Olay Gazetesi Bursa

Bursa’da o zeytinlik parseller fabrikaya mı dönüşecek?

Ne plan hükümleri umursanıyor ne de tarım alanlarının talan edilmesine ses çıkarılıyor… Yargı süreçleri dahi alenen çiğneniyor. Âdeta bir suç makinesi edasıyla ticari çıkarlar uğruna Bursa’ya aralıksız zarar veriliyor. İltimas geçilenler ceplerini doldururken şehir kaybediyor. Kentte onarılması mümkün olmayan yaralar açılıyor. Planların delik deşik edildiği salt rant odaklı imar değişikliklerinden son dönemde fazlasıyla nasibini alan […]

Ne plan hükümleri umursanıyor ne de tarım alanlarının talan edilmesine ses çıkarılıyor…

Yargı süreçleri dahi alenen çiğneniyor.

Âdeta bir suç makinesi edasıyla ticari çıkarlar uğruna Bursa’ya aralıksız zarar veriliyor.

İltimas geçilenler ceplerini doldururken şehir kaybediyor.

Kentte onarılması mümkün olmayan yaralar açılıyor.

Planların delik deşik edildiği salt rant odaklı imar değişikliklerinden son dönemde fazlasıyla nasibini alan ilçelerden biri de Orhangazi.

Geçtiğimiz çarşamba günü bu sütunlarda Çeltikçi mahallesinde ticari çıkarların nasıl el üstünde tutulduğuna değinmiştik.

Tarımsal alanlarda tesisleşmenin önünün açıldığına yer vermiştik.

Bugün de yine Orhangazi Çeltikçi’den söz edeceğiz.

2006’da İnan Kıraç’ın kurucusu olduğu Kıraça Holding bünyesinde bölgede faaliyete başlayan Sirena Marine isimli lüks seri tekne üreticisi için hazırlanan imar düzenlemesini kısaca irdeleyeceğiz.

145 ada; 5, 8, 9, 10, 11, 12 numaralı parsellerde büyümek isteniyor.

İddiaya göre fabrika için sanayiye dönüştürülmek istenen bahsettiğimiz parseller 1/100.000 Ölçekli Bursa Çevre Düzeni Planı’nda özel ürün (zeytinlik) arazisinde kalıyor.

Buna karşın hukuka ve üst ölçekli planlara aykırı imar değişikliği ile özel ürün (zeytinlik) arazileri, sanayi alanı olarak imara açılmaya çalışılıyor.

Büyükşehir Meclisi’nde önümüzdeki ay görüşülmesi beklenen düzenleme kabul edilecek mi?

Zeytinlikler sanayiye kurban edilecek mi?

Hep birlikte göreceğiz…

TARIMDA GÖSTERMELİK ALIMLAR ÇÖZÜM DEĞİL

Geçtiğimiz sene 29 bin ton üretilmiş, yüzde 70’i ihraç edilmişti.

Bu yıl rekolte 40 bin tonu aştı ancak ihracat beklentisi yüzde 40’a düşünce Bursa Siyahı bolluğu çiftçiyi vurdu.

Üreticinin mağduriyetinin giderilmesi için devreye giren Büyükşehir Belediyesi alım yapsa da siyah incirde yaşananlar tarımdaki plansızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.

Benzer manzaralara neredeyse her sene farklı ürünlerde rastlanıyor aslında.

Doğru düzgün bir üretim planlamamız olmadığından kaybeden hep örgütlenmeyen çiftçi oluyor.

Zaten artık ekip biçme terk ediliyor.

Hem ağır girdi maliyetleri altında ezileceksiniz, hem her zaman tüccarın insafına terk edileceksiniz, hem de yanlış tarım politikalarının bedelini hep tek başınıza ödeyeceksiniz…

Bu şartlarda siz olsanız üretir misiniz?

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak da yaptığımız görüşmede örgütlülüğün önemine değindi.

Palyatif tedbirlerin yetersizliğine dikkat çekerek şunları söyledi:

Esas sorun çiftçinin örgütlenmemesi. Çitfçi örgütlü olsa, kendi örgütü kanalıyla pazarlama imkânını yaratabilse tüccarın eline mahkûm kalmayacak. Yerel yönetimler tohum vermektense pazarlamada ve ürünlerin katma değerli hâle getirilmesinde çiftçiye destek olursa daha kalıcı bir fayda yaratılmış olur.”

Yukarıdaki tespitlerini önemsediğimiz Çakmak, sohbetimiz sırasında çiğ sütle ilgili sıkıntıların arttığını da paylaştı.

Sütteki sıkıntının detaylarını yarın okuyacaksınız.

BURSA’NIN TESCİLLİ TARİHÎ ÇINARLARI TEHLİKE ALTINDA

2009-2014, 2014-2019 Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Cemil Aydın, “Çınarlar devrilmesin” başlıklı bir açıklama yolladı.

Aziz Nesin’in Bir Sürgünün Anıları adı kitabına da konu olan Temenyeri’ye değinen Aydın, şunları aktardı:

“Aziz Nesin’in 1948’de Bursa’daki sürgün aylarında sık sık gidip çay içtiğini ifade ettiği, semt sakinlerine ve mekana övgüler dizdiği, “Bir Sürgünün Anıları” kitabında yer verdiği çay bahçesi Temenyeri Bahçeli Kahve günümüzde yine çay bahçesi olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Bahçenin içinde 230 yıllık tarihî çınar var.

Etrafında iki çınar daha mevcut.

Yıllardır tarihî çınarlara bakım yapılmıyor.

8 yıl önce çınarların gövdesinde oluşan kovuklara elek konarak geçici bir önlem alınmış.

O günden bugüne çınarlara bakım yapılmadığı ifade ediliyor.

Geçen süre içinde kovukların içinde çürüme ve mantarlar oluşmuş.

Tescilli tarihî çınarların bir an önce kimyasal ve biyolojik bakımlarının yapılması aciliyet arz etmektedir.

Başta Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere ilgili ve yetkili kurumların hassasiyeti beklenti dahilindedir.”

Biz de derhal tedbir alınmasını umuyoruz.

DİPNOT: Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını bir kez daha minnetle anacağız bugün. Cumhuriyet’in ne kadar değerli olduğunu çok daha iyi kavradığımız günlerden geçerken 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun!