Fırsatçılığın da bir sınırı olmalı.
Vicdan ve ahlak, kuşkusuz bu kadar unutulmamalı.
Ancak ekonomide de temel doğrulardan böylesine uzaklaşılmamalı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konut finansmanında yeni paketlerin devreye gireceğini açıkladı.
2 milyon liraya kadar birinci el satın almalar için 10 yıl vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli ev kredisi olanağı sağlandı.
Destek duyurulduktan çok kısa süre sonra ev satın almak isteyenlere daire baktıkları internet sitelerinden bildirimler gelmeye başladı.
Çünkü favori listelerindeki konutların fiyatları artmıştı!
Hemen Bursa’dan bir örnek verelim:
28 Nisan’da 1 milyon 250 bin lirayken favori listesine eklenen dairenin fiyatı Erdoğan’ın açıklamasının ardından 450 bin lira zamlandı!
İlanın fiyatı 1 milyon 700 bin liraya çıktı.
Dile kolay, tam 1 milyon 700 bin lira istenen bu konut Yunuseli’de.
4 katlı apartmanın birinci katında.
115 metrekare net alana sahip.
Yeni falan da değil, yaklaşık 10 yıllık bir binada…
Sosyal medyada dolaşırken öyle fiyat artışlarına rastladık ki 450 bin liralık bu ‘güncelleme’ yine insaflı olarak değerlendirilebilir!
Özellikle İstanbul’daki bazı konutların fiyatı 2 milyondan fazla arttı.
Aslında aynı manzaraya 2020’de de tanıklık etmiştik.
O zaman konutta yüzde 0,64, taşıtta yüzde 0,49, sosyal hayatı destekte yüzde 0,55 ve tatilde yüzde 0,67’den başlayan faiz oranları açıklandığında da yine tüm kalemlerde zam yağmuru ile karşılaşılmıştı.
Geçtiğimiz cumartesi bu köşede Türkiye’nin enflasyonda dünyanın zirvesine yerleşmesine değinmiş, para basımı artırılacak, kredi muslukları açılacak demiştik.
Süreç konut kredisi paketi ile başladı.
Devamı gelecektir.
Sosyal medyada kredi düzenlemesinden sonra konut fiyatlarındaki artışa tepki gösterenler kadar ev sahiplerini haklı bulanlar da vardı.
Şüphesiz ki serbest piyasa koşullarında herkes istediği fiyatı belirleyebilir.
Reel enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde seyrettiği bir ülkede ucuz kredi dağıtmanın fiyatları artıracağı normalde bilinir.
Şu ortamda paranın maliyetini ucuzlatmak doğal olarak alıcıdan çok satıcının işine gelir.
Türkiye ekonomisi zaten uzun süredir dünyanın uyguladığı temel doğruların dışında bir yaklaşımla yönetilmektedir.
Ancak yine de toplumları ve ülkelerin ekonomisini bilimsellik kadar vatandaşların sosyal reflekslerinin de ayakta tuttuğunu es geçmemek gerekir.
Bu nedenle konut fiyatlarının bir nebze artması makul kabul edilebilir.
Sonuçta mülk sahibi öncelikle hiperenflasyona karşı kendini korumak isteyebilir.
Esasen bahsettiğimiz vicdan ve ahlak tam da bu noktada devreye girmelidir.
İlanların fiyatını fahiş şekilde artırmanın, salt oportünist yaklaşımla hareket etmenin hiperenflasyonu daha fazla körükleyeceği düşünülmelidir.
Tabii ki ana sorumluluk devlettedir.
Regülasyon yapılmak isteniyorsa konut piyasası fırsatçıların ya da müteahhitlerin insafına bırakılmamalıdır.
Suriye yerine öncelikle Türkiye’de ucuz konut inşası hızlandırılmalıdır.
Sosyal devlet ilkesi uyarınca evler gerekirse maliyetine satılmalıdır.
Uygun krediler de bu daireler için kullandırılmalıdır.
Piyasa ancak böyle düzene koyulabilir.
İNŞAAT FİRMALARI MECBUREN ZAM YAPIYORUZ DİYOR
İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) Başkanı Mustafa Andıç’la yeni kredi düzenlemesini değerlendirirken ilk defa ev alacaklara pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini uzun süredir dile getiriyorduk dedi.
Andıç, düzenlemede ticari gayrimenkullere yer verilmemesini ise eksiklik olarak değerlendirdi.
Ofis ve dükkanların da kredi kapsamına alınması sektörü rahatlatır görüşünü dile getirdi.
İnşaat firmalarının konut fiyatlarını yukarı yönlü güncellemesini maliyet artışının devam etmesine bağlayarak şöyle devam etti:
“Üretim maliyetlerindeki zamlar sona ermedi. Sürekli yüksek oranda devam ediyor. Mecburen konut fiyatlarına zam yapıyoruz. Ancak asla fahiş bir zam söz konusu değil. İşi müteahhitlik olan konut üreticileri fahiş zam yaparak tepki almak istemez. Sonuçta bir, iki daire satıp bu işi bırakmıyoruz.”
BİLGİT VE İLHAN’DAN GÜÇ BİRLİĞİ
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde (BESOB) 15 Mayıs’ta başkanlık seçimi yapılacak.
Tak’ın karşısına BESOB Başkan Vekili, Yenişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Fahrettin Bilgit ile Bursa Esnaf Odası Başkanı Ali Özkan İlhan rakip olarak çıkmıştı.
Seçimde seçilme şansı düşük olan İlhan, Tak’ı devirmek için Fahrettin Bilgit’le güç birliği yapma kararı aldı.
Başkanlık yarışından çekilen Ali Özkan İlhan’ın, Bilgit’in listesinde yer alması bekleniyor.
İki isim birlikte yola devam etme kararının ayrıntılarını bugün basın toplantısı ile kamuoyuna duyuracak.
Fahrettin Bilgit’e açık destek veren Bursa Emlak Müşavirleri Odası Başkanı Erdal Çelebi, telefon görüşmemizde gelişmeyi “Fahrettin Bilgit daha da güçlendi” şeklinde değerlendirdi.
Arif Tak cephesi ise zaten bunu hesap etmiştik diyor.
Ali Özkan İlhan gelecekteki kariyerini de bitirdi görüşü dile getiriliyor.
Her iki taraf da kararlı şekilde seçimi kazanacaklarını savunuyor.
Karşılıklı ağır iddialar, siyasi suçlamalarla geçen süreçte bu pazar Bursa’yı hayli hareketli bir seçimin beklediği ise kesin.