Olay Gazetesi Bursa

Bursa’da hal gibi kullanılan pazar

Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncu İş Adamları Dernek Başkanı Aydın Akyol, önce CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’yı Hikmet Şahin Kent Hali’nde ağırladı. Esnafla bir araya gelen Karaca’ya sorunlar aktarıldı. Akyol ve Yönetim Kurulu Üyeleri daha sonra AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ı ziyaret etti. Yaşanılan sıkıntılar iktidar kanadına da iletildi. Hal esnafının son […]

Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncu İş Adamları Dernek Başkanı Aydın Akyol, önce CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’yı Hikmet Şahin Kent Hali’nde ağırladı.

Esnafla bir araya gelen Karaca’ya sorunlar aktarıldı.

Akyol ve Yönetim Kurulu Üyeleri daha sonra AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’ı ziyaret etti.

Yaşanılan sıkıntılar iktidar kanadına da iletildi.

Hal esnafının son dönemdeki en büyük problemi Gürsu Köylü Pazarı’yla ilgili.

Başkan Akyol, Gürsu’daki pazarın hal gibi kullanıldığını savunuyor.

Kayıt dışı satışlarla büyük haksızlığa uğradıklarını belirterek şunları kaydediyor:

Gürsu Köylü Pazarı adı altında orası uzun süredir hal şeklinde faaliyette. Bizle rakipleşme içindeler ve ikinci hal gibi işlev görüyorlar. Esnaf mağdur olmasın diye orada satışa izin verilmiş. Şu an orada her şey satılıyor. Hale gelecek olan insanlar oradan faturasız mal alıyor. Bildiğiniz her gün kuruluyor ama buna hal değil köylü pazarı diyorlar.”

Durum öyle bir noktaya ulaşmış ki Gürsu Köylü Pazarı’nın kurulduğu Mutlular Mahallesi’ndeki depolarda satışa sunulan enginar, yaprak, turşuluk salatalık gibi ürünler artık Bursa Hikmet Şahin Kent Hali’nde müşteri bulamıyor.

Ulusal marketlerin kaldırımlarda manav reyonları oluşturması, daha önce gündeme getirilen hal yolunun aydınlatılması talebi de görüşmelerde tekrar dile getirilmiş.

Hal esnafı, sorunlarının çözümü için yetkililerin harekete geçmesini bekliyor.

Kayıt dışılığa göz yummanın Bursa ve ülke ekonomisine zarar verdiği hatırlatılıyor.

TUS’A HAZIRLANAN YOK, DOKTOR ADAYLARI ALMANCA ÇALIŞIYOR

Türkiye’deki hekim göçü ürkütücü…

Yurt dışına gitmek için belge alan doktor sayısında ciddi artış söz konusu.

2012’de belge alan hekim sayısı 60’ken, geçen sene bu sayı 1.405’e yükselmiş.

Bu durum son günlerde haberlerde sıklıkla işlenen bir konu haline gelse de yetkililerin duruma kayıtsızlığı açıkçası şaşırtıcı.

Tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi bir arkadaşımla sohbet ederken söyledikleri, önlem alınmazsa hekim göçünün süreceğini teyit eder nitelikteydi.

Kısaca TUS denilen Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’na hazırlanan neredeyse yokmuş.

Arkadaşlarıyla birlikte harıl harıl Almanca çalışıyorlarmış.

Hekimlik yapmak için gözde ülke Almanya görülüyor.

Çoğu doktor adayı Türkiye’de kalmak istemiyor.

Bu durumun en önemli nedeni şüphesiz ki ücret yetersizliği-adaletsizliği, yoğun mobbing, şiddet olayları, bitmek bilmeyen uzun nöbet sisteminin kısır döngü haline gelmesi…

Performans sistemine ise ayrı bir pencere açmak gerekli.

Günde 200’e yakın hasta bakmak zorunda kalmak ne kadar insani?

Oysaki yurt dışındaki çalışma düzeni bu bahsettiklerimizin tam tersi!

Eskiden gelecek için garanti meslek görülen hekimlik Türkiye’de can güvenliğinin tehlikede olduğu, sürekli şekilde fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalınan; maddi ölçekte ise bu zorlukların hiçbirinin karşılığının alınamadığı bir konuma evrildi.

Türkiye’de yakın gelecekte uzman doktor bulmak böyle giderse zorlaşacak gibi.

BURSA’DA TAKSİLERDE NE KONUŞULUYOR?

Taksi sohbetlerini sokağın nabzını yansıtan önemli bir sosyal veri olarak değerlendirmek mümkün.

Seçim dönemlerindeki araç içi muhabbetlerde şüphesiz hep siyaset konuşulur.

Öyle ki çoğu taksici vatandaşların paylaştıklarına dayanarak seçimi kimin kazanacağını önceden biliriz iddiasında da bulunur.

Bugünlerde ise sürücülerle yolcuların bir numaralı gündemi doğal olarak ekonomi.

Bursa Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Çakır, “Son 3-4 aydır vatandaş hep hayat pahalılığından yakınıyor” dedi ve ekledi:

“Mesleğimiz gereği halkın düşüncelerini birebir gözlemleme şansına sahip oluyoruz. Sokağın ne düşündüğünü, siyasi eğilimlerin nereye kaydığını iyi tahlil edebiliyoruz.”

Çakır, taksicilerin şehirlerin reklam yüzü olduğunun altını çizdi:

“Kente gelen yerli-yabancı turistler ilk bize temas ederler. Şehirdeki taksici profili bir anlamda o kentin imajını da yansıtır. Bu nedenle yerel yöneticilerimizle daha yoğun ilişki geliştirmek istiyoruz. Taleplerimize kulak verilmeli, bizim de onlara aktaracaklarımız önemli.”

Siyasette taksi durağı ziyaretleri klasiktir.

Ancak esnafın iki çay içip, fotoğraf çektirmenin ötesinde bir yaklaşım beklentisi olduğu açık.

Öte yandan pandemiden sonra Bursa’da taksi kültürü tam anlamıyla oturmuş.

Şu an için tarifenin nispeten uygun kalması işleri de hayli artırmış.

Bursa’da indi-bindi ücreti 12 lira. İstanbul’daysa 20 lira bandında…

Başlangıç fiyatı 5 lira 50 kuruş… Kilometre başına ise 4 lira 70 kuruş ücret ödeniyor.

Son akaryakıt ve diğer toplu ulaşım zamlarından sonra taksiyle seyahat Bursalılara daha cazip gelmeye başlamış.

Ancak bu uygun tarife uzun süreli olmayacak gibi gözüküyor.

Bursa’da taksilerdeki son fiyatlandırma belirlendikten sonra yaşanan fahiş akaryakıt artışları esnafın belini bükmüş gözüküyor.

Bu hafta içinde taksi ücretlerine zam gelmesi bekleniyor.