Olay Gazetesi Bursa

Yıllarca kömür diye yaktılar ama…

Zengin doğal taş rezervleriyle bilinen Bayburt'ta, kehribar ve Türkiye'de sadece Elazığ'da çıkarılan vişne mermeri rezervi tespit edildi.

Merkeze bağlı Aydıncık köyündeki rezerv alanının ruhsat sahibi Heytam Haşlak, AA muhabirine, Bayburt Valiliği, Bayburt Belediyesi ile Bayburt Ticaret ve Sanayi Odasının girişimleriyle 2005 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğüne (MTA) kentteki doğal taş rezerv potansiyelinin tespiti için çalışma yaptırıldığını söyledi.

Yıllardır halk tarafından kömür ve çıra olarak kullanılmış 

Çalışma sonucunda, ekonomik değere sahip yaklaşık 200 milyon metreküp doğal taş tespit edildiğini belirten Haşlak, ardından kendi köyü de olan Aydıncık’ta yıllardır halk tarafından kömür ve çıra olarak kullanılan maddenin çıkarıldığı bölgede çalışma yapmaya karar verdiğini ifade etti.

Uzun yıllar taş ocaklarında çalışan Haşlak, oğlu Murat Haşlak ile alandan aldıkları numuneleri Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünde mineralojik-gemolojik açıdan incelettiklerini anlatarak, şöyle konuştu:

“Yıllarca bu alandan topladığımız siyah renkli taşları kömür, kahve renkli olanlarını da çıra diye yaktık. Yapılan analiz sonunda bunların doğal kehribar olduğu tespit edildi. Aynı bölümde, doğal kehribar örneği üzerinde yapılan paleontolojik yaş analizinde ise Bayburt kehribarının 48,6 milyon yıldan daha yaşlı olduğu da belirlendi.” 

Aynı bölgede Türkiye’de sadece Elazığ’da çıkarılan vişne mermeri rezervi varlığının da tespit edildiğini vurgulayan Haşlak, bu alanın ruhsatını oğlu ile birlikte bir süre önce MTA’dan aldıklarını dile getirdi.

“Alanda rezerv çalışması yapmak istiyoruz”

Haşlak, kehribar çıkarmaya başladıklarına işaret ederek, “Üniversite tarafından hazırlanan raporlamanın ardından Türkiye de doğal kehribar çıkan ülkeler arasına girdi. Şu an için rezerv durumunu tam olarak bilmiyoruz. Alanda rezerv çalışması yapmak istiyoruz. Rezerv durumunu da tam olarak tespit ettikten sonra çalışmalarımızı ona göre yapacağız.” diye konuştu.

Çıkardıkları kehribardan şu an için hobi olarak tesbih, kolye gibi hediyelik ürünler yaptığını anlatan Haşlak, şu değerlendirmede bulundu:

“Kehribar numunelerini birkaç yere gönderdik. Rezerv durumu beklentilerimiz gibi çıkarsa bu alanda ciddi bir yatırım yapacağız. Bu hem ilimiz hem de ülke ekonomimiz için çok iyi olacak. Ülkemiz bu rezervle şimdiden doğal kehribar çıkan 8-10 ülke arasına girmiş oldu. Bu bir gerçek ve bilimsel olarak raporlarımız da var. Ruhsatımız 63 bin dekarı kapsıyor. Bu sahada kehribarla birlikte dünyada nadir bulunan, Türkiye’de ise sadece Elazığ’da çıkarılan vişne mermerinin de tespitini yaptık. Alandan karot aldığımız zaman bize yüzde 80 fikir verecek, yıllık şu kadar ton diye.”

Vişne mermeri ve kehribarın ekonomik değerine ilişkin bilgi paylaşan Haşlak, şunları kaydetti:

“Şu an ki hesaplamalarımıza göre, dünya çapında geçerli bir taş olan Elazığ vişne mermerinde 500 bin ton hedefliyoruz. Kehribarda ise 100 ton mu, 5 ton mu, 10 ton mu olur bilemiyorum ama peşini bırakmayacağız. Bildiğim kadarıyla dünyada 256 renk kehribar var. Bizde de şu ana kadar tespit edebildiğimiz 20 rengimiz var. Farklı renk ve tonlarda enteresan güzel kehribarlar. Bulduğumuz için mutluyuz. Bu ülkemiz ekonomisine bir katma değer getirir çünkü Rusya’nın kehribarını Çin tamamen alıyor. İnşallah bizim de rezervimiz yüksek olur, biz de Çin’e ithal eder ülkemize girdi sağlarız.”

Akademisyenler bölgede araştırma yapacak 

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Gündoğan, laboratuvar ortamında yaptıkları testlerde Bayburt’ta çıkan bu maddenin doğal kehribar olduğunu belirlediklerini ve buna ilişkin rapor düzenlediklerini söyledi.

Doğal kehribarın yaş analizinin de yapıldığını ifade eden Gündoğan, “Doktor Öğretim Görevlisi İsmail İşintek’in yaptığı çalışmada, Bayburt kehribarının 48,6 milyon yıldan daha yaşlı olduğu tespit edildi. Türkiye’de kehribar çıkarılan başka bir nokta yok, tek nokta şu an Bayburt’taki bu alan.” dedi. 

Gündoğan, eylül ayında bölgeye gelerek çeşitli araştırma ve çalışmalar yapacaklarını da sözlerine ekledi.