Osmangazi Demirtaş’taki yaklaşık 80 dönümlük dev Eski Tütün Depoları arazisinin niteliğinde Ankara’da yapılan parsel bazlı plan değişikliklerinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile onaylandığını geçtiğimiz cumartesi bu köşede duyurmuştuk.
Görevi sona erse de bir kent müfettişi gibi şehirle ilgili gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdüren Aydın, Ankara’da yapılan parsel bazlı plan değişikliğinin ardından dikkat çeken bir açıklama yolladı:
“İmar Uygulama Planları yapma yetkisi olan Ankara merkezli kurumların Bursa yerel yönetim erklerini yok sayarak şehrimizde geçmişten bugüne ruhsat ve imar uygulamalarına onay vermesi ihtiyaç, estetik, yapılaşma ve şehircilik planlanması adına uygun değildir. Daha önce defalarca gerek Osmangazi Belediye Meclisi’nde gerekse diğer platformlarda ifade ettiğim gibi şehrimizde ne yapılacaksa, ne karar verilecekse yerel meclislerin, Bursa dinamiklerinin tartışma ve görüşleri doğrultusunda irade ortaya çıkmalıdır.”
Belediyeler Bursa’nın Ankara’dan yönetilmesine karşı direnç göstermezse bir sabah uyandığımızda kentin diğer kritik kupon arazilerinde de Cumhurbaşkanı Kararı ile benzer değişikliklerle karşılaşmamız mümkün.
Cemil Aydın, açıklamasının devamında bu tehlikeye dikkat çekti:
“Uludağ’ın yönetiminde, Eski Tütün Depoları arazisinde, Yunuseli Havalimanı arazisinde, Nilüfer kültür alanında, yakın ve orta vadede Paşa Çiftliği’nde (örnekler çoğaltılabilir) Bursa yok sayılmamalıdır. Eski Tütün Depoları arazisi konusunu yıllardır her platformda ısrarla gündemde tutmaya çalıştık. Bursa’nın değerlerini Bursalılar değerlendirsin, yerel yönetim erklerimiz yok sayılmasın, belediye başkanlıklarımız takipte olsun dedik.
Özellikle Demir Yolu Altı tabir edilen mahallelerimizin hastane ihtiyacı başta olmak üzere kamuya faydalı diğer projelerde kullanılmalıdır önerisini hep ifade ettik. Maalesef, Eski Tütün Depoları arazisi de göz göre göre gitti. Buradan yola çıkarak; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı başta olmak üzere tüm alt belediyeler şehrimizin ruhunu, estetiğini ve planlamasını bozacak oldubittilere dur diyebilmek için bahse konu arazi, mekan ve tesisler için kendi iradelerini belirten önleyici, zorlayıcı meclis kararlarını almaktan çekinmemelidir. Zira Başka Bursa yok.”