Olay Gazetesi Bursa

Yeşil-beyaz armanın peşinde geçen bir ömür

Bursaspor'un maçlarını izlemek üzere 1968 yılında henüz 10 yaşındayken Bursa Atatürk Stadı'na adımını atan, Fikret Yorgun, 47 yıldır yaz-kış demeden takımını destekliyor.

Sadece tribünlerin değil kentin de tanınmış simalarından biri olan, 1970 ve 80’li yıllara damgasını vuran Arjantinli futbolcu Ardiles’e benzetildiğinden “Ardiles” lakabını alan Yorgun, anılarını AA muhabiriyle paylaştı.

 

Tribün liderliğini merhum amigo Yaşar’dan (Yaşar Turgut Genç) öğrendiğini belirten Yorgun, “İlk anım üzücü. 1968 yılında Göztepe ile kupa yarı maçı oynuyorduk. 89. dakikada yediğimiz golle elendik ve finale kalamadık” dedi.

 

Yorgun, Bursaspor’un şampiyonluğa ulaştığı 2009-2010 sezonunu ise hayatının sonuna kadar unutamayacağını vurgulayarak, “Şampiyon olduğumuza bir hafta inanamadım. Acaba ‘kupayı geri alırlar mı?’ diye korktum” değerlendirmesinde bulundu.

 

“‘Anca gidersin’ dedi. Bir ay sonra şampiyon olduk”

 

Sezonun bitimine bir ay kala beyaz bir atla Kültürpark’a gittiğini ve orada dönemin başkanı merhum İbrahim Yazıcı ile karşılaştıklarını anlatan Yorgun, şunları söyledi:

 

“Hayatımda ilk defa ata bindim. Rahmetli İbrahim Yazıcı ‘Nereye gidiyorsun?’ dedi. ‘Şampiyonlar ligine gidiyorum’ dedim. O da bana ‘Anca gidersin’ dedi. Bir ay sonra şampiyon olduk. Benim içime doğmuş. Bir de şampiyon olduğumuz akşam oğlum askerden geliyor. Pazar akşamı Beşiktaş’ı yendik pazartesi kupa töreni var. Ben daldım kupaya, gece yarısı aradım. ‘Baba ben akşam 10.00’da geldim’ dedi. ‘İyi hoş geldin. Biz kupayı alıyoruz sen nasıl olsa gelmişsin’ cevabını verdim.”

 

Yorgun, Bursaspor’un sahasında Beşiktaş’ı 5-0 yendiği 7 Eylül 1980’de asker olduğunu dile getirerek, bu maç için askerden kaçtığını ve bir ay ceza aldığını anlattı.

 

Bölük komutanının Beşiktaşlı olduğunu bu maçtan sonra öğrendiğini vurgulayan Yorgun, “Askerden kaçıp maça geldim. Sedat-2 Yalova’dan vurdu, Bursa’da gol oldu. O maçı hiç unutamıyorum. Maç sonrası birliğime teslim oldum. Komutanım hiç unutmuyorum bana her gol için bir tokat attı. Ayrıca kaçtığım için bir ay fazla askerlik yaptım” diye konuştu.

 

 “Onlar gol atmasın diye dua ediyorum”

 

Oğluna bile, gol atan Sedat Özden’in (Sedat 3) adını verdiğini belirten Yorgun, doğumda eşinin yanında olmak yerine maça gelmeyi tercih ettiğini söyledi.

 

Yorgun, maça gelirken kayınvalidesine stadın telefonunu verdiğini ifade ederek, maç anısını şöyle anlattı:

 

“Oğlum 1985 doğumlu. Gece hastaneye gittik, doğum olmadı, sabah da olmadı. En sonunda kayınvalideme stadın numarasını verip maça geldim. Devre arası telefon geldi ve oğlum olduğunu öğrendim. ‘Bekleyin, maçtan sonra geliyorum’ dedim. İlk golü kim atarsa onun adını koyacağım oğluma. O dönemde Macar Tulipan ve Kerekes var takımda. Onlar gol atmasın diye dua ediyorum. Sedat ağabey golü attı ve ben rahatladım. Çocuğun adını Sedat koyduk”

 

“Gitmesem benim kariyerim biter”

 

Bursaspor sevgisinin mesafe tanımadığını, 1993-94 sezonunda Van’a giden Bursaspor uçağına bir şekilde bindiğini kaydeden Yorgun, “Havaalanında 4 ayrı kontrol noktasından geçtim, uçağa bindim tuvalete girdim. Ancak kapıyı kilitlediğim için kilitleyince meşgul yazıyormuş. Ne bileyim ben, polisler geldiler ve uçaktan indirdiler” ifadesini kullandı.

 

Yorgun, olaylı Diyarbakırspor-Bursaspor maçına da gittiğini anlatarak, “Bursaspor’un Yenişehir Havaalanı’ndan kalkan uçağına bindim ama rahmetli başkan İbrahim Yazıcı, ‘kendimizi mi Ardiles’i mi kurtaracağız?’ diyerek beni uçaktan indirtti. Diğer amigolar bir gün önce uçakla Diyarbakır’a gitmişler. Gitmesem benim kariyerim biter. Ben de otobüsle Bursa’dan Elazığ’a buradan da otostop yaparak Diyarbakır’a gittim. Stada girmedim, maçı canlı yayın aracının yanından takip ettim. Maç zaten iptal oldu. Hemen kendimi havaalanına attım ve Bursaspor’un uçağıyla Bursa’ya döndüm” dedi.

 

Bursaspor’un ligin ikinci yarısında maçlarını yeni stadında oynayacağını anımsatan Yorgun, yeni stat için kendisine yeşil-beyazlı renklerde yeni takım elbise yaptırdığını sözlerine ekledi.