Ekonomik anlamda oldukça sıkıntılı günlerden geçiyoruz.
Hayatın her alanında gözlenen yüksek enflasyon karşısında sürekli düşen alım gücü herkesi zorluyor.
Temel gıda ürünlerine ulaşmakta dahi sıkıntılar yaşanan bu süreçte araç sahibi olmak da hayli maliyetli hale geldi.
Akaryakıt fiyatları malum…
Bitmek bilmeyen zamlarla cep yakmanın ötesine geçti.
Yüksek enflasyondan doğal olarak trafik sigortası ve kasko bedelleri de etkilendi.
Trafik sigortalarıyla ilgili kısa bir bilgi verelim:
Araçların sigorta primleri 7 basamakta belirleniyor.
İlk kez araç alıp trafiğe çıkanların basamağı 4’ten başlıyor.
Sürücüler kazaya karıştıkça sıraları 1’inci basamağa kadar düşüyor.
Art arda üç yıl hiç kaza yapmayanlar ise 7’nci basamağa yükseliyor.
7’nci basamağa yaklaştıkça sigorta ucuzluyor, 1’e yaklaştıkça pahalanıyor.
Bursa’daki bir sigorta sektörü temsilcisi, 7. basamakta en düşük trafik sigortası için şu an yaklaşık 1.100 lira ödendiğini bildirdi.
Bu basamakta azami tutarın zaten 1.195 lira olduğunu hatırlatalım.
Kasko ücretlerine gelirsek…
Sigorta yetkilisi yüzde 100’e ulaşan oranlarda zamlardan söz etti.
Otomobilin niteliğine göre oranların değiştiğini dile getirdi.
Son kestiği kasko poliçesinden şu örneği verdi:
“Geçen sene 1.550 liraya yaptığımız kaskonun fiyatı bu yıl 2.440 lira oldu.”
Bahsettiği araca %57 oranında zam gelmiş…
Fiyat artışının gerekçelerini şöyle sıraladı:
“Yedek parça fiyatlarında çok ciddi artışlar oldu. Bunun yanı sıra otomobillerin fiyatları da aşırı yükseldi.”
Pandeminin kısıtlamalarla geçen döneminde hayat büyük ölçüde durmuştu.
Sokağa çıkma yasaklarında vatandaşların çoğu araçlarını dışarı çıkaramadı.
Haliyle kazalar da azaldı.
Bu süreçte poliçe bedelleri nispeten uygun seviyede tutuluyordu.
Normalleşme olunca birden çok sayıda otomobil yeniden yollardaki yerini aldı.
Kazalar artmaya başladı.
Hasarsız geçen süreçten aniden bol kazalı bir döneme girilip, üstüne poliçeler düşük kalınca sigorta şirketleri ciddi zarar gördü.
Yedek parça, otomobil fiyatlarının yükselişini de hesaba kattığımızda karşımıza yüzde 100’e ulaşan zamlı manzara çıktı.
Sigorta yetkilisinden zorunlu trafik sigortası yaptıranların sayısında bir azalma olmadığını öğrendim.
Zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların kazaya karışmaları halinde ağır bedellerle karşılaşması, denetimlerde yaptırımlara tabi tutulmaları bu durumdaki en büyük etken.
Otomobil fiyatlarındaki yükseliş, vatandaşın malını koruma dürtüsünü de artırmış.
Bu nedenle %100’e ulaşan zamlara karşın kasko yenilemelerinde de bir azalma olmamış.
GEMLİK DÖKÜLÜYOR
Uzun süredir gündeme geliyor.
Ancak nedense hala önlem alınmıyor.
Gemlik ilçesindeki Kurşunlu Sahili’nde çöken yol tehlike saçmaya devam ediyor.
Sosyal medyaya yansıyan görüntüler bu kadar da olmaz dedirtiyor.
Ortaya çıkan manzara Bursa’nın nezih yerlerden Kurşunlu’ya gerçekten hiç yakışmıyor…
Bilindiği gibi sahillerin sorumluluğu ilçe belediyelerine devredilmişti.
Söz konusu kararla ilgili geçmişte çeşitli tartışmalar gündeme gelmişti.
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan ise yetki devrinden memnun olduğunu ifade etmişti.
Güya ilçenin sahilleri uçacaktı…
İnanılmaz projeleri vardı…
Ancak ne yazık ki yetki devri Kurşunlu halkı için sevindirici olmadı.
Zira bölge sakinlerinin aktardığına göre çivi bile çakılmadı.
Vatandaşlar belediyeye yaptığı sayısız başvurudan sonuç alamayınca soluğu CİMER’de aldı.
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında mevcut durumla ilgili şikayet bildirimi yapıldı.
Gemlik Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü, bir ay sonra CİMER dilekçesine verdiği yanıtta gerekli çalışmaların iş programına alındığını açıkladı.
Ancak aradan geçen 5 aylık süreçte sorunla ilgili yine hiçbir çalışma yapılmadı.
Mevcut durum karşısında keşke sürekli sansasyonel olaylarla gündeme gelmek yerine biraz da Gemliklilerin sorunlarıyla ilgilenilebilse demekten kendini alamıyor insan…
“ÇAĞDAŞ MÜHENDİSLER”DE NELER OLUYOR?
Dün Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nde yaşananları kaleme almıştım.
“Çağdaş Mühendisler” arasındaki çatışmaların detaylarına yer verdiğim yazıyla ilgili çok sayıda dönüş aldım.
Öyle ithamlar var ki yazılmamak kaydıyla iletildiği için aktaramayacağım.
Sadece Çağdaş Divan Kurulu Üyesi Makina Mühendisi Ahmet Atalay’ın gönderdiği elektronik postayı paylaşacağım:
“MMO Bursa Şube seçimleri ve Sayın Fikri Düşünceli’nin açıklamalarını köşenize taşımışsınız. Dış bakıştan Çağdaş Mühendisler arasında haklı olarak bir sorun var olarak görünse de, aslında 5-6 kişinin kendi aralarındaki kişisel çekişme, uyuşmazlık kaynaklı bir durum ve sonuç.
Çağdaş Mühendisler’in bütününe yayılmış bir ayrışma değil.
Keşke bu problemleri Sayın Düşünceli, Şube Başkanı’yken zamanında, Sayın İbrahim Mart, Sayın Ferudun Tetik ile ilgili kaygılarını Çağdaş Danışma Meclisi’ne taşısa ve sorumluluk tüm grup tarafından paylaşılarak karar üretilseydi.
Her şeye rağmen Çağdaş Mühendisler yaklaşık 18 yıldır olduğu gibi “ön seçim”ini bağımsız şekilde yapmış ve oluşan listeyi Genel Kurul’a oradan da yönetime taşıma başarısını göstermiştir.
Yazınızda sözü geçen kişiler ile ilgili kişisel konular/ihtirasların, geleneklerimize aykırı olarak 16 yıllık bir iktidar döneminden kaynaklandığını düşünmekteyim. Bu uzun dönem koltuk bırakmama yolunun, ilkelerimize bu dönem yazılı olarak koyduğumuz “yönetim süre sınırı” ile kapandığı kanaatindeyim.”
Bursa tarihindeki en büyük felaket projelerinden biri olan, kamuoyunun kararlı mücadelesi ile hayata geçirilemeyen DOSAB Termik Santrali’ne verdiği destekle hatırlanan Atalay’ın Çağdaş Mühendisler’le ilgili tespitleri bu şekildeydi.