Bursa’da da çok sayıda şubesi bulunan ulusal bir süpermarket zincirinin yöneticisi dostumuzla sohbet ederken söyledikleri ekonomide işlerin iyi gitmediğini teyit eder nitelikteydi.
Mağazalarındaki hırsızlık vakalarının sayısında ciddi artış gözlediklerini belirtti.
“Güvenlik görevlilerimiz neredeyse her gün birini ürün çalarken yakalıyor” dedi.
Haliyle güvenlik görevlileri her hırsızlık olayına müdahale edemiyor.
Süpermarket yöneticisi, telefonunda hırsızlık yaptığı kameralardan tespit edilen onlarca kişinin görüntüsünün bulunduğunu söylüyor.
Konunun belki de en düşürücü yanı ise şu:
Hırsızlık yapanlar genellikle temel ihtiyaç ürünlerini çalıyor.
Bu nedenle eskiden sadece belirli ürün gruplarına takılan alarm sistemlerine artık yağlarda bile rastlanabiliyor.
KURDA YİNE YÜKSELİŞ BAŞLADI
Dolar/TL 15 lira barajını aştı.
Aslında palyatif önlemlerle iyi bile dayanıldı diyebiliriz.
Negatif reel faiz verip yabancı ilgisini yitirirseniz…
Düşük rezerve ve yüksek döviz ihtiyacına sahipseniz…
Küresel ölçekte güçlenen doların yükselişini doğal olarak önleyemezsiniz…
Dolara sürekli müdahale edildiğini, buna karşın 15’i geçtiğini hatırlatalım.
ABD’de dün açıklanan enflasyon verisinin yansımaları Dolar/TL’nin seyrinde belirleyici olacak.
Yıllık enflasyon, ABD’de mart ayında yüzde 8,5 ile 1982 yılı sonrası en yüksek seviyeyi görmüştü.
Dün, nisanda yüzde 8,3’e gerilediği bildirildi.
Piyasa beklentisi yüzde 8,1 olması yönündeydi.
Enflasyon verisi piyasa beklentisiyle örtüşmese de zirveden dönülmesi ilk fiyatlamalar sert olsa da önemli.
Gerileme olmasaydı doların tırmanışı daha da hız kazanacaktı.
Doların 15 lirayı geçmesinin faturası ise karşımıza yine acı şekilde çıkacak.
İğneden ipliğe her üründe fiyat artışları yaşanacak.
Neyse ki zam yağmuruna bağışıklık kazandık!
BÜYÜKŞEHİR’DEN 196 MİLYONLUK TASARRUF
Yerel yönetimlerin işi ise daha güç.
Sürekli kamuoyu önünde olduklarından hizmetleri asla aksatmamaları gerekiyor.
Ayrıca seçim atmosferine de girilmiş durumda…
İşte böyle bir ortamda Bursa Büyükşehir Belediyesi hizmetleri aksatmadan ciddi düzeyde tasarruf elde etmeyi başardı.
Bu başarıyı 2020’de başlatılan ‘Yalın Belediyecilik’ uygulamasının kurum kültürü haline gelmesi sağladı.
Şu ana kadar tam 196 milyonluk tasarrufa imza atıldı.
Üstelik hizmetler aksamadı.
Aksine kalitesi arttı.
Türkiye’nin en büyük şirketlerinde uygulanan yalın yönetim tarzını kamuya entegre etmek güç.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın “Direnç gösterenler de olabiliyor. Böyle gelmiş böyle gider mantığı gibi, maalesef kamuda da özel sektörde de çok ama çok sıkıntılı mantık var. Bunu değiştirmek lazım. Değişim ve dönüşüm, hayatın kaçınılmaz gerçeği” açıklaması önemli.
Tüm kurumların üzerindeki atalet atılmalı aslında.
Teknolojiyle dönüşen dünyada 1 kişinin yapabileceği işle hala 5-6 kişinin ilgilenmesi Başkan Aktaş’ın da vurguladığı gibi tam olarak tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesi.
Belediyeler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarının atıl yüklerinden acilen arınmaları gerekli.