Pandemide konutlardaki tadilat projeleri tavan yapmıştı.
Tam bir harcama çılgınlığı yaşandı.
Evde canı sıkılan mutfağını, banyosunu baştan yaptırdı.
Enflasyonun patlaması malzeme bedellerini katladı.
TMMOB İçmimarlar Odası Odası Bursa Şubesi Başkanı Ali Gözütok’un tespiti çarpıcıydı:
“Tadilat maliyetleri daire fiyatlarına yaklaştı.”
Sohbetimiz sırasında artık genellikle zenginlerin evlerinde tadilat yaptırmayı sürdürdüğünü de aktardı.
Mevcutta proje sayısı ise fazla.
İnşaat sektörü sıkıntılı günlerden geçtiği için mimarların çoğu artık içmimarlık yapıyor.
Aslında içmimarlık ayrı bir disiplin olsa da mevzuat müsaade ettiği için ortada kanuni problem yok.
Etik ve yeterlilik perspektifinde ise iki meslek dalı arasında ciddi çatışma söz konusu.
Gözütok, “Projeler bütün olarak ele alınmalı. İnşaat mühendisi, mimar, içmimar, peyzaj mimarı ortak akılla yapı tasarlamalı. Birinin imzası eksik olursa o proje belediyeden ruhsat alamamalı” diyor.
Şu anda içmimarların imza yetkisi bulunmuyor.
Bu durum çeşitli sorunları beraberinde getiriyor.
Zira içmimarlık denilince akla hemen lüks konutlar geliyor.
Zihinlerde sadece pahalı villa tasarımları canlanıyor.
Oysaki maliyetlerdeki fahiş artış artık tek seramiğin bile israf edilmemesini gerektiriyor.
Bir binanın inşa edildikten sonra dizayn için tekrar yıkılması, büyük mali kayıplara yol açıyor.
Dolayısıyla yapıların tasarruflu şekilde can bulmasında, proje aşamasında içmimarların tasarımlarına yönelinmesi önem taşıyor.
1+1, 35 METREKARE DAİRE 1 MİLYON 200 BİN LİRA
Nilüfer Özlüce’de yeni yapılacak bir projede 35 metrekare net alana sahip 1+1 daire için temelden 1 milyon 200 bin lira isteniyormuş.
Üstelik bu dost işi fiyatıymış…
Şaşırtıcı mı?
Normal bir ekonomide sorunun yanıtı doğal olarak evet olurdu.
Neyse ki anormal günlerden geçiyoruz da artık böyle fiyatlarla karşılaşınca şoka uğramıyoruz!
GENÇLERE BOYACI OLUN TAVSİYESİ
Okulu bitirip hemen iş bulan şanslı kesimin çoğu ise asgari ücretin üzerinde maaş alamıyor.
İçmimarlar Odası Odası Bursa Şubesi Başkanı Ali Gözütok, hangi mesleği tercih etmeliyim diye soran yakınlarına verdiği yanıtı şöyle anlatıyor:
“Asla mühendis, mimar olmayın diyorum. Gidin usta, boyacı, sıvacı olun tavsiyesinde bulunuyorum. Hem işsiz kalmazsınız hem de mimar ve mühendisin iki katı kazanırsınız sözlerimi duyunca onlara tuhaf geliyor ancak gerçek bu.”
BEKLENEN EYLEM, DEĞİŞEN SÖYLEM
Ekonomi ve sığınmacı meselesi sokağın iki ana gündemi…
Sosyal medyanın nabzını tuttuğunuzda en çok ilgi gören, tartışılan başlıklar siyasilerin bu konulara dair söyledikleriyle ilgili.
Anketlere baktığınızda da benzer bir manzara söz konusu…
Vatandaş en çok ekonomi ve sığınmacılardan yakınıyor.
Toplumsal öfkeyi farklı yöne taşımaya gayretli manipülatörlerin varlığına karşı itidalli hareket etmek gerekli.
Ancak ortada uyum bağlamında ciddi bir sorun olduğu gerçeğini de unutmamak ve önlem almak şart.
Sanki hiç problem yokmuşçasına davranıp sürekli göçmen havariliği yapanların aslında neye hizmet ettiği iyi irdelenmeli diye düşünüyoruz.
Öte yandan bugünlerde iktidar ve muhalefetin sığınmacılarla ilgili söylem değişikliğine gittiğini gözlemliyoruz.
Eskiden göndermek mümkün değil diyenler artık yollayacağız çizgisine gelmiş gibi.
Toplumun temel beklentisi ise artık söylemlerin ötesine geçilerek kanunları çiğneyen sığınmacılarla ilgili köklü bir eylem planının hemen hayata geçirilmesi.