atatürk Bursa’da “dokumacılık” ile ilgili ne dedi?

Ulu Önder Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bütün olanaksızlıklara karşın çok sayıda üretimevi kuran çok büyük bir önder olarak 1 Ekim 1925 tarihinde Bursa’da düzenlenen dokuma üretim evinin temel atma töreninde yaptığı konuşmasında şöyle demiştir:

“Saygıdeğer hazır bulunanlar! Bursa’da bir dokumacılık ortaklığı oluşturulduğuna sevinç duymayla bilgi edinmiş olmuştum. Bu gün bu ortaklığa ilişkin üretimevinin temel koyma töreninde bulunmak uygun durumunu sevinçle karşıladım. Efendiler! Bursa başlı başına bir sanat ili olmaya pek yeteneklidir. Onun için çok dilerim; Bursa’da her şeye ilişkin üretimevleri çoğalsın, hiç olmazsa türbelerinin sayısına yaklaşsın. Yüce kişilerinizin bildiği gibidir ki tek başına girişimlerin başarılı olması zor koşulların göğüs gerilmesi konusudur. Büyük işler, önemli girişimlerimizin çalışması ile sağlama olabilirdir. Saygıdeğer Bursalıların ufak büyük anaparaları kül durumuna getirerek bu güzel ilin verimliliklerinden az zamanda en çok yararlanacağı hakkındaki inancım çok güçlüdür. Dile getirilen konuşmada kişime ilişkin ilgi gösteren sözler vardır. Bunlara teşekkür ederken Cumhuriyet Yönetiminin bu gibi ulusal girişimleri sürekli koruyacağını söylerim. Bu kuruluşta baş olan İş Bankası’na özel bir biçimde teşekkür ederim.”