2014, hem iktidar hem de muhalefet partilerinde yeni dengelerin kurulmasına yol açan iki seçime ev sahipliği yaptı.
30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından gelen 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimi özellikle Ak Parti`de büyük bir değişime yol açtı.
Ak Parti`ye renk veren Erdoğan, Cumhurbaşkanı oldu, iki koltuğunu birden Dışişleri Bakanlığı`nı yapan Ahmet Davutoğlu`na bıraktı.
Ak Parti`nin görünürdeki dümeninde şimdi o var.
10 ay sonra da önünde bir seçim olacak.
14 Haziran 2015 genel seçimlerindeki performansı sadece kendisinin değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın hedeflerini de yakından ilgilendiriyor.
Yani…
Çıtayı aşağıya düşürmesi halinde başkanlık sistemini Türkiye`ye taşımak isteyen Erdoğan`ı hedefinden uzaklaştıracak.
Tabii…
Bu olasılık Davutoğlu`nu da oturduğu iki koltukta huzursuz edecek.
Böyle bir durumda 12. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün nefesini ensesinde hissedecek.
Bu süreçte hem yeni koltuğuna alışmaya çalışacak hem de genel seçim hazırlığı içinde olacak.
Oturduğu koltuklara adaptasyonunda yurtiçi gezilerinin önemi de büyük olacak gibi duruyor.
Davutoğlu, Başbakan olduktan sonra ilk ziyaretini doğduğu, milletvekilliğini yaptığı şehre; Konya`ya yaptı.
Yurt gezilerini Konya ile başlatan Başbakan Davutoğlu`nun 2014 yılı içinde Bursa`ya gelip gelmeyecveği de dün netleşti.
Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı öncesi belediye başkanlarıyla bir araya gelen Ak Parti İl Başkanı Cemalettin Torun`un Davutoğlu`nun Bursa ziyaretiyle ilgili ilk ipucunu verdiği belirtiliyor.
Bursa`ya en son 2 Mart 2013 tarihinde parti içi eğitim toplantısı için gelen Davutoğlu, Başbakan sıfatıyla Bursa`ya 8-9 Kasım tarihlerinde geliyor.
İki günlük programı çerçevesinde İnegöl ve Bursa`da açılışlar yapması bekleniyor.
Muhtemeldir ki…
Yapımı devam eden ilçe devlet hastaneleri, okullar ve Büyükşehir Belediyesi`nin projeleri Başbakan Davutoğlu`nun kasım ayında gerçekleşecek iki günlük Bursa programında açılacak.
Bu da…
Ekim ayında ilçe kongre sürecine girecek Ak Parti Bursa Teşkilatları`nda ekstra bir motivasyona yol açacak gibi duruyor.
Karacabey`de tarlaları İnegöl`de okulları…
Küresel iklim değişikliğinin sadece kurak yazlar anlamına gelmediğini bütün yaz boyunca ani bastıran sağanak yağışlarla herhalde anlamış olduk.
Küresel ısınmanın bir sonucu olarak Türkiye artık tropikal iklim kuşağındaki ülkeler gibi yaz sağanakları nedeniyle taşkınlara sahne oluyor, insanlarını yol ortasında seller götürüyor.
Okullar, hastaneler, altgeçitler, sular altında kalıyor.
Caddeler kanallara dönüşüyor.
Önceki gün başlayan dün de devam eden yaz sağanaklarının yarattığı tahribatı ortaya koyan dün iki fotoğraf vardı.
Biri İnegöl`deki Müşerref Muzaffer Samda İlkokulu ve Ortaokulu`nun bahçesinde çekilmiş.
Okul bahçesinin sular altında kalması nedeniyle öğrencilerin nasıl mahsur kaldığını gösteriyor.
Diğeri Karacabey Ovası`ndan…
Domates ekili tarlalar göl olmuş.
Yaşanan dram nedeniyle Ak Parti İnegöl İlçe Başkanı Murat Erol, çiftçilere geçmiş olsun açıklamasında bulunuyor.
Karacabey`de aşırı yağış sadece tarladaki mahsulü de değil, onu ekip biçen mevsimlik işçileri de vurmuş.
İşçilerin kaldığı çadırlar da tarlalar gibi sular altında kalınca, gece geç saatlerde devreye Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan giriyor.
Eski köylerdeki misafirhaneleri açtırıp, Bursa`dan yatak yorgan getirdiyor.
Velhasılı, hem İnegöl, hem de Karacabey`den çekilen fotoğraflar, küresel ısınmanın boyutlarını öylesine ortaya koyuyor ki…
Ders çıkarmak istemeyenler için bile ders niteliği taşıyor.