İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 13’üncü gününde devam ediyor. Dünkü duruşmada mağdur aileler dinlenmiş ve cumhuriyet savcısı tutuksuz 10 sanığın tutuklnmasını talep etmişti. Mahkemenin savcılığın bu talebini bugün değerlendirmesi bekleniyor.
DURUŞMANIN 12. GÜNÜNDE NELER YAŞANDI
Dünkü duruşmada cumhuriyet savcısı SGK’nın, Sağlık Bakanlığı’nın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ve müştekilerin katılma taleplerinin kabul edilmesini 7 hemşire, 1 doktor ve Bağcılar Şafak Hastanesi yönetim kurulu üyesinin de tanık olarak dinlenilmesini talep etti. Sanıkların suç tarihindeki para hareketlerinin bilirkişi tarafından incelenmesi, ölen her bebek için kusur durumunun tespiti açısından Adli Tıp Kurumu’na dosyanın gönderilerek rapor alınması, SGK’ya yazı yazılarak hastanelerin usulsüz işlemleri ile ilgili oluşan zararların tespit edilmesi de talep edildi. Tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamı, tutuksuz sanıklar: Ali Aksu, Ali Dirik, Mustafa Kazan, Şehmuz Çelik, Murat Mantuş, Ceren Hatice Kırım, Mehmet Gürül, Renginar Molla, Sümeyye Özdemir ve Serenay Şenkalaycı’nın ise tutuklanması istendi.
Savcısının görüşüne karşı tutuksuz sanık Murat Mantuş, “Hakkımda soruşturma açıldığını öğrendiğimde yurt dışındaydım. Kendim isteyerek geldim. Kaçma şüphem yoktur. Tutuklama talebine itiraz ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Fehmi Alperen ise, “Benimle aynı suçla suçlanan kişiler tutuksuz yargılanıyor ancak ben 8 aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu. Tutuklu sanık Tuğçe Toptemel de, “Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Ben elimden geleni yaptım. Bebek bende ölmedi. Bunun araştırılmasını istiyorum. Tahliyemi talep ederim” dedi. Fırat Sarı’nın da aralarında olduğu diğer sanıklar ise önceki beyanlarına ekleyecek bir şeyleri olmadığını söyledi.
Sanık avukatları savcının taleplerine karşı ölümlerle ilgili adli tıp raporları bulunmadığını, müvekkillerinin bebeklere ellerinden gelen müdahaleyi yaptığını ancak bebeklerin halihazırda kurtarılması çok zor sağlık durumlarında olduğunu öne sürdüler.
Sanık avukatları, duruşma savcısının “Tüm delillerin toplanılmasının ardından ölen her bebek için kusur durumunun tespiti açısından adli tip kurumuna yazı yazılması” talebinin eksik soruşturmanın, somut tutuklama delilleri bulunmamasının kanıtı niteliğinde olduğunu iddia ettiler. Mahkemenin, savcılığın talebini bugün değerlendirmesi bekleniyor.