Yılmaz, yeni Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün mesajını şu ifadelerle aktardı:
Cuma akşamı… Yazımızı bitirmiştik ki telefon çaldı. Açtığımızda, sımsıcak bir ses “Ben İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür” diye kendini tanıttı.
Arama nedeni…
BEBKA Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Zeki Durak ile İŞKUR İl Müdürü Eren Türkmen ve SGK İl Müdürü Erhan Karaca’nın ziyaretlerini 13 Ekim günü “Bu ziyaretlerden Bursa’daki mesleki eğitim için çok güzel projeler çıkar” başlığıyla duyurduğumuz yazıydı.
İşte…
O yazıya teşekkür ederek söze başlayınca, “İlk ziyaretleri Meslek Liselerine yapınca, önemi anlaşılan Meslek Liseleri eğitimi adına umutlandık” dedik.
Şu karşılığı verdi:
“Ben oradan yetiştim. Çok güçlü sanayi var burada, Bursa çok muazzam şehir. Kısa sürede çok güzel bir ivme yakaladık, özel şeyler yapıyoruz.”
Ardından…
Yeni Eğitim Müdürü Gür ilk mesajını verdi:
“Ben buraya çalışmaya geldim, tek amacım da bu. Bütün herkesin Milli Eğitim Müdürü olmaya geldim, herkesi kucaklamaya geldim.”
Sonra da…
Alışılmışın dışındaki çalışma anlayışını anlattı:
“Bazen pat diye bir okula gidiyorum, ama amacı var. Örneğin, Twitter’da çok güzel yayınlar, çalışmalar yapmışlar. Beni görünce şaşırıyorlar. Orada öğretmenlerimizle oturup sohbet ediyorum, çay içiyorum.”
Anlayışı şu:
“Onlara, ‘Yaptığınız güzel işlerle buraya beni siz beni çağırdınız. Ben sizin hizmetkârınızım, o yüzden buradayım’ diyorum. Çok mutlu oluyorlar.”
Ardından…
“Bunlar özlenen şeyler. Kamuda bunları yapmak lazım” deyip devam etti:
“Bazen hasta bir öğrencimi hasta bir öğretmen arkadaşımızı arayıp ‘geçmiş olsun’ diyorum.”
Yaklaşımı şu:
“Proje tabanlı düşünen, sanayi refleksleri olan biriyim. Öyle yetiştim. Tabii ki, Milli Eğitim’in bütününe, fen liselerine, bilim merkezlerine, halk eğitim merkezlerine sanayiyi transfer etmek istiyorum.
Düşüncesi de şu:
“Çok muazzam bir şehirde görev yapıyorum. Bu şehre 1 gün bile hizmet etmek muazzam bir şey.”