Bugün, imar planlarında uygulanan yaygın bir deformasyona değineceğiz.
Son dönemde bilhassa kentsel dönüşümlerde rastlanan kamusal alanların haksız kullanımını kısaca irdeleyeceğiz.
Hane sayısına göre ilave yeşil alan bırakılması gerekiyor kentsel dönüşümlerde.
Peki, bu yeşil alan bırakılıyor mu derseniz şu yanıtı veririz:
Kâğıt üzerinde evet!
Plan notlarında açıkça, kamuya terk edilen alanlar (yol, otopark, park vb.) planda öngörülen kullanım fonksiyonları dışında kullanılamaz denililiyor.
Buna karşın bazı uzmanların usta işi dokunuşlarıyla kâğıt üzerinde kamuya terk edilen alanlar tekrar inşaatların kendi bahçelerine katılıyor!
Planda kamuya terk edildiği gösterilen yerleri sadece o inşaatlarda oturanlar kullanabiliyor.
Kamuya ait parkın kapalı otopark şeklinde kullanıldığı örnekler de mevcut.
Yani sadece fazla katlar, artan emsaller rantçıları kesmiyor.
Bir anlamda halkın her karış toprağına göz dikiliyor.
Bu noktada bazı teknik insanlara da ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Hep belediyeler suçlanıyor da parsel sahiplerinin kendilerinin kullandığı alanları kamuya terk edilmiş gibi gösteren planları hazırlayanların hiç mi suçu bulunmuyor?
BURSA’DA YENİ OSB NEREYE KURULACAK?
Daha önce bu sütunlarda genişçe yer verdiğimiz 2040 yılı Bursa Çevre Düzeni Planı’nın paydaşlara iletilen son taslak hâlinde sanayiye yeni alan yaratılmamıştı.
Eski İçişleri Bakanı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Milletvekili Efkan Ala’nın da katıldığı Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) KOBİ Konseyi’nin toplantısında ise şehirdeki düzensiz sanayi alanlarında faaliyet gösteren KOBİ’lerin ihtiyaçları ele alınmıştı.
İş insanları, özetle; “Öz kaynaklarımızla arsa arayışına girip, yatırımımızı arsa ve binaya yaptığımızda üretim için kaynak sıkıntısına giriyoruz, mali dengemizi bozuyoruz. Yerel
İmkân sağlanırsa ihracatımızı ve yarattığımız istihdamı 5’e katlarız sözü de verilmişti.
Üretimin sürükleyici aktörlerinin taleplerine kayıtsız kalmayan Efkan Ala, kentte uzun süredir konuşulan KOBİ OSB ile ilgili Valilik nezdinde bir komisyon kurulmasını istemişti.
İşte o kritik komisyon çalışmalarına başladı, şu ana kadar 3 toplantı yapıldı.
Sanayi için uygun yer arayışı hızlandırıldı.
Edindiğim bilgiye göre KOBİ OSB’nin kurulacağı lokasyonla ilgili çok yakında somut gelişmeler yaşanabilir.
Komisyon çalışmasını tamamladıktan sonra süreç akademik odalarla da mutlaka istişare edilmelidir.
Altını çizmek gerekirse 2040 yılı Bursa Çevre Düzeni Planı’nın ortak akılla harmanlanması kent için hayatidir.
Yeri gelmişken Bursa’da 22 bin sanayi üretim belgesi olan KOBİ bulunduğunu, bu sayının birçok kentin sanayi odası üyesinden fazla olduğunu, Türkiye’de işletmelerin yaklaşık yüzde 98’ini KOBİ’lerin oluşturduğunu, BTSO’nun yaklaşık 50 bin üyesinin 48 bininin KOBİ olduğunu da hatırlatalım.
ZAMLARI YANSITMAYAN YÜCE GÖNÜLLÜ ÜRETİCİLER!
Resmî verilere göre bile ekonomimizin hâli içler acısı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), dün Ağustos enflasyonunu açıkladı.
TÜFE aylık bazda yüzde 1,46 arttı, yıllık enflasyon yüzde 79,60’tan %80,21’e yükselerek son 24 yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Akademisyen ve ekonomistlerin bağımsız şekilde hazırladığı ENAGrup Tüketici Fiyat Fiyat Endeksi (E-TÜFE) ise Temmuz’da %5.03 arttı.
E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı %176.04, yılın başından itibaren ise %80.35 oranında gerçekleşti.
Haliyle ENAGrup tarafından yapılan açıklama daha gerçekçi.
Öte yandan TÜİK’e göre Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi
2022 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,41, bir önceki yılın Aralık ayına göre %74,13, bir önceki yılın aynı ayına göre %143,75 ve on iki aylık ortalamalara göre %105,39 artış gösterdi.
Yani TÜİK diyor ki üreticilerimize şükredilmeli.
Sahiden de %143,75’lik artışla mal ettiklerini bize sadece %80,21’lik artışla sunan, aradaki farkı kendi ceplerinden kapatan fabrikatörlerimize içten minnet duyguları beslenmeli!
Böyle devam edin koca yürekli insanlar, önümüzdeki ay da yansıtmayın zamlanan enerji maliyetlerini!
Unutmadan; Türkiye’de 5 yıldızlı otelde 22 gün her şey dahil (gidiş dönüş uçak bileti de) 599 Euro’ya tatil yapabilen Avrupalıların bize muhtaç olduğunu söyleyen, ilahi adalet var diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’mızın da kıymeti bilinmeli!
Madem âdeta bir distopyanın içindeyiz, hakkını vermeli!
Yoksulluğun sistemleştirildiği alenileşmişken yurttaşın 2023’teki sandık kararı karar bu kez tam anlamıyla tarihî olacak gibi.