Osmangazi Demirtaş’taki yaklaşık 80 dönümlük dev Eski Tütün Depoları arazisinin niteliğinde Ankara’da yapılan parsel bazlı plan değişiklikleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile onaylanmıştı.
Bursa’da her ne hayata geçirilecek ise yerel meclislerin, kent dinamiklerinin tartışma ve görüşleri doğrultusunda bir irade ortaya konulması gerekirken maalesef yine kentteki idarelere söz hakkı tanınmamıştı.
Mülkiyeti özelleştirme kapsam ve programında bulunan Sümer Holding A.Ş. ve Tekel İşletmeleri Genel Müdürlüğü adına kayıtlı 7726 ada 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164 nolu parsellere ilişkin Türk Mühendislik Müşavirlik ve Müteahhitlik A.Ş. tarafından hazırlanan 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli planlar Büyükşehir Belediyesi’nde askıya çıktı.
Tercih yine betonlaşmadan yana kullanıldı.
1/5.000 ölçekli planda girişteki 11.671 metrekarelik parsel ticaret konut alanı olarak bırakıldı.
Plan hükümlerinde ticaret konut alanı ile ilgili şu notlar yer aldı:
“İş merkezleri, yönetim binaları, banka, finans kurumları, ofis-büro, çarşı, çok katlı mağazalar, otoparklar, alışveriş merkezleri, konaklama tesisleri, sinema, tiyatro, müze, kütüphane, sergi salonu gibi sosyal ve kültürel tesisler ile lokanta, restoran gibi eğlenceye yönelik birimler, sağlık kabini ve muayenehane gibi ticaret ve hizmetlere ilişkin yapılar ile konut alanları yapılabilir. Ticaret-konut kullanımı verilen adalarda zemin katların ticaret olması zorunlu olup üst katlar konut olabilir. Ticaret-konut alanında yapılaşma koşulları alt ölçekli imar planlarında belirlenecektir.”
Yaklaşık 21 bin, 11 bin ve 10 bin metrekarelik 3 parsel ise “Brüt yoğunluk 115 kişi/ha olup yapılaşma koşulları alt ölçekli imar planlarında belirlenecektir” notuyla düşük yoğunlukta gelişme konut alanı şeklinde planlandı.
Plan notlarına göre park alanlarında kapalı otopark yapılabilecek:
“1.000 m2 ve üzeri parklarda ahşap veya hafif yapı malzemelerinden yapılmak, kat adedi 1’i, yüksekliği 4.50 metreyi ve açık alanları dâhil taban alanları toplamda %3’ü, her birinin alanı 15 m2’yi geçmemek kaydıyla çay bahçesi, büfe, muhtarlık, güvenlik kulübesi ile parkın ihtiyacı için gerekli olan asgari ölçülerdeki trafo, tabii veya tesviye edilmiş toprak zemin altında kalmak üzere, ağaçlandırma için TSE standartlarında öngörülen yeterli derinlikte toprak örtüsünün sağlanması, giriş çıkışının parkın giriş çıkışından ayrı olması ve parkın ihtiyacı için otopark yönetmeliği ekindeki en az otopark miktarları tablosundaki benzer kullanımlar dikkate alınarak belirlenecek miktarı aşmamak kaydıyla kapalı otopark yapılabilir.”
Akademik odaların bu plan değişikliğine karşı söz konusu yer tarım alanı olduğundan dava açma hazırlığında olduğunu öğrendim.
Dava gerekçelerinin detaylarına teknik çalışma tamamlandıktan sonra ayrıca değineceğiz.
İZALE-İ ŞUYU MAĞDURİYETLERİ ARTIYOR
Önce bir parseldeki arsalar el altından toplanıyor.
Çoğunluk ele geçirilince kalan alanlara çok düşük fiyatlar teklif ediliyor.
Hissesi çoğunlukta olan açık artırmaya teminatsız girebiliyor.
Sermayesi bulunmayan sade yurttaş ise çaresizce arsasını yüzde 50’ye varan kayıplarla elinden çıkarmak zorunda kalıyor.
Bu iş için özel olarak oluşturulmuş ekiplerden söz ediliyor.
Uzmanlaşmış avukatlar, cüzi paralarla toplanan arsalarda yükselen milyonluk inşaatlar…
Sayısız mağdur var.
Aslında çok şaşırmamak lazım ne de olsa Bursa’da her zaman büyük balık küçük balığı yutar!
TURGAY ERDEM DE ‘TAŞINMALILAR’ DEDİ
Bu köşede uzun süredir üzerinde hassasiyetle durduğumuz konu şu:
Trafikten çevreye kadar uzanan Bursa’nın kronikleşen ciddi sorunlarının çözülmesi için kent içindeki üretim tesislerinin Organize Sanayi Bölgeleri’ne (OSB) taşınması şart.
Bakın az buz değil!
Dolayısıyla yerel yönetimlerin siyasi saiklerle hareket etmeyip, sorumluluk üstlenmesi gerekiyor.
Bu bağlamda Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’den dün gelen açıklamalar dikkatimi çekti.
Bursa Deri İhtisas ve Karma OSB Müteşebbis Heyet Başkan Vekili Murat Çağlar’ı ziyaret eden Başkan Erdem, kentin yapısının daha fazla bozulmaması ve çevrenin kirlenmemesi için şehir içindeki işletmelerin organize sanayi bölgelerine taşınması gerektiğinin altını çizdi.
Şöyle devam etti:
“Kent içinde imara ve çevre denetimlerine uygun olmayan işletmelerin buraya taşınması için çalışmalar sürüyor. Nilüfer Çayı, tarım arazilerinde kullanılıyor. Nilüfer Çayı’nın kirletilmesine izin veremeyiz. Bu sanayide, su arıtılarak veriliyor. Önceliğimiz, yasal olmayan, arıtması olmayan tesislerin buraya taşınması. En büyük hedefimiz tarım arazilerini korumak, kaçak yapılara müsaade etmemek.”
Başkan Erdem’in açıklamaları kıymetli.
İleride bazı siyasiler gibi söylemlerinin değişmemesi önemli.
Ürünlü ve diğer yerlerde kaçak sanayilerin türemesine asla izin verilmemeli.
Bursa ovasını hançerleyen, doğayı katleden işletmelerin de derhal mühürlenmesi gerekli.
Başkan Erdem’in Murat Çağlar’ı ziyaretinde CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz ve Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Remzi Çınar’ın da bulunduğunu belirterek yazıyı noktalamış olalım.