Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı’ndaki Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin açılış töreninde, burada protokol konuşması yapmayacağını belirtti.
Samimi ve vatandaş Tayyip Erdoğan gibi konuşacağını ifade eden Erdoğan, Hasan Celal Güzel’in çıkardığı dergilerin hangi şartlarda, nerelerden nereye geldiğini bildiğini söyledi. Erdoğan, “Fakat affınıza sığınarak söylüyorum. Nasıl inatla bu işi sürdürdüğünü gayet iyi biliyorum” diyerek, sıkıntılar bulunduğunu anlattı.
İşin içinde olanların, bunların kolay olmadığını bildiğini dile getiren Erdoğan, “Herkes akıl verir ama destek vermeye gelince kimse destek vermez. Ortaya konan nedir? İşte bu eserlerdir. Bu eserler de öyle kolay kolay olmuyor. Bu mücadeleyi hakikaten, yeni Türkiye mücadelesine inanmış bir insan olarak tabii ki bu işin çilesini de çeke çeke buralara geldiği için kadru kıymetini biliyordu. Hamdolsun buraya kadar geldi bu iş. Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“Bütün mesele bir köşe taşı olabilmektir”
Erdoğan, “Yeni Türkiye mücadelemiz, az önce değerli büyüğümüzün ifade ettiği gibi bizim kızıl elmamız” değerlendirmesinde bulundu.
İnşallah bu yolda Allah ömür verdiği sürece kararlıkla yürüyeceklerine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Makamlar bizim için gelip geçici. İlla bir makamda olmak şart değil. Eğer siz bu hizmeti verebilecekseniz her yerde bu hizmeti verirsiniz. Bütün mesele bir köşe taşı olabilmektir. Eğer bir köşe taşı olabiliyorsak zaten mesele bitmiştir. Çünkü her inşada, her binada, biliyorsunuz ki her malzemenin yerinde kıymeti çok büyüktür. Ama illa ‘Ben burada şu olacağım’ derseniz o bina eksik kalır. Çünkü binanın kuru zemininden tutunuz ıslak zeminlerine varıncaya kadar her zemindeki malzemenin orada bir değeri var. Ama maalesef insanoğlu, bizler, ‘Hayır illa ben şurada olacağım’ iddiasında olduğumuz için maalesef bu o ideal yeni Türkiye inşaamız hep gecikerek gelmiştir. Yoksa çok daha önceden bu inşa, bu süreç bitebilirdi. Öyle veya böyle inşallah bu iş bitecek.”
“Artık bizim 81 büyükşehrimizin olması lazım”
Çevrenin, kısa zamanda çok daha farklı hale geleceğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Köydü, şimdi bakın mahalle oldu. Bu büyük Türkiye’de, yeni Türkiye’deki hedeflerimizdir. Şahsım olarak büyükşehirler projesine bütün ilçelerin katılması gerektiğini söylediğim zaman birçok insan bana güldü. Eğer büyükşehirler idealini gerçekleştirmemiş olsaydık, yani bugün 30 büyükşehrimiz olmamış olsaydı buralar köyden mahalleye dönüşmezdi. Daha ötesini söylüyorum. Artık bizim 81 büyükşehrimizin olması lazım. Yeni Türkiye’nin buna da kilitlenmesi lazım. Bunu niye söylüyorum? Hakkari’ye şu anda siz bu haliyle bakarsanız, orası bu durumda kalmaya mahkumdur. Ama bir büyükşehir anlayışıyla baktığınız zaman Hakkari değişecektir. Bu değişim, şunu da iddiayla söylüyorum, birçok ilimizi adeta terörün gizlilik alanlarını meydana çıkaracak olan bir şehirleşme süreci olacaktır. Eğer bunu gerçekleştiremezseniz orada terör her zaman gizli kalacaktır, kendine o mekanı bulacaktır.”