Nüfus, tek başına bir kente dinamizm katmaz…
Az nüfuslu ama ilgili alanları geniş kentler, kendisinden çok daha kalabalık kentlerin önüne geçerler her zaman…
Dünyada da var bunun örneği Türkiye’de de…
Misal…
Bundan yıllar önce yapılan bir araştırmada Gaziantep, metropol kent tanımlamasında Bursa’nın önüne konuluyordu.
Oysa…
Bursa’nın nüfusunun çok gerisinde bir nüfusa sahip Gaziantep…
Bursa’yı Gaziantep’in gerisinde gösteren araştırmayı yapanlar Büyükşehirlerin 24 saat yaşayan şehir olduğunu baz alıyorlar.
Yani…
Hayatın 24 saat akması üzerinde duruyorlar.
Günün her saati, gece veya gündüz fark etmeksizin insanların aradığı her şeyi bulmaları üzerine kurgulanan bu araştırmada Bursa’nın geride kalması tabii ki şaşkınlık vericiydi.
Bugün Bursa, bu görüntüsünün çok ötesinde…
Günün her saatini dolu yaşayan bir kent…
Tam bir turizm kenti oluyor giderek…
Bunun birçok nedeni var.
Artan yıldızlı oteller de bunun bir göstergesi…
Misal, hala devam eden dev bir organizasyon var, Bursa’da…
Türkiye’nin değişik yerlerinden bin 200 dolayında briççi şu an Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde ter döküyor.
Büyükşehir, salonu ücretsiz vererek, Briç Federasyonu’nun bu dev organizasyonu Bursa’da gerçekleştirmesinin yolunu açmış…
Eleme usulü gerçekleşen müsabakalar hafta sonuna kadar devam edecek.
Geçen hafta sonu yolu Merinos’a düşenler, o kalabalığın “sigara molası”na denk gelmiştir herhalde…
Bursa için büyük bir fırsat…
Bu tip büyük organizasyonlar artan oteller için de büyük bir imkân…
Büyük kentler, yani altyapısını sanayileşme üzerine kurgulayan şehirler; bu tip büyük organizasyonlardan büyük kazanımlar sağlarlar.
Fuarlar, sportif müsabakalara büyük gelir kalemlerine dönüşürler.
Çünkü…
Harcama gücü yüksek turistleri buyur edilir bu tip organizasyonlarla…
Bursa, briç turnuvasıyla çok önemli bir adım attı yani…
Çok kişi böyle bir organizasyonun farkında değildir belki ama önemli bir buluşmanın Bursa’da gerçekleştiğini bin 200 sporcunun turnuvaya katılması ortaya koyuyor zaten…
Bu çapta çok daha farklı turnuvaların, bilimsel buluşmaların adresi olan bir Bursa, yaşayanlarını hem ruhen hem de madden çok mutlu etmeye aday bir kent konumuna gelir.
Ki…
Bu Avrupa’ya, dünyaya ulaşan bir Bursa ortaya çıkarır.
‘İncinsen de
İncitme…’
Kalem, dildir kâğıt üzerinde…
“İncinsen de incitme” diyor, Hacı Bektaş-ı Veli…
Günahsızsın…
“Önce insan” diyorsun, ama böyle dediğin için “Yuvam” dediğin yerde incitiliyorsun…
Hangi vicdana sığar bu…
Hangi vicdan, elindeki kalemi hançere dönüştürür, fütursuzca rast gele sallar…
Düşünmez mi, yazdığı neye hizmet ediyor.
Sosyal demokrat bir partide siyaset yapanlar, önseçimde adil bir yarış içinde olmak yerine nasıl olur da askıya alınmış vicdanıyla kalem sallayan birisine insanlığı katlettirir.
Sıkıştıklarında Büyük Atatürk’ün kalpağının altına gizlenenler, devrimci çocukların adlarına sarılanlar, 1 Mayıs’ta, Gezi’de, hak mücadelelerinde omuz omuza girdikleri kardeşlerini din ve vicdan özgürlüğünü savunan bir partide nasıl böyle bir ayrıma tabii tutabilirler?
Neyse ki…
CHP’de Büyük Atatürk’ün dediği gibi “Fikri hür, vicdanı hür” olanların sayısı o kadar çok çok çok ki…
Böyle bir oyunu ters düz edeceklerdir.
İyi ki varlar…
İyi ki çoklar…
Önseçimde seçecekleri adaylarla CHP’yi kimlikler üzerinden ayrıştırma çabasını ilkeler üzerinden birleşerek boşa çıkartacaklardır.
İlçe başkanlıklarında, mahalle temsilciliklerinde ortaya çıkan anlayış, her aday adayına şaşı bakmadan yaklaşma niyeti…
Siyaseti biçimleyecek gözüküyor.
Kalemini kine bulayanlar da bir gün utanarak, vicdanını kanattıkları arkadaşlarından özür dileyecekler.
Umarım, o gün çok daha yakın olur.
Çünkü, geç kalmış adalet adalet değildir.