Olay Gazetesi Bursa

BESAŞ’ta toplu satış mı var?

Vatandaş yüksek enflasyonla boğuşurken, ekonomik darboğazın belki de en çarpıcı manzaralarına uzun ekmek kuyruklarında rastlanılıyor. Hayat pahalılığı halkı harcamalarını iki kez gözden geçirmeye zorluyor. Yurttaş, temel gereksinimlerini temin etmek için uygun seçeneği arıyor. Bu nedenle kara kışta zamlansa da BESAŞ’ın önündeki ekmek kuyrukları bitmek bilmiyor. Vatandaş çile çekerken, ana gıda ürününe ulaşmakta yaşanılan güçlük isyan […]

Vatandaş yüksek enflasyonla boğuşurken, ekonomik darboğazın belki de en çarpıcı manzaralarına uzun ekmek kuyruklarında rastlanılıyor.

Hayat pahalılığı halkı harcamalarını iki kez gözden geçirmeye zorluyor.

Yurttaş, temel gereksinimlerini temin etmek için uygun seçeneği arıyor.

Bu nedenle kara kışta zamlansa da BESAŞ’ın önündeki ekmek kuyrukları bitmek bilmiyor.

Vatandaş çile çekerken, ana gıda ürününe ulaşmakta yaşanılan güçlük isyan ettiriyor.

CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, bir süre önce konuyu “BESAŞ bayilerine neden eksik ekmek gönderiliyor” sorusuyla gündeme taşımıştı.

Bayileri gezen Karaca’nın BESAŞ Genel Müdürü ile görüşme talebi kabul edilmemiş, o da Halk Ekmek Fabrikası’nın önünde basın açıklaması yapmıştı.

Üzerinde durduğu konu toplu ekmek satışıydı.

Bilindiği gibi yaklaşık 1 ay önce 2 liradan satılan BESAŞ ekmeği zamlandı.

Fiyatı 2 lira 75 kuruşa çıkarıldı.

Zammın ardından Karaca, “BESAŞ’tan bayiler aracılığıyla ya da direkt olarak, fabrikalara, catering şirketlerine toplu ekmek satışı yapılmakta mıdır?” sorusunu yineleyerek “Yandaşların BESAŞ’a ve BESAŞ ekmeğine nasıl çöktüğünü yakında açıklayacağım” demişti.

OLAY Medya’da konuğumuz olan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’ya konuyla ilgili bir gelişme olup olmadığını sordum.

Karaca, “Bana ulaşan fotoğraflar var. BESAŞ, 2021’de 72 milyon adet ekmek ürettik demiş. Soru şu bunun kaç milyonunu halka sattın, kaç milyonunu toplu satış yaptın? BESAŞ’ın kapasitesi günlük 1 milyon adet de olsa yetmez bu anlayışla. Bizim zaten BESAŞ’ın günlük bir milyon adet ekmek üretip, piyasaya hakim olması gibi bir talebimiz yok. Piyasaya denge getirsin. 360-380 bin günlük kapasitesi var BESAŞ’ın. 280-290 bin civarında üretim yapılıyor. Bunun tamamını BESAŞ bayilerine verseler sıkıntı kalmayacak” görüşünü dile getirdi.

Sözleri çarpıcıydı:

Yemek firmalarına toplu ekmek satışı yapılıyor. Yemek firmaları aracılığıyla da birçok fabrikaya BESAŞ ekmeği gidiyor. Benim aldığım yeni gelen bilgi BESAŞ’tan aldığı fiyatın üzerine bir farkla yemek artı ekmek faturası keserek fabrikalara üstelik BESAŞ’ın arabası ile dilimlenerek ekmekler kapılarına kadar götürülüyor. Yemek firmaları adına mı götürülüyor, direkt kendileri mi satıyor ama oraya yemek hizmeti veren firmalar olduğunu biliyoruz. BESAŞ ekmeğinden onlar para kazanıyor ama BESAŞ zarar etti iki sene önce 6 milyon lira civarında. Zararı devlet, biz karşılıyoruz ama birileri BESAŞ’ın ekmeğinin üzerinden para kazanıyor. Hatta bana gelen son bilgi bizim yerli ve milli otomobil fabrikamıza da yine yemek ihalesini alan bir firma aracılığı ile BESAŞ ekmeği gittiği yönünde ama diğer fabrikaların yemekhanelerinden de bana fotoğraflar geldi.”

BESAŞ, Cumhuriyet Halk Partisi döneminde kuruldu.

Kurulma gerekçesi halka ucuz, sağlıklı ekmek üretmekti.

Amaç sadece buydu.

O dönem yaşanan bir fırın grevi vardı…

Karaca, sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Sonuçta ihtiyaçtan dolayı kuruluyor BESAŞ, CHP döneminde… Bu misyonla varlığını sürdürüyordu. Daha sonra bakıldığında şimdi aracılara para kazandırma durumuna geliniyor ama halk eksi 3-4 derecede ekmek kuyruklarında bekliyor. Alamıyor çoğu da… Toplu ekmek satışlarını bırakın, yemek firmalarına, fabrikalara ekmek vermeyi kesin. BESAŞ kendi misyonuna, amacına, kuruluş değerlerine uygun olarak ekmek bayilerine yeterince, ihtiyaç dahilinde ekmek sağlamalıdır.”

Fırıncıları örgütleyerek muhalefetin sesini bastırmaya çalışmak yerine, mevcut konjonktürde halkın çile çekmeden sağlıklı, uygun fiyata satılan ekmeğe ulaşmasının önünü açılmalı.

Yemek firmaları ve fabrikalar toplu alımları esnaftan yapmalı.

Böylelikle fırıncı esnafına da destek olunmalı.

BESAŞ’ın sırtından rant sağlanmamalı.

Hepsinden önemlisi ise kurumların yönetiminde şeffaf davranılmalı.

Muhalefetin soruları tatmin edici şekilde yanıtlanmalı.

EKMEKTE SAVAŞ TEHLİKESİ

İsmet Karaca’yla sohbetimiz sırasında söz ekmeğin ham maddesini yurt dışından temin ettiğimiz gerçeğine de geldi.

Türkiye’de son yıllarda çiftçi yeterli ölçüde neredeyse hiç desteklenmedi.

Tarımda uygulanan hatalı politikalar, girdi maliyetlerindeki fahiş artış ülkeyi dışa bağımlı hale sürekledi.

Geride bıraktığımız yıl yaşanan ciddi kuraklık sıkıntıları perçinledi.

Karaca, “Türkiye, geçen sene yaklaşık 3,5 milyon ton rekolte kaybı yaşadı” bilgisini verdi ve ekledi:

“Rusya-Ukrayna krizi savaşa dönüşürse… Rusya’dan buğday ihracatının kesilmesi facia olur Türkiye için şu an. Açlık çekeriz.

BİR YILDA YÜZDE 133 ZAM!

Dün akşam sosyal medyada, bir arkadaşımın, geçen sene piyasası 60 bin lira olan indirimle 55 bine sattığı eski arabasının ilanına rastladım.

1 yılın ardından başka bir kullanıcıya geçen aracın %133’lük zamla 140.000 liraya satışa çıkarılmasını şaşkınlıkla karşıladım.

Şu sıralar ikinci el otomobil piyasasının da ekonominin de ne halde olduğu aslında herkesin malumu.

Ancak yine de bazen hayret etmeden duramıyor insan.

Sanki bir cenderenin içindeyiz.

Nereye doğru gittiğimiz hakkında da açıkçası pek fikir sahibi değiliz.

Eğer yaşananların farkındaysak neden bu kadar tepkisiziz?