Olay Gazetesi Bursa

Bursa’da 28 yıl sonra gelen dikkat çeken zafer

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nde seçim heyecanı yaşandı. Çekişmeli demokrasi mücadelesine İMO Bursa Şubesi’nin 5 bin 736 üyesinden 2.333’ü katıldı. Çalışma Grubu’ndan Cevat Şahin ve Çağdaş İnşaat Mühendisleri’nden Ülkü Mercan Küçükkayalar’ın başkan adaylığındaki listelerin yarıştığı sandıktan tarihi bir sonuç çıktı. Seçim Çağdaş İnşaat Mühendisleri’nin zaferiyle noktalandı. Ülkü Mercan Küçükkayalar 1.055 oy alırken, Cevat Şahin […]

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi’nde seçim heyecanı yaşandı.

Çekişmeli demokrasi mücadelesine İMO Bursa Şubesi’nin 5 bin 736 üyesinden 2.333’ü katıldı.

Çalışma Grubu’ndan Cevat Şahin ve Çağdaş İnşaat Mühendisleri’nden Ülkü Mercan Küçükkayalar’ın başkan adaylığındaki listelerin yarıştığı sandıktan tarihi bir sonuç çıktı.

Seçim Çağdaş İnşaat Mühendisleri’nin zaferiyle noktalandı.

Ülkü Mercan Küçükkayalar 1.055 oy alırken, Cevat Şahin 1.013 oyda kaldı.

Böylelikle İMO Bursa’da sağ görüşe sahip mühendislerden oluşan Çalışma Grubu’nun 28 yıllık iktidarını, Küçükkayalar ve ekibi sona erdirmeyi başardı.

Ülkü Mercan Küçükkayalar’ın erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü İMO Bursa Şubesi tarihinin ilk kadın başkanı olması ayrıca anlamlı.

Şüphesiz ki bu seçimin farklı okunabilecek başka noktaları da vardı.

Maddeler halinde sıralamak gerekirse:

-Seçimin sonucunu ülkedeki değişim rüzgarının yansıması olarak yorumlamak mümkün. Bazı esnaf odası seçimlerinde de yerel iktidarın dolaylı olarak desteklediği adayların kaybettiğine tanıklık ediyoruz.

Gençlerin önemi bir kez daha ortaya çıktı. 30 yaş altındaki mühendisler sonuçta belirleyici oldu. Çağdaş İnşaat Mühendisleri tarafından tek tek arandılar, yakın ilgi gösterildi. “Z Kuşağı”na yönelik özel projeler meyvesini verdi.

Ben değil biz yaklaşımının kazandırdığı görüldü. Küçükkayalar’ın seçimden önce sıklıkla vurguladığı “Katılımcı oda söylemi ile yola çıkıyoruz. Söylemimiz, birlikte üretmek, birlikte yönetmek” şeklindeki yol haritası başarı getirdi.

-Tansiyonu yükselten, seçmenin iradesine müdahale niteliği taşıyan konuşmaların söyleyen tarafa faydadan çok zarar getirdiği bir kez daha tescillendi. Benzer durumun son yerel seçimlerde de yaşanması ilginç değil mi?

-Hatalı politikaların siyasi saiklerle desteklenmesi, popülist yaklaşımların artık karşılık bulmadığı adeta belgelendi.

KUTLAMADAN ÖNCE EMPATİ KURDU, RAKİBİNİN YANINA GİTTİ

Peki, Ülkü Mercan Küçükkayalar sonuçla ilgili neler söyledi?

Yaptığımız görüşmede, “Biz demokrasi mücadelesi adına girdik bu yarışa. Güzel, temiz, ilkeli bir yarış oldu. Cevat Bey’in başkanlığındaki Çalışma Grubunu da kutlarım. Sonuçlar açıklandığı anda ilk olarak empati kurdum. İnsani bir refleks gelişti, kendi arkadaşlarımla kutlama yapmadan bir anda Cevat Bey’in yanına gittim. Kendisini ve çalışan arkadaşlarını kutladım. Onlar da çok çaba gösterdi, teşekkür ettim. Ondan sonra ekibimle kutlama yaptık. Çünkü biz meslek adına birleştirici olmak istiyoruz” dedi.

Bu birliktelik vurgusu sahiden kıymetli.

Küçükkayalar, şöyle devam etti:

“Verdiğimiz sözlerin tamamının arkasındayız. Mazbatayı alır almaz hemen çalışmaya başlayacağız. İlk hedefimiz de programımızda açıkladığımız odamızda meslek büyükleri ile gençlerimizin bire bir temas etmesini sağlama sözümüzü yerine getirmek olacak. Seçimde bunu deneyimli meslektaşlarımın da heyecanla beklediğini gördüm. Genç arkadaşlarımızın veri tabanını oluşturacağız. Ne kadarı işsiz, ne kadar maaşla çalışıyorlar birinci elden öğreneceğiz. Gençlerle ilgili istihdam ağı oluşturmaya gayret edeceğiz. Kamu ve özel sektör bağlamında işveren tarafı ile de temaslar kuracağız.”

İMO Bursa’da bayrağı devralan “Çağdaş Mühendisler”i zorlu bir görev bekliyor.

Daha önce de ifade etmiştik; betonla büyüme politikası ekonomik bir çıkmazla yüzleşince inşaat sektöründeki problemler katlanarak çoğaldı.

Sektörel kriz kaygı verici boyutlara ulaştı.

Mühendislik eğitiminde nitelik azaldı.

Diplomalı işsizlerin sayısı katlandı.

Kentin rantsal yapılaşmayla mücadeledeki durumu, kaçakla savaştaki pozisyonu ortadayken; sektör de böylesine sıkıntılı günlerden geçerken bilhassa Yıldırım ve Osmangazi’de dönüşmeyi bekleyen sayısız yapı Bursa özelinde Çağdaş Mühendisler için yorucu bir dönemin işaretleri.

Seçimin ardından İMO Bursa’nın 18. Dönem Yönetim Kurulu oy sıralaması şöyle şekillendi:

Ülkü Mercan Küçükkayalar (1.055), Ayşegül Kebir (1.048), Gonca Hüyüklü (1.028), Emrah Mutlu (1.044),Deniz Güzel (1.020), Cevat Şahin (1.013), Aykut Ertürk (1.007).

Yönetim Kurulu yedek listesinde ise Emrah Ünal (1.041), Şentürk Aydın (1.029), Reyhan Loyan Dalkılınç (1.011), Cemal Sarıbal (1.009), Feriha Nurşah Selçuk (1.001), Oktay Dibap (998), Oğuzhan Kurt (990) yer aldı.

SAĞLIK SİSTEMİNDE TIKANIKLIK VAR: MHRS’DEN NEDEN RANDEVU ALINAMIYOR?

Artan şikayetler neredeyse hemen her gün sosyal medyaya yansıyor…

Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden hastaların randevu alamama problemi büyüyor.

MHRS’den neden randevu alınamıyor sorusuna yanıt aranıyor.

Zira uzun süre randevu alamayan vatandaşlar şu ekonomik koşullarda mecburen özel hastane ve muayenehanelere mahkum kalıyor.

Bu durum devrim yaptık diye övünülen sağlık sisteminde yurt dışında bakın ne kadar pahalı denilen hizmetleri anlamsız kılıyor.

Zira ulaşılamayan hizmetin yurttaşa bir faydası bulunmuyor.

Sosyal medyadaki tepki mesajlarından biri dikkatimi çekti.

Bursa’da çocuğu için 1 sene boyunca kamuda görev yapan az sayıdaki diş hekimlerinden randevu alamayan baba mecburen özel muayenehanenin yolunu tutmuş.

Döviz kurundaki dalgalanmadan sonra özel diş sağlığı hizmetlerinin fiyatının hangi noktaya ulaştığını tahmin edersiniz…

Malzemelerinin neredeyse tamamı ithal.

Hayli yüksek fiyatlandırmalar söz konusu.

Parası olan bir şekilde işini halledebiliyor da…

Geçim sıkıntısı yaşayan vatandaş ne yapacak?

Yurt dışını örnek verenler, Türkiye’deki MHRS problemiyle ilgili hangi gerekçeyle sessizliği tercih ediyor?

Önlem alınmazsa söz konusu sıkıntı gelecekte büyüyecek.

Kamudan sağlık hizmeti almak daha da güçleşecek.

Yeni hekimlerin atanması uzun sürerken, mevcuttaki doktorların çalışma koşullarından ötürü kamudan ayrılışlarının hızlanması tehlikeli düzeye çoktan ulaştı.

Hekimlerin yurt dışına göçünün de arttığını hesaba katarsak sağlık sektörünün geleceği kamusal bağlamda pek parlak gözükmüyor.

Uzun süredir çeşitli eylemler gerçekleştiren doktorların yaşadığı sıkıntılara çözüm bulmak için yarın çok geç olabilir.

Hemen şimdi harekete geçilmeli.