Türk Pop’u denince ilk akla gelen isimlerden Zerrin Özer 26 kilo verdi ve yeni single’ı ‘Beni Tanıma’ ile döndü. Tartışma yaratacak iddialarla karşınızda.
Yıllardır müzik sektörünün içinde olan Özer, verdiği kiloların ardından yepyeni bir görüntüye kavuşurken, Posta gazetesine verdiği röportajda kullandığı ifadelerle çok konuşulacak gibi görünüyor.
İşte röportajdan öne çıkan başlıklar;
Melek Baykal, “Genç erkeklerle birlikte olan kadınlar kendilerini kandırmasın. O erkekler ya paraları ya şöhretleri için birlikte oluyor onlarla” dedi.
Asla katılmıyorum. Benim arkadaşlık ettiğim tüm erkekler benden küçüktü. Ne demekmiş o öyle! Sevemez mi ya? Tabii ki sevebilir. Bir de Melek Hanım büyük konuşmasın. Hayatta hiçbir şey için büyük konuşmamak lazım.
Yaşlanmakla aranız nasıl?
Yaşlanmayı kabullenemiyorum. Bazen geriye bakıp düşünüyorum ve diyorum ki, “Ben o kadar seneyi yaşamış olamam.” O yüzden sürekli geçmişten bahseden arkadaşlarımı da sustururum hemen. Zaten istediğim çoğu şeyi yapamadım. Yüreğimi sızlatan, içimde kalan çok şey var.
Mesela?
Deli gibi konservatuar sınavlarına hazırlanıyordum. Opera istiyordum. Sınav günü koştum gittim. Konservatuarın bahçesi bomboş. Meğer sınav bir gün önceymiş. Canım annem, nur içinde yatsın. Bana özellikle söylememiş. “Neden” diye sordum, “Ne bileyim kızım. Orada hep hippiler vardı. Korktum başına kötü bir şey gelir diye” dedi. Belki dünyaya seslenen bir operacı olacaktım. Bir de aile kurmayı, anne olmayı çok isterdim. O da içimde yaradır.
“ERKEK HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDE OLMALI”
Kendinize ‘kadın-adam’ diyormuşsunuz.
“Başarıya giden yol prodüktörün yakınından geçer” lafı gerçek. Tüm bunlardan kaçmak için çok mücadele verdim. Arkamda kimse yoktu. Annem pencerelerde beklerdi beni. O yüzden kendime koruma kalkanı oluşturdum. Herkese yaşına bakmaksızın “Abi” derdim. Ekonomik gücünüz olunca kimseye eyvallahınız olmuyor. İster istemez ‘kadın-adam’ oldum.
Bu durum yaşadığınız aşklarda dengesizlik yarattı mı?
Bir ilişkinin içindeyken erkek her zaman bir adım önde olmalı. Biraz eski çağlardaki insanlar gibiyim. Bence her kadının bir erkeğe ihtiyacı var. Belki yaşadığım zorluklardan, mücadelelerden sonra içimde yalnız kaldığımı düşündüğüm için. Bilemiyorum. O ‘kadın-adamlığı’ fazla kaçırdım galiba..
“KIZ ÇOCUĞU EVLENENE KADAR BAKİRE OLMALI”
Tecavüz gibi ağır bir travma yaşadınız geçmişte…
Evet, bu yüzden bekaret içimde kalan bir ukde oldu. Belki tecavüze uğramasaydım bekarete böyle bir anlam yüklemeyecektim.
Kız çocuğunuz olsa onun da evlenene kadar bakire olmasını ister miydiniz?
Evet, bakire olarak yetiştirirdim. Yani ben aşırı rahatlığı, saygısızlığı sevmiyorum. Şimdiki insanların modernlik anlayışını benimsemiyorum. Saygı, edep kalmadı artık.
Ülkede bir özgürlük tartışması sürüyor. Siz kendinizi özgür hissediyor musunuz?
Türkiye’de son derece özgür hissediyorum. Çağ atlarken çoğu konuda Amerika’nın 100 sene gerisinde kaldık ama maşallah ahlaksızlık konusunda onlarla eşit ilerliyoruz. Ahlaksızlık diz boyu. Özgür olmak her istediğini istediğin gibi yapma hakkı tanımaz. Öyle şeyler duyuyorum ki aklımı oynatıyorum. Karı-koca yanlarına üçüncü bir partner aramaya çıkanlar var! Bu özgürlük değil, sapkınlık. Ahlaksızlık!
” COŞKUN SABAH HAKLI TWITTER YASAKLANMALI”
Coşkun Sabah’ın “Elimde olsa Twitter’ı yasaklardım” sözüne ne diyorsunuz?
Valla doğru söylemiş. Bence de Twitter yasaklanmalı. Özgürlük iyi güzel de, o özgürlüğü edepli ve ahlaklı bir şekilde yaşayalım. Böyle düşündüğüm için geri kafalı oluyorsam onu da şükranla kabul ederim.
Özdemir Erdoğan, TRT’deki programınıza “Sanatçı eleştirel kimliğini kaybederse sanatçı olmaz artık gözümde” diyerek katılmamıştı. Kırgın mısınız?
İnsanlar beni çok yıprattı. O zaman yayına gelmediğini öğrenince ekranda dümdüz gittim. Çok üzülmüştüm. Ama bugün ne gerek vardı diyorum. Hatta sizin nezdinizde kendisinden özür diliyorum. Sonuçta büyüğümdür. Bir dönem solistimdi. Ama şunu anlamıyorum. Neymiş efendim, ben TRT’de program yapıyormuşum. TRT devlet televizyonu, ben devlet sanatçısıyım. Tabii ki TRT’de program yaparım. Kimse beni bu yüzden aşağılayamaz.
“ERDOĞAN’I SEVİYORUM KİME NE!”
Bir dönem boynunuza taktığınız Zülfikar kolye ve Alevi kimliğiniz üzerinden de eleştirildiniz…
Valla ben rahatım. Huzurluyum. Mutluyum. Neden bunu yaptıklarını anlamıyorum. Bir dönem ölüm tehditleri bile aldım. Ben Türkiye’de Zülfikar kolye takan ilk insanım. Kültürümle hep gurur duydum. Ama sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyorum, TRT’de program yapıyorum diye de kimse bana bunu reva göremez. Bir kere ben o insanı her yönüyle tanıyorum. Haksızlıklara, adaletsizliğe tahammülüm yok. Sevemez miyim ya! Kime ne?