Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, 1 Kasım seçimleri göstermiştir ki bu millet, Türkiye’yi istikrar ve güven ortamından uzaklaştıracak hiç bir siyasete, hiç bir girişime geçit vermemektedir” dedi.
Seçmenin, sandıkta mesaj verdiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Milletimiz 1 Kasım’da ‘ben koalisyon istemiyorum, güçlü bir tek parti iktidarıyla yoluma devam etmek istiyorum’ mesajını verdi. Yine milletimiz, siyasetin meşru imkanları yerine, terör örgütü yöntemlerini benimseyenlere, bu yolun yanlış olduğunu net bir şekilde ifade etti. Azınlığın çoğunluğa tahakkümü anlamı taşıyan taşkınlıklara yönelenler milletimiz tarafından bir kez daha seçim sandığı marifetiyle ikaz edildi, uyarıldı.”
“Milletimiz mesajını açık şekilde ifade etmiştir”
Seçim sonuçlarının çok iyi analiz edilmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Sözünü özellikle millete söyleyenlerle, içerideki ve dışarıdaki farklı odaklardan destek arayanlar arasındaki ayrımı görmek isteyen herkes 1 Kasım’ın sonuçlarını çok iyi analiz etmelidir. Ülkenin ve milletin geleceği için siyaset üretenlerle, yeni Türkiye’yi savunanlarla eski Türkiye söylemleri ve refleksleriyle hareket edenler bu seçimde bir kez daha görülmüştür. 1 Kasım, Türkiye’de demokrasinin gücünü, milli iradenin hakimiyetini perçinlemesi bakımından da son derece önemlidir. Milletimiz teröre, terör örgütlerine, onlara sırtını dayayanlara, her türlü paralel yapıya ve bunlar karşısında gerekli dirayeti ortaya koyamayanlara mesajını açık bir şekilde ifade etmiştir. Toplum mühendisliği çabaları, milli irade karşısında yine sonuçsuz kalmıştır.”
“Milletin anayasa talebine direnenler hesabını verir”
Erdoğan, seçimin önemli mesajlarından birinin anayasa konusunun çözülmesi olduğunu vurgulayarak, “1 Kasım’ın en önemli mesajlarından biri de Türkiye’nin bir an önce yeni anayasa meselesini çözmesi gerektiğidir. Bunu milet bekliyor” dedi.
Milletin yeni anayasa talebi karşısında direnen siyasi partilerin, bu anlayışlarından vazgeçmesi gerektiğini bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temenni ederim ki yeni dönemde, bu yeni anayasa hazırlıklarına katkı vermekten çekinmezler, bunu beraber masaya oturmak suretiyle hallederler. Engellemenin peşinde olan partiler bu anlayışlarından vazgeçmelidir diye düşünüyorum. Milletimizin yeni anayasa talebi karşısında direnen, engelleyici bir tavır içine giren herkes bunun hesabını da 4 sene sonra yapılacak seçimde yine verirler.”
“Burası cumhurun makamıdır, şahsımın değil”
Cumhurbaşkanlığı makamının, cumhurun makamı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Benim 78 milyonla derdim yok. Ama bir şeyi unutmayalım, 78 milyon, şu makamı, kendi makamı olarak kabullenmek durumundadır. Çünkü burası cumhurun makamıdır, şahsımın makamı değildir. Tayyip Erdoğan’ı seversin, sevmezsin. Benim onda da bir derdim yok. Ama buraya hakaret edemezsin, buraya ‘katil’ diyemezsin” diye konuştu.
Erdoğan, “Bizim bu vatandan başka vatanımız olmadığına göre, bize bu vatanı dar etmeye çalışanlara, kusura bakmasınlar, biz bu vatanı dar ederiz” dedi.
“Terör örgütü tasfiye olana kadar mücadele sürecek”
Terör örgütüne karşı ülke içinde ve dışında süren operasyonların, örgüt ülke dışına çıkana kadar sürdürüleceğini bildiren Erdoğan, “2 bin Kürt insanı öldürüldü’ diyor devlet tarafından. Kusura bakma, şunu bir defa öğrenmen lazım, asla bu devlet Kürt insanına kurşun sıkmaz, bu devlet teröriste kurşun sıkar. Bunu bir defa bilmek lazım. Bizim indimizde terörist başkadır, benim Kürt kardeşim başkadır” diye konuştu.
“Yeni dönemin adı ‘Milli Birlik ve Beraberlik Süreci’dir”
Türkiye’nin önündeki yeni sürecin, tartışma dönemi değil, sonuç alma dönemi olduğuna işaret eden Erdoğan, “Bu işe illa bir isim aranıyorsa, bunun adı artık ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci’dir” dedi.
“İç savaş beklentisinde olanlar ihanet şebekesidir”
Türkiye Cumhuriyeti’nin, tüm kurumlarıyla ayakta olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Birileri şu anda hep ‘kucaklaşmaktan’ bahsediyor. Tamam, biz hazırız. Eyvallah da ama siz hiç kucaklamadınız ki ya. Siz şunu yaptınız, ‘Biz 2 Kasım’da iç savaş çıkacağından endişe ediyoruz’ dediniz. Bu ülkede iç savaşı nasıl konuşursunuz. Eğer bu ülkede iç savaş beklentisi içerisinde olanlar varsa bunlar ihanet şebekesidir, ihanet. Bu ülkede iç savaş hayaliyle yaşayanlar bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla dimdik ayaktadır, bunun hesabını soracak güç ve kabiliyettedir. Bunu da herkes bilsin.”