Beklemek zordur.
Çünkü, içinde umut da var, umutsuzluk da…
Her gece tatlı bir düş için yatılır.
Sabahında gerçeklerle yüzleşilir.
Zordur yani aday adayı olmak…
Hele ki…
Ankara’ya bağlıysa bu…
Hepi topu beş kişi karar veriyor.
O an, yani görüşmeye girdiğinizde bir sinerji yaratamadıysanız, işiniz hemen orada bitiyor.
Ak Parti aday adaylarının şu sıralar yaşadığı da bu…
Henüz ortada bir sonuç yok.
232 aday adayı sabırla Ankara’dan gelecek bir ses bekliyor.
Elbette…
Ak Parti’nin geçmiş dönemlerde izlediği yol, 7 Haziran seçimleri için de bir kriter.
Dışarıdan hep bir isim oldu Bursa’da…
Yine olabilir.
2011 genel seçimlerine bakıldığında iki bürokrat var.
İşadamı kökenli ama parti içinde çalışmış Hüseyin Şahin, Önder Matlı gibi isimler var.
İstinai olarak da iki isim söz konusu…
Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Batı Trakya Türkleri Bursa Şube Başkanı’ydı.
Mustafa Kemal Şerbetçi de Bursalı bir avukat…
Ama genel ağırlık parti içinde aktif görev almış isimler olduğunu ortaya koyuyor.
Bu tablo üzerinden aday adayları kendilerine bir rol biçebilirler tabii…
Yani, ortaya büyük bir sürpriz çıkmaz gibi duruyor.
İsimler farklı olabilir ama çerçevesi aynı olacaktır.
Şu ana kadar Ankara’dan Bursa’ya gelen bir şey yok.
Duyumlar var.
Tabii bu yazının yazıldığı saatten sonra olanları bilemeyiz.
Bugün için tablo herkes için aynı…
Ak Parti’nin Bursa’daki iki numaralı ismi Abdullah Duman da aynı notu düşüyor.
“Genel merkez ketüm…
Ara komisyon devrede…
Kimler çağrılacak, kimler aday olacak biz de bekliyoruz.
Ama şu aşamada kimsenin Ankara’ya çağrılacağını sanmıyorum.
Belki…
Başbakanımızın yer alacağı komusyonda böyle bir çağrı söz konusu olabilir” diyor.
Duman, şu aşamada Bursa olarak Ankara’ya değil, 7 Haziran seçimlerine yöneldiklerini belirtiyor.
Demek istediği şu:
“Milletvekillerini belirleme işi Ankara’nın bize düşen sandıktan o isimleri çıkarmak…”
Bunun için de sandık buluşmalarına başlamışlar.
Sandık temsilcileriyle yapılan toplantıda yüzde 90 başarı sağlanmış.
Sırada mahalle başkanlarıyla Seçim Koordinasyon Merkezi başkanlarıyla buluşma var.
Bursa’nın Keşanlıları…
Hep söylenir ya…
“Bursa, Türkiye’nin küçük bir yansımasıdır” diye…
Böyle söylenir, çünkü her yerden göç almış.
Tabii…
Göç denildiğinde akla daha çok Türkiye’nin doğusuyla, Türkiye’nin en batısından ama sınırlarının dışından gelen göçler gelir.
Ama…
Sadece Türkiye’nin batısındaki sınırların arkasından değil, batısından da gelen göçler var, Türkiye…
O göçlerden birisinin adresi de Keşan…
1965’lerde başlamış Keşan’dan göç…
İstanbul’u değil, Bursa’yı tercih eden Keşanlılar, Demiryolu altında yaşıyorlar.
Başaran Mahallesi’nde bir dernekleri var.
Keşanlılar Derneği Başkanı Rasim Küçükzıh, Bursa’ya göçün nedeni olarak işsizliği gösteriyor.
Bugün var olan çeltik sahalarının o vakitlerde bugünkü kadar olmamasını bir neden olarak aktarıyor.
Bursa’da 30 bin civarında Keşanlı’nın yaşadığına vurgu yapıyor.
Emeklilerin geriye dönüşe geçtiğini belirtiyor.
Küçükzıh, Keşan’dan Bursa’ya artık göç gelmediğini de dile getiriyor.
Saros Körfezi’ne cephe Keşan’dan göçlerin daha çok komşu ilçeler Lüleburgaz ile Çorlu’ya yöneldiğinin altını çiziyor.
Bursa’ya göçtüklerinde Keşan’da elektrik bile olmadığını ama bugünkü görüntüsünün çok daha iyi olduğunu söylüyor.
Haliyle…
Bursa’da yaşayan Keşanlıların işsizlikle mücadele ettiklerini, emekli kesiminin zar zor geçindiğini de sözlerinin arasına ekliyor.
Velhasılı, Bursa’nın Trakyalı göçmenleri yokluk ve yoksullukla yeniden yüzleştiklerine bir yerde vurgu yapıyorlar.
“Dağın adayıyım”
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin Harmancık Belediye Başkan adayıydı, Haşim Ali Arıkan…
Şimdi…
Milletvekili aday adayı…
CHP’nin Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçe başkanlarının isteği doğrultusunda aday adayı olduğunu söylüyor.
Listede iyi bir yerde olması halinde Ak Parti ile MHP’nin de CHP’yi izlemek zorunda kalacağını, dağ yöresinin üç milletvekiline birden kavuşabileceğini iddia ediyor.
Son dönemde dağ yöresini temsil eden bir milletvekilinin olmayışını da bu noktada önemsiyor tabii…
Arıkan, dağ yöresine gelen öğretmenler üzerinden de şu örneği veriyor.
“Dört ilçemizde görev yapan öğretmenlerimiz zorunlu hizmetini yapmış sayılıyor.
Peki eczacısı yapmıyorum mu?
Bakkalı yapmıyor mu?
Esnafı yapmıyor mu?
Bizler de göz ardı edilmememeliyiz.
Hemen yakınımızdaki Tavşanlı’da esnafın verdiği vergiyle Bursa’nın ilçesi Harmancık’ta esnafın verdiği vergi aynı değil…
Devlet bu noktaya dikkat etmeli…
Bizi de zorunlu hizmet kapsamına almalı…
Parlamento’da dağ yöresinin bir temsilcisi olursa, bu sorunların sık sık dile getirilmesi de mümkün olacak.”