Altı üstüne getirilen bir şehir Bursa…
Önce…
Ovaları harap edildi.
Şimdi dağları delik deşik ediliyor.
Taş ve mermer ocakları Bursa’yı çevreleyen dağlarda mantar gibi çoğalmaya başladı.
O kadar çok örneği var ki…
Bursa bu nedenle tam bir isyan kenti oldu.
Şu sıralar bu isyan sesleri İznik’in Derbent Mahallesi’nden yükseliyor.
Kan çiçekleriyle ünlü Derbentliler patlatma sistemiyle açılan taş ocağının içme sularını tehdit ettiğini vurguluyorlar.
Taş ocağının faaliyet gösterdiği Kireçtepe ile Değirmenkaya tepelerinin altında bölgenin en büyük su kaynağının bulunduğunu belirtiyorlar.
Amaçlarının bu kaynağı korumak olduğunu söylüyorlar.
Kaldı ki…
Endişelerini haklı çıkaran bir gelişme de var.
1955 yılından bu yana suyu akan çift kurnalı çeşmenin artık akmadığını fotoğraflarla kanıtlıyorlar.
İş güvenliği uzmanı, Derbentli Mümin Ergül, çift kurnalı çeşmeninin Derbent Baraj Gölü’ne sadece 8 kilometre mesafede olduğuna dikkat çekiyor.
9 Şubat’ta hem BUSKİ’ye hem de Bursa Valiliği’ne verdiklerini dilekçenin bir an önca görüşülmesinin bölgenin su kaynakları açısından çok önemli olduğunu vurguluyor.
Kan çiçekleriyle ünlü Derbent’te açılan taş ocağının Mecidiyeköy, Kızılhisar ve Kızılköy’ü de tehdit ettiğinin altını çiziyor.
İznik Derbent ile Yenişehir’in Mecidiyeköy sınırları arasındaki taş ocağının faaliyetlerinin durdurulması için verilen mücadelenen doğal olarak öne çıkan isimlerinden birisi de mahalle muhtarı Mehmet Ersin…
Taş ocağının faaliyetlerinin bir an önce durdurulması için çabalarken, tehdit edildiğini belirtiyor.
Birden çok tehdit mesajı aldığının altını çizen Derbent Mahalle Muhtarı Mehmet Ersin, savcılığa suç duyurusunda bulunmuş.
Muhtar Ersin’e yönelik tehdit mesajlarını anlamak son derece güç…
Hukuk devletinde insanların beğenmedikleri olaylar karşısında tepkilerini yasalar çerçevesinde ortaya koymasından daha doğal ne olabilir.
Neticede son karar hukukun…
Bu rahatsızlık neden?…
Dernekler istedi istifa etti…
Bal-Göç’ün altyapısını oluşturan yöre derneklerinin ortak kararı doğrultusunda istifa eden Doç Dr. Yüksel Özkan’ın hangi partiden aday olacağını yeni oluşturulan Ortak Çalışma Grubu’nun yapacağı çalışmalar belirleyecek.
Bal-Göç Genel Başkanı, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Genel Başkanı sıfatları bulunan Doç. Dr. Yüksel Özkan, şu an için herhangi bir partiye müracaat etmemiş olmasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor.
“Devlet çalışanı olarak 10 Şubat’ta kadar istifa etmem gerekiyordu.
Bu konuda bana derneklerimiz aday olmam çağrısında bulundu.
Ben de onların bu isteğini geri çevirmedim.
Konfederesyonumuzun Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu da dahil olmak üzere camiamız benden böyle bir istekte bulunduğu için istifa ettim.
Aday olmam konusunda karar alan dernekler platformunun oluşturduğu Ortak Çalışma Grubu’nun yapacağı çalışmalar neticesinde bir tercih yapacağız” diyor.
Ortak Çalışma Grubu’nun MHP, CHP ve Ak Parti il başkanlıklarına nezaket ziyareti yaparak Özkan’ın adaylığıyla ilgili ilk kıvılcımı çakması bekleniyor.
Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan etrafında “içimizden bir ses” sloganıyla harekete geçen soydaş derneklerinin bu hamlesi Bursa siyaseti için de dikkat çekici gelişmelere sahne olacak gibi duruyor.
Aday adayları…
10 Şubat, yani kamuda çalışanlar için istifa günü, aynı zamanda 7 Haziran 2015 seçimlerinin de startı anlamına geliyor.
Devletteki görevlerinden istifa edip, milletvekili aday adaylığı için yola çıkanlar haliyle kendilerini tanıtmanın gayreti içindeler.
Kamu çalışanları içinde daha önce aday adayı olmuş isimler de var, ilk kez bu kulvara girenler de…
Dün…
Medyalar bu yönüyle hareketliydi.
Bildik isimler arasında dün Medya ziyaretleriyle seçim çalışmasına başlayanlar arasında CHP’den Prof. Dr. Lale Karabıyık, CHP İl Kadın Kadın Kolu Başkanı Ayşe Şahin, Ak Parti’den şansını bir kez daha denemek isteyen Şener Öztürk de vardı.