Halk arasında Görükle mera, Ekokent projesi olarak bilinen 1/1000 Ölçekli Nilüfer Batı Gelişme Bölgesi Uygulama İmar Planı, Nilüfer Belediye Meclisi’nin Mayıs ayındaki toplantısında kabul edilmişti.
Bu köşede; senelerdir bekleyen, çeşitli siyasi tartışmalara da konu olan planla ilgili Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’la yaptığımız görüşmenin detaylarını aktarmış, Ekokent’in geçtiğimiz perşembe günü yapılan Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçeceğini duyurmuştuk.
Dediğimiz gibi de oldu.
Peki, 75 bin kişinin yaşayacağı Nilüfer’de doğacak yeni şehir nasıl şekillenecek?
Ekokent nerede kurulacak, hangi mahalleler imara açılacak?
Öncelikle şunu belirtelim:
Yeni şehir tam 590,5 hektarlık alan üzerinde yükselecek.
Ekokent’in yüzde 77,31’lik çok büyük kısmı Kurtuluş Mahallesi sınırları içinde yer alıyor.
Planın yüzde 17,80’lik bölümü 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde.
Yüzde 4,89’luk kısmı ise Balkan Mahallesi sınırları içinde.
İmar uygulamasında İmar Kanunu’nun 18. maddesi gereğince sosyal donatı alanları için bırakılan yüzde 45’lik Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) Kesintisi yapılarak plan içindeki bütün parsellere imar hakkı verilecek.
Kamulaştırılacak bir yer yok.
Bölge ağırlıklı şekilde konut, ticaret+konut, ticaret+turizm alanı olarak planlanmış durumda.
Ekokent, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin gerektirdiği tüm donatı alanı standartları sağlanacak şekilde düzenlendi.
Alanlar tasarlanırken çevre ile uyumlu, entegre ulaşıma sahip birbiri ile bağlantılı çalışmalar esas alındı.
EKOKENT’TE YAPILAŞMA NASIL OLACAK?
Konut alanları maksimum 6 kat olacak.
Ticaret+konut için maksimum 8 katlı binalara izin verilecek.
Ticaret+turizm alanları için de yaklaşık 51,50 metre yükseklik öngörüldü.
Eğitim tesisi, kültürel tesis, sosyal tesis, sağlık tesisi, spor tesisi, dinî tesis…
DOP Kesintisi’yle elde edilecek yüzde 45’in içinde yer alıyor bu tesislerle ilgili alanların hepsi.
Planın en güzel yanı kamulaştırma yapılmayacak, ekstra mali yük çıkmayacak.
Planda kamusal alanların toplamı yüzde 47,03.
Alanın geriye kalan yüzde 52,97’si ise imara bırakıldı…
Yeni kurulacak kentte kamusal alan içinde yaklaşık yüzde 13’lük bir bölümün park olarak ayrıldığını da ifade edelim.
NİLÜFER’E 3 YENİ BULVAR GELİYOR!
Ekokent’te yollar geniş planlandı.
Planda 4 kademe ulaşım aksı öngörüldü.
Birinci kademede 40 metrelik, ikinci kademede 30 ve 24 metrelik, üçüncü kademede 20 ve 15 metrelik, dördüncü kademede ise 12 ve 10 metrelik yollar var.
Üç tane yepyeni bulvarın ortaya çıkması; FSM ve Özlüce bulvarları gibi cazibe merkezlerinin Nilüfer’e kazandırılması bekleniyor.
Son olarak Ekokent projesiyle ilgili estetik kurul oluşturulacağını bir kez daha hatırlatalım.
Bursa tarihinde ilk kez hayata geçirilecek düzenleme sayesinde bu kuruldan onay almayan hiçbir projeye ilçe belediyesi ruhsat veremeyecek.
Bakalım Ekokent’i askıya çıktıktan sonra akademik odalar nasıl değerlendirecek…
Süreci hep birlikte takip edeceğiz.
ADRESE TESLİM KADRO İLANLARI
Bugün de adrese teslim kadro ilanları ile devam edelim.
İddia bir okurumuza ait yine.
Gönderdiği elektronik posta ise şöyle:
“Adrese teslim kadro ilanları devam ediyor. Bazen şöyle bir savunma oluyor. Bir doçentin profesörlüğü gelmiş yükselmesi için ilana çıkılıyor. O zaman başkası başvurmasın diye konu yazılıyor. Buradan şu mana çıkıyor. Profesör kadrosuna atanabilecek herkes başvurabilir ama engel konuyor. İç yükselme deyip üniversiteler savunma yapıyor. Bunu bir kenara koyalım. Geçmişte oldu o alanda Türkiye’de pek çok hoca olmasına rağmen bir profesör gelsin diye onun çalışma alanına dönük açıklama konup başka başvurular engellendi. Hatta bu kişi dekan bile yapıldı.”
İlandaki konu YÖK Ulusal Tez Merkezi’nde aratılınca kimin alınacağı belli oluyor kısacası.
Elektronik postaya dönersek…
“Bazen çok nadir de olsa konu yazılmasa da belli bir kişi için öğretim üyesi, elemanı ilanı oluyor. Pek çok kişi başvuru yapıyor. Geliyor, gidiyor. Dosya hazırlıyor. Adayın bilimsel çalışma dosyasına bakılmıyor. Planlanan kişi alınıyor. Oysa kurum toplumdaki gariban kişinin ödediği vergi ile finanse ediliyor. Talimatı üst yönetim veriyor belki ama imzayı jüri atıyor. İdari mahkemeye başvurulsa jüri mesul. Risk alıp planlanan adaya göre rapor hazırlıyorlar. Pek çok kişi idari mahkemeye başvurmuyor. Uğraşmak istemiyor. Hem kazansa göreve atanınca huzur vermezler. Ne tuhaf derslerde ahlak, değerler, erdem vb. anlatılıyor.”
Alınacak kişinin belli olduğu bir kadro ilanı da örnek olarak gönderilmiş.
Sistemdeki çürümüşlüğün genele yayıldığını bildiğimiz için tek kurum ve isim üzerinden ilerlemek gerekli değil.
Ancak bütün üniversitelerde durum böyle denilerek işin içinden çıkmak yanlışı doğru yapmıyor.
Okurumuz adrese teslim ilanla alınacak kişiyle ilgili şunları da ilave etmiş:
“Belki çok yetenekli biridir. Ancak ilan rekabete açık olsa eğer bilimsel çalışmaları sağlamsa gene girebilirdi. Üniversite rektörleri ve diğer yöneticiler kişi olarak iyi olabilirler. Faydalı işler de yapabilirler. Ama kişiye özel ilana çıkılması yanlış. Kendi ailelerinin bir iş yeri varsa orada bunu yapabilirler.”
Haksız mı?
Uluslararası SSCI düzeyinde yayınları olanlar herhangi bir üniversitede kendine yer bulamazken…
Bir diploma ve telefonla makale yayınlayan bir dergide çıkmış tek makale ile birilerinin kadroya alınması hakkaniyete sığar mı?