Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez” ifadelerini kullandı.
YSK’nin gerekçeli kararında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ret oyu veren Güven’in görüşü de yer aldı.
Sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulması nedeniyle seçimin iptali kararına katılmasının mümkün olmadığını belirten Güven, bu sandıkların tamamına yakınında AK Parti ile diğer partili üyelerin görev yaparak sandık sonuç tutanaklarını imzaladığını hatırlattı.
Önemli olanın, sandık sonuç tutanağının sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanmasını müteakip ilçe ve il birleştirme tutanaklarına ve SEÇSİS sistemine doğru aktarılması olduğunu aktaran Güven, şunları kaydetti:
“İmzasız 101 sayım döküm cetvelinin tamamında başkan ve memur üye ile birlikte AK Parti ve 3 sandık hariç CHP tüm sandıklara üye vermiş olup hatta AK Parti 145, CHP 120 olmak üzere bazı sandıklarda 1’den fazla üye ile temsil edilmişlerdir.
Ayrıca imzasız sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları uyumlu olup seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir.
Sayım döküm cetveli olmayan 22 sandıkta görev yapan sandık kurulu üyeleri aynı sandıklarda diğer seçim türüne ait 19 sandığın sayım döküm cetvellerini ve 22 sandığın sandık sonuç tutanağını doldurduğuna ve tutanak defterine bir itiraz yapılmadığına göre siyasi partilerin müşahitlerinin ve oy verme yerinde hazır bulunanların huzurunda oy sayım ve döküm işleminin yapılmış olması karşısında sayım ve dökümün sandık başında denetlendiğinin ve buna göre sandık sonuç tutanağının tanzim edildiğinin kabulü gerekmekle bu eksiklikler tüm Kurulca iptal nedeni olarak görülmemiştir.
Maddi hatalarla ve kaydırmalarla ilgili usulsüzlükler giderilerek SEÇSİS’e işlendiğinden iptal nedeni kabul edilmemiştir. Sandık sonuç tutanağındaki geçersiz oyların geçersizlik nedenlerinin yazılı olmayışı da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine yönelik 39 ilçede geçersiz oylar yeniden sayıldığından iptal nedeni olarak görülmemiştir.”
Güven, İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde hayali bina oluşturarak kamu binalarını, tır parklarını, boş arsaları mesken gibi göstererek usulsüz seçmen kaydı yapıldığı ve bununla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığını hatırlatarak, bununla ilgili de seçmen listelerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle seçimin iptali talebinin kabul edilmediğini vurguladı.
“AK PARTİ VE CHP ÜYESİ GÖREV YAPMAKTADIR”
İki aday arasındaki oy farkının 13 bin 729 olduğunu anımsatan Güven, usulsüz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısının 706 olduğunu, bunun sonuca etkisi olmayacağı için iptal nedeni sayılmadığını ifade etti.
YSK’de 212 sandık ve ilave 41 sandık üzerinde yapılan değerlendirmede, ilçe seçim kurullarınca bildirilen listeye göre 222 sandık kurulu başkanının özel şirket çalışanlarından görevlendirildiği ve bunun seçim sonucunda etkili olduğu fikrinin çoğunluk tarafından benimsendiğini aktaran Güven, şu değerlendirmede bulundu:
“298 sayılı kanunun 22’nci maddesi tüm kamu görevlilerinin listesinin mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresi esas alınmak suretiyle ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderileceğini ve İlçe Seçim Kurulu Başkanının sandık kurulu başkanlarını bu kamu görevlileri arasından ad çekme ile tespit edeceğini hüküm altına almıştır. İlçe seçim kurulu başkanı bu şekilde gelen listelerden ad çekme işlemlerini kanun uyarınca ilçe seçim kurulu huzurunda yapmak zorundadır. İlçe seçim kurullarının tümünde AK Parti ve CHP üyesi görev yapmaktadır.
Yasa koyucu sandık kurulu başkanlarının usulsüz atanmalarını tam kanunsuzluk nedenine dayalı mutlak iptal sebebi saymamıştır. YSK de kararlarında tam kanunsuzluk nedeniyle iptal sebebi saymamıştır. 298 sayılı kanunun 119’uncu maddesinde ‘sandık kurullarının teşkiline dair, ilçe seçim kurulu veya başkanı tarafından yapılan işlemlerin düzeltilmesi için bu işlemlerin neticesinden itibaren en geç iki gün içinde şikayet yoluyla düzeltilmesi’ istenebilir.”
Güven, 31 Mart’ta İstanbul’da 39 ilçede 31 bin 186 sandıkta seçim yapıldığını hatırlatarak, sandıklarda AK Parti’den 45 bin 23, CHP’den 37 bin 9, MHP’den bin 502, Saadet Partisi’nden 8 bin 925, HDP’den 9 bin 357 olmak üzere, diğer siyasi partilerle 106 bin 384 partili üyenin görev yaptığına dikkati çekti.
“BAZI PARTİLERİN İKİ ÜYESİ GÖREV YAPTI”
Dosyadaki belgelere göre, kamu çalışanı olmadığı halde sandık başkanı olan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750’sinde AK Partili üyelerin yer aldığına değinen Güven, AK Parti’nin bu sandıklara bin 104 üye verdiğini, 354 sandıkta iki üyesinin bulunduğunu aktardı.
CHP’nin ise aynı sandıkların 3 tanesine üye vermediğini, 28 üyesinin ise göreve gelmediğini ifade eden Güven, diğer 723 sandıkta CHP’li üyelerin görev yaptığını kaydetti. Güven, bu sandıklara toplamda 979 üye veren CHP’nin 256 sandıkta iki üyesinin görev aldığına işaret etti.
Sandıklarda diğer siyasi partilerin üyelerinin de yer aldığına dikkati çeken Güven, “Sayım döküm cetvelinin olmadığı 22 sandıkta ise başkan hariç AK Parti 36, CHP 33, HDP 12, Saadet Partisi 12, İYİ Parti 1, seçmen 5 üye ve 22 memur üye görev yapmıştır. Bazı partilerin bir sandıkta ikişer üyesi görev yapmıştır.” ifadelerini kullandı.
Sadi Güven, şu değerlendirmeyi yaptı:
” 31 Mart günü İstanbul’da yapılan seçimde, 2018 yılında değişen 298 sayılı yasanın 22’nci maddesine aykırı sandık kurulu başkan ve üyesinin görevlendirildiği şüphesizdir. ‘2004 ve 2009 yılında YSK tarafından verilen kararlar emsal olmaz’ denilebilir ise de kararlar verildiği tarihte yürürlükte bulunan yasadaki sandık kurulu başkan ve üyelerinin belirlenme usulüne aykırılık haline ilişkin olmakla 298 sayılı kanunun değişik 22’nci maddesine aykırılıktan farklı değildir.
Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez. 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır.”