Olay Gazetesi Bursa

Yurt dışına yazılım ihracatına Bursa damgası! Türkiye’nin datası Türkiye’de nasıl kalır?

www.olay.com.tr’de yayınlanan, gazeteciler Mustafa Özdal ve Yaman Kaya’nın hazırlayıp, sunduğu “Gündem Özel” programına katılan PenDC Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ünal, 6 farklı ülkeye yazılım ihracatı yaptıklarını ifade ederek “Türkiye’nin datası Türkiye’de kalsın gibi bir slogan bu iş için yeterli değil. İnternetten yüzde 25 özel iletişim vergisi ödüyor olmamız bana göre çok büyük bir ayıptır” dedi. Ünal, güneş enerjisi yatırımları sayesinde son elektrik zammını müşterilerine yansıtmayarak firmaların ekonomosine yaklaşık yüzde 100 oranında katkı sunduklarını da kaydetti.

Bursa’da çok sayıda firmanın veri merkezi ihtiyacını karşılayan Pen Data Center’ın (PenDC) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ünal, elektrik fiyatlarının 2021’e göre yüzde 141 oranında artmasına karşın, bu maliyeti müşterilerine yansıtmama kararı aldıklarını bildirdi.

Yüzde 100 oranında uygun fiyat sunmuş olduk”

Ünal, “Malum yakın zamanda elektriklere bir zam geldi. Biz elektrikle ilgili bunu öngördüğümüzden dolayı bir yatırım yapmıştık, bizim şu an güneş panellerimiz var. Bizim binamızın üstünde 1.900 metrekare boş alanımız var onu bir çelik konstrüksiyon çatıyla büyüttük ve şu an yaklaşık 2.300 metrekare bir alanda güneş panelleri ile elektrik üretimi yapabiliyoruz. Bu üretimleri biz aslında direkt olarak buradaki tüketime yansıtıyoruz. Haliyle biz kendi hesabımızı yaptığımızda bu son elektrik zammını yansıtmadan da müşterilerimizle aynen çalışmaya devam edebiliyoruz. Yani aslında bunu yansıtmıyor olmamızın matematiksel olarak karşılığı bizim kendi güneş panellerimizin olması ve bu binayı ilk kurarken zaten biz 25 yıldır bu sektörün içindeyiz bizim en büyük giderimizin elektrik olduğunun da farkındayız biz bu yatırımı yaparken en başta bunun anlaşmalarını yapmıştık güneş panelleriyle devam ediyoruz. Elektrik zammını yansıtmadığımız için müşterilerimizden çok olumlu geri dönüşler aldık. Çünkü şu an Türkiye genelindeki hemen hemen bütün data centerlar mecburen haklı olarak onlar da kendi kullandıkları elektriklere zam yapmak zorunda kaldılar. Ortalama yüzde yüz civarında bir artış oldu. Biz bu artışı yapmayarak müşterilerimize yaklaşık yüzde 100 oranında uygun fiyat sunmuş olduk. Bu uygulamamızdan eski müşterilerimiz çok memnun oldu, yeni müşteriler de kazandırdı” dedi.

150’ye yakın fabrika ve kurumla çalışıyoruz”

Murat Ünal, “Biz daha çok kurumsal firmalarla çalışma yoluna gidiyoruz. Tabii ki normal hosting işi yapan firmalarımız da var ama biz kurum olarak en çok kurumsal firmalarla çalışmak istiyoruz. Bizde şu an sunucularını barındıran fabrikalarımız var. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) gibi kurumlarımız var, bunların bütün altyapısını bizim sağladığımız kurumlarımız var. şu an 140-150’ye yakın Türkiye’nin birçok şehrinden fabrikanın bütün altyapısını biz burada sağlıyoruz. Bizim aslında burada yaptığımız hizmet şu ben bunu anlatırken en basit haliyle şöyle anlatıyorum bugün firmalar neden araba kiralıyorlarsa bizden de aynı şekilde sunucu kiralıyorlar. Siz bugün gidip bir filo kiralama şirketinden araba kiraladığınız zaman ne yapıyorsunuz işte arabanın bakımıyla, arızasıyla siz ilgilenmiyorsunuz o firma ilgileniyor bizim de burada yaptığımız mevzu bu. Biz firmalara şunu sağlıyoruz diyoruz ki getirin sunucularınızı buraya veya bizden sunucu kiralayın siz kendi işinize bakın bu sunucudaki arızalar, bütün sorumluluklar bize ait olsun işte sunucuda bir arıza, problem oldu bunun tamamını biz karşılayalım diyoruz aslında yaptığımız mevzu bu. Şu anda bizim İzmir’den Diyarbakır’a kadar toplamda 150’ye yakın fabrika ve kurumla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bursa haricinde Erzurum ve Sivas’ta bir yedekleme alanımız var”

Biz mantık olarak bir araba kiralama firması gibi çalışıyor olabiliriz ama sonuçta araba kiralamıyoruz. Burada firmalara sunucu kiraladığımız zaman o firma, fabrika ya da kurum bütün verilerini buradan çalıştırıyor” şeklinde konuşan Ünal, “Haliyle geldiğimiz noktada bunun bir siber güvenlik tarafı var, donanım arızası tarafı var, Allah korusun ama sonuçta bir deprem ülkesiyiz, deprem fay hatları üzerindeyiz yani yarın bir gün ne olacağı ile alakalı hiç kimse hiçbir konuda garanti veremez. Bizim yaptığımız şu oldu bu data centerların hizmetlerini belli bir standarta getiren bir kurum var TIER denen bir sertifikasyon var bunların en başlıca kurallarından bir tanesi şu diyor ki bir data center coğrafi yedekliliğini tamamlamak zorundadır. Coğrafi yedeklilik de şu demektir sizin ana merkez binanızdan minimum 100 veya 150 kilometrenin dışında ikinci veya üçüncü bir lokasyona bu verilerin birer tane daha yedeğini almanız gerekiyor. Biz de bu kapsamda kalktık Erzurum’a gittik, Atatürk Üniversitesi ile görüştük, karşılıklı birer protokol imzaladık, o üniversitenin içinden bir yer kiraladık ve direkt üniversite ile çalışıyoruz. Şu an burada bizimle çalışan müşterilerimizin bütün yedeklerini, bütün datalarını her gece 12.00 ile 1.00 arası bir kopyasını Erzurum’a gönderiyoruz, yedekliyoruz, bir kopyasını da Sivas’a gönderip yedekliyoruz. Allah korusun burada çok ciddi bir deprem oldu, yani öyle bir mevzu oldu ki biz buradaki hiçbir datayı kurtaramadık ama biz Erzurum’da sıfır data kaybı ile bu datalarımızı geri getirebiliyoruz veya müşterilerimizin hizmetlerinin yarıda kalmamasını sağlayabiliyoruz. Aslında coğrafi yedeklilik bunu sağlıyor. Bizim şu an Türkiye’de Bursa haricinde iki farklı lokasyonda Erzurum ve Sivas’ta bir yedekleme alanımız daha var. Kurumsal firmalar, bizim çalıştığımız devlet kurumlarının datalarını buraya yedekliyoruz, isteyen firmalarımıza da buradan hizmet veriyoruz” açıklamasını yaptı.

Yedek her şeydir”

PenDC Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ünal, “Bazı büyüklerimiz belki bana kızacaklardır ama şu an Bursa’da çok köklü firmalar var, bu konuya çok önem veren firmalar da var, bu konuyu hani yapmış olmak için yapan firmalar da var ben çok firma gördüm mesele kendi içlerinde ufak bir yedekleme ünitesi almışlar oradan belli dosyalarını yedekliyorlar, yedeklediklerini düşünüyorlar ama firma adı vermeyeyim 6 ay kadar önce şöyle bir şeyle karşılaştım belki 35-40 yıllık bir firma, Bursa’da bir tekstil fabrikası yedek aldığını düşünüyor ama aslında sistemleri, diskleri dolmuş yaklaşık 6 aydır hiç yedek almamış sistem ama kimse bunun farkında değil. Sonra sisteme kripto virüsü girmiş bütün dataları şifrelenmiş aslında firma diyor ki benim yedeğim var diyor ama aslında yok. Şimdi bunu ben kendi pazarlamam için söylemiyorum. Bizimle çalışmak zorunda değiller ama ben bu Türkiye’de hatta Bursa’da tek değilim yani bunu çok farklı şekillerde yapan bir dünya firma var. Belki bu çapta yapmıyor ama farklı şekillerde yapıyorlar. Mutlaka bir firmayla anlaşılmalı bu yedeklerin sadece o bina içinde değil bina dışında da olması gerekiyor. Yangın hayatımızın vazgeçilmez, yadsınamaz bir gerçeği. Yine isim vermeyeyim ama çok büyük firmalarımız zamanında Bursa’da yandı, biz bunlara şahit olduk hatta ben bunlardan bir tanesini yakından biliyorum o zaman şunu biliyorum oradaki sunucuları çok sıkıntı altında kurtardılar diyeyim, ben buna birinci elden şahit oldum. Şimdi o firmanın ikinci bir lokasyonda yedeği olmuş olsaydı hiçbir sıkıntısı yoktu. Ben orada çalışan arkadaşlarımı tanıyordum bildiğiniz bir, iki arkadaş yani cansiparane girdiler sunucuları kurtardılar. Hiç kendi canlarını tehlikeye atmalarına gerek yoktu, başka bir yerde yedekleri olmuş olsaydı. Şu an olduğumuz çağda teknoloji eskisi gibi değil artık kapalı devre çalışmıyoruz. Ben 25 yıldır bu sektördeyim, önceden fabrikalarda bir tane sunucu odası olurdu, internet zaten yoktu yani siz hangi odaya kablo çekmişseniz o çalışırdı, kimse size bağlanmaz, siz kimseye bağlanmazsınız, mail diye bir şey yok, hayatımız hep fakslarla dönerdi artık bu çağda değiliz. Yani şu an bugün herhangi bir fabrikanın internetinin olmamasını düşünemezsiniz bile. Bütün hayatımız maille dönüyor. Bunu iyi niyetli insanlar kullandığı gibi kötü niyetli insanlar da kullanıyor. Bugün bakıyorsunuz bir firmanın hacklenme oranının yüzde 70, 80’i mail üzerinden yapılıyor. Ben bir firma ile tanıştım, muhtemelen Türkiye’den bir hacker maillerin arasına giriyor ve yurt dışına yaptığı ödemeleri kendi banka hesaplarına yönlendiriyor. Şunu demeye getiriyorum artık biz kapalı devre çalışmıyoruz, hayatımızın her alanında internet var ve güvenlik için ne kadar çalışırsak çalışalım bugün bunun bir açığı bulunacak hemen o kapanacak ama yarın başka bir açığı da bulunacak. Yedek her şeydir” dedi.

Teknoloji geliştikçe iyi tarafı da kötü tarafı da gelişiyor”

Ünal, “Ne önlem aldığınızın hiçbir önemi yok önemli olan tek şey yedek, net konuşayım. Çünkü bugün Türkiye’nin en büyük bankacılık şirketlerinden Akbank’ın bir buçuk, iki gün boyunca full kapalı kalmasını gördük böyle global bir şirketin yaşadığı sıkıntı ortada. Bugün tespit edilebilen siber saldırılarla, yöntemlerle alakalı her türlü önleminizi almış olabilirsiniz ama sistemlerin açığını bulmak için çalışan belli bir grup var belki milyonlarca insandan bahsediyoruz dünya çapında ve bunları da önlemeye çalışan bir o kadar daha insan var. Şunun gibi düşünün yani çilingir ve kilit güvenliği gibi. Siz çok güvenli bir kilit yapıyorsunuz başka bir çilingir geliyor onu açmanın yolunu buluyor o firma dönüyor bunun bir daha açılmamasının yolunu buluyor başka bir çilingir geliyor onu açmanın yolunu buluyor. Bu iyiyle kötünün savaşı gibi. Bu muhtemelen teknoloji hayatımızda var olduğu sürece, teknoloji geliştiği sürece bu şekilde devam edecek. Ben şunu hatırlıyorum sektöre ilk başladığım zamanlardı yine Türkiye’nin en büyük firmalarından Superonline hacklendi. Bunu yapan arkadaş sanıyorum lise son sınıf öğrencisiydi ve çok basit bir şekilde hackledi. Domaini satın aldığı firmaya faks çekti. Superonline’ın kaşesini yaptırıyor ve onun adına faks çekiyor ve domaini başka bir yere yönlendiriyor. Çok basit bir mantık şimdi o zamanki siber saldırılar o çaptaydı şu an geldiğimiz noktada size bir mail gönderiliyor maili siz açtığınız zaman veya bir linke tıkladığınız zaman makinanız hackleniyor, makinanızdaki datalar kriptolanıyor siz farkına varmadan makinanız içinde otomatik botlar çalışmaya başlıyor. Teknoloji geliştikçe iyi tarafı da kötü tarafı da gelişiyor. Eğer soru firmalar ne yapmalı ise yedek. Benim hep söylediğim bir cümle var ben şunu söylerim diyorum ki yedek bir insana, bir firmaya hayatında bir kere lazım olur o gün ya vardır ya yoktur. Bu kadar basit” ifadelerini kullandı.

6 farklı ülkeye Bursa’dan yazılım ihracatı!

Yaklaşık 7,5 yıldır yurt dışına yazılım ihracı yapıyorum. Şu an 6 farklı ülkeye yazılım ihracatı yapıyoruz. Sadece yazılım değil tabii ki sunucu hizmetleri de veriyoruz yurt dışına. Benim müşterilerimin büyük bir çoğunluğu aslında hala yurt dışı” diyen Ünal, “Bizim aslında beklediğimiz en büyük destek şu bugün elektriğe yapılan zamlar şu an bu elektrik zammının altından kalkamayacak data center firmaları var. Bugün data center firması dediğiniz zaman eğer sizin gözünüze sadece Türk Telekom geliyorsa yani sadece Türk Telekom’u baz alıyorsanız ve buna göre iş yapıyorsanız zaten burada çok ciddi bir sıkıntı var demektir. Bugün İzmir’den, Denizli’den, Kahramanmaraş’tan data center firmaları var. Bugün Diyarbakır’da bir data center firması var Irak’a satış yapıyor. Bunlar bir Türk Telekom kadar tabii ki ses getirmiyor biz sektörün içinde olduğumuz için biliyoruz ama sizin yaptığınız bir elektrik zammında eğer bu taraf için bir düşünce, bir güzellik yapmazsanız burayı eğer önemsemezseniz bu firmaların rekabet gücünü düşürürsünüz” görüşünü ifade etti.

İnternetten yüzde 25 özel iletişim vergisi ödüyor olmamız çok büyük bir ayıptır”

Ünal, “Şu an yapılan bu zam sadece büyük operatörler göz önüne alınarak yapılırsa ki onların da büyük bir sıkıntısı vardır ama bugün baktığınız zaman bir Türk Telekom’un aldığı teşviklerle veya onların müşteri kapasitesi ile bizim gibi firmaların müşteri kapasiteleri tartışılmaz. Bugün siz elektrik zammı yaparken veya özel iletişim vergisine zam yaparken bizim gibi firmaları düşünmeniz gerekiyor. Biz bugün yurt dışına yazılım ihracatı yapmaya çalışıyoruz, sunucu satmaya çalışıyoruz. Zamanında yazılım tarafında bir atılım yapalım dediler, devlet tarafındaki bütün yazılımları, altyapıları Linux veya Pardus’a geçirelim diye bununla alakalı bir çalışma yapıldı. Şu an tahmini bir rakam söyleyebilirim Türkiye’deki firmaların bana göre yüzde 35-40’ı bugün sunucu hizmetini Amazon’dan alıyor Azure’dan, Google Cloud’dan alıyor. Belki yüzde 50’si… Yani hiç akla, hayale gelmeyecek irili, ufaklı firmalar bakıyorsunuz ben yurt dışına 150 bin Euro ödeme yapan firmalar biliyorum, bu adamlar her ay ödeme yapıyorlar. Burada olması gereken bizim gibi firmaların desteklenmesi değil midir? Geçen sektörden bir arkadaşım paylaşım yapmıştı şu cümleyi kullanmıştı dedi ki Türkiye’nin datası Türkiye’de kalsın gibi bir slogan bu iş için yeterli değil. Ben buna canıyürekten katılıyorum. Bugün sadece slogan bazlı bir hareket yaparsanız Türkiye’nin datası Türkiye’de kalsın işte ben KVKK çıkartıyorum diyorsunuz ki onun da zaten bir kaçar tarafı var bu dışarıyla çalışan firmaları içeriye bağlayamayacak ama sizin bu firmaları desteklemeniz sadece slogan bazında kalırsa yeterli olmayacak. Bugün bizim internetten yüzde 25 özel iletişim vergisi ödüyor olmamız bana göre çok büyük bir ayıptır. Bizim asıl dünya ile yarışmamız gereken yer teknoloji. Dünya ile yarışmamız gereken yer yazılım. Devlet teşvik vermiyor diyemem evet biz yazılım ihracı yapıyoruz bununla ilgili bize vergi indirimi yapılıyor ancak benim bakış açım şu onu yapsın ama bence internetten şu anda özel iletişim vergisinin kaldırılması gerekiyor. Özellikle belli bir kapasitenin üzerinde kullanılanlara… Tamam bunu KDV gibi evlere kullanıyorsunuzdur bana göre o da saçma ayrı konu ama vardır orada bir hesap, kitap, onu bilmiyorum ama en azından bu çapta firmaların, bizim sektördeki firmaların bu şekilde üzerine gidilmesi şu an benim bildiğim Türkiye’de operatörleri saymazsanız 25-30’a yakın irili, ufaklı data center var belki 50 tane. Bu elektrik zammından sonra muhtemelen belki bu rakam düşecek. Bu firmalar rekabet edemeyecek. Kapanmak zorunda kalacak, farklı sektöre dönecekler. Ne oldu? Türkiye’nin datası Türkiye’de kalsın sloganının altını dolduramadık biz. Bunun için bu firmalara destek verilmesi gerekiyor ama özel iletişim vergisi kaldırılarak ama ekstra destekler verilerek bunların mutlaka desteklenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Belli projeler üzerinde yazılımlar geliştiriyoruz”

PenDC Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:

Biz şu an Uludağ Üniversitesi ve BTSO’nun iş birliği ile yürütülen ULUKOZA diye bir start-up destek modeli var orada ben mentorluk yapıyorum. Uludağ Üniversitesi’nin bizim sektördeki start-up firmalarından her sene iki veya üç firmayı benim mentorluğuma veriyorlar. O arkadaşlarla burada yazılım gerçekleştiriyoruz, onlara yardımcı oluyoruz hem sunucu hem yazılım bazında destek oluyoruz. Aynı zamanda Kestel’deki Bursa’nın tek bilişim lisesinde hem çocuklara eğitimler veriyorum hem de orada iki ayrı grupla belli projeler üzerinde yazılımlar geliştiriyoruz. Bir de bizim şu an hem Erzurum Üniversitesi, Sivas Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi ile yaptığımız bir protokol anlaşması var uzun dönem mesleki eğitim diye burada üniversite son sınıf öğrencileri son dönemlerini bizim burada okuyorlar. Okumak değil de çalışıp, okullarını bitiriyorlar son dönemlerini. Önümüzdeki aylarda Erzurum’dan 4 öğrencimiz gelecek. Bursa Teknik Üniversitesi’nden de yanılmıyorsam 3 öğrencimiz gelecek. Onlar burada bir işbaşı yapacaklar ama hani kısa dönem staj değil de 6 aylık uzun dönem staj gibi düşünün.”