Olay Gazetesi Bursa

Balat 3 gün boyunca onların olacak! Geyik, yasaklara meydan okuyacak

Pandemi hepimizi hoyratça yıprattı. Normalleşmenin hazzı ise patlak veren ekonomik kriz sebebiyle neredeyse hiç yaşanamadı. Derinleşen buhran, yasaklar, her geçen gün biraz daha artan baskı, gelecek kaygısı… Özellikle gençleri daha köklü kuşatan bu çember haddinden fazla bunaltıcı. Mevcut negatif atmosferi az da olsa dağıtabilmek için Bursalılar şu sıra nispeten şanslı. Neden derseniz 60.’sı gerçekleştirilen Uluslararası […]

Pandemi hepimizi hoyratça yıprattı.

Normalleşmenin hazzı ise patlak veren ekonomik kriz sebebiyle neredeyse hiç yaşanamadı.

Derinleşen buhran, yasaklar, her geçen gün biraz daha artan baskı, gelecek kaygısı

Özellikle gençleri daha köklü kuşatan bu çember haddinden fazla bunaltıcı.

Mevcut negatif atmosferi az da olsa dağıtabilmek için Bursalılar şu sıra nispeten şanslı.

Neden derseniz 60.’sı gerçekleştirilen Uluslararası Bursa Festivali tüm hızıyla sürüyor.

‘Geyik’ ise “Kötü birkaç yıl geçirdik diye tükenmez gönlümüzün çağıltısı. Ne derler bilirsin: Her şey gelir, her şey geçer, yaşamak kalır geriye sözleriyle Eylül’de hazır olun mesajını şimdiden veriyor.

Özetlemek gerekirse büyük özlem sona eriyor.

Nilüfer Belediyesi’nin “Dünyayı sev, geyiği öp, festivale gel” sloganıyla düzenlediği Nilüfer Müzik Festivali mecburi pandemi molasının ardından 2-3-4 Eylül tarihlerinde Balat Atatürk Ormanı’nda canlıyı, doğayı, sanatı kısacası hayatı saygıyla kucaklayan herkesi bekliyor.

Festivalin lansmanı için İstanbul’daki Beyoğlu Madam Niça tercih edilmişti.

Denizle adeta bütünleştiğiniz mekânda boğazın füsunkâr ışıltısına kapılmamak doğrusu elde değildi.

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de sohbetimiz sırasında keyifliydi.

Açıkçası polemiklerden uzak durdu göreve geldiğinden beri.

Sadece işine odaklanmayı tercih etti.

Uzlaşmacı tavrıyla her kesimin takdirini kazanmayı da bildi.

Ekonomik konjonktür çok zorluyor belediyeleri.

Yıllık bütçeden en büyük payı alan personel giderleri.

Başkan Erdem, “Keşke kültür ve sanata daha fazla kaynak ayırabilsek” dedi.

Neyse ki geyiğin de söylediği gibi her şey geçici.

Bu nedenle geleceğe odaklanmak, umudu ise hiçbir zaman kaybetmemek gerekli.

3 gün boyunca Balat’ta bambaşka bir dünyanın kapısı aralanacak.

Çadırlar kurulacak.

Yasaklar susacak, sabaha kadar sanat konuşacak.

Birileri rahatsız olsa da gençler gönülleriyle eğlenecek.

Geyik, herkese saygı duymayı da öğretecek.

Turgay Erdem’e festival boyunca Balat’ta trafik ve asayişle ilgili ekstra tedbir alıp, almayacaklarını da sordum.

3 gün dişini sıkamıyor Balat’ın bazı ileri görüşlü sakinleri malum.

Ayrıca gençlerin bir arada eğlenmesine hasetlenenler sosyal medyada daima festivalle ilgili olumsuz algı yaratma gayretindeler.

Başkan Erdem, “Trafikle ilgili tedbirleri sağlayacağız. Zaten gerekli güvenlik önlemleri de alınacak. Kontrollü şekilde giriş, çıkışlar yapılacak. Herhangi bir sorun olacağını düşünmüyorum. 6.’sını yapıyoruz. Bugüne kadar hiçbir sorunla karşı karşıya kalmadık” dedi ve ekledi:

“Olumsuz bir görüntü derken gençlerin o güzel yapmış olduğu hareketlerden söz edenler; gençler bunlar, gençler… Gençleri bence özgür bırakmak gerekiyor. Bazen bu tür sözde sorunlar kulağımıza geliyor. Ben gençlere güveniyorum. Dolayısıyla gençlerin bu anlamda bu festivale sahip çıkacaklarına da inanıyorum.”

Mor ve Ötesi, Ceza, The Blaze, Melike Şahin, Köfn, Şena Şener, Ozbi, Jakuzi ve No Land festivalde yer alacak isimlerden sadece bazıları.

Son olarak siz siz olun özellikle The Blaze’i kaçırmayın diyorum!

KULLANMADIĞIN GİYSİLERİNİ AL DA GEL

Mahallende değiştir.

Dönüştür.

Paylaş.

Sloganını yazarken bile keyif veren bir etkinliğe imza atacak Altınşehir Mahalle Komitesi.

Kadınlar 22 Haziran’da bir araya gelecek.

Ellerindeki kullanmadıkları kitap, oyuncak, giysileri getirecek.

İsteyen takas edecek.

Örneğin bir çanta ile elbiseyi değiştirecek.

Dileyen ise istediği bedelle satış gerçekleştirecek.

Elbette arzu eden takas yahut satış yapmadan bağışta da bulunabilecek.

Bağışlanan eşyalar etkinliğin sonunda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Nilüfer Belediyesi’nin Giymiyorsanız Giydirin Atölyesi’ne verilecek.

Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, yaptığımız görüşmede, “Pandemi ve ekonomik krizin ardından dayanışma ilişkisini kuvvetlendirdik paydaşlarımız arasında. Kız kardeşlik köprüsü kurduk. Kadın üretiminin değerlendirilmesi ve istihdamın artırılmasına odaklandık. Yerel üretici kadın pazarları oluşturduk. Aynı zamanda tüketim alışkanlıklarımızı da sorgulamaya başladık” ifadelerini kullandı.

Mesele sadece ekonomik kriz özelinde değerlendirmemeli.

İnsanoğlunun dünyada yol açtığı tahribatın ulaştığı seviye de artık düşünülmeli.

Haliyle karbon ayak izinin azaltılması, az tüketme bilincinin yaratılması hayati.

Binbaş, şöyle devam etti:

“Hem bunun öne çıkarılması hem de dayanışma ilişkisini güçlendirmek için ikinci el ve takas pazarı kurmak istedik. Her mahallede mahalle komiteleri organize etsin, mahalle içinde dayanışma olsun dedik. İlkine Altınşehir’de başlıyoruz.”

Etkinlik kapsamında giysi dönüşüm ve onarım, ritim, masal atölyeleri düzenlenip; mini bir konser de verileceğini ekleyelim.

ETEK BOYUNU KOLLA, MAVİ YAKA YANINDA!

Erkek giyim markası Kiğılı, çalışanlarına ‘kıyafet yönetmeliği’ konulu skandal ifadelerin bulunduğu bir bilgilendirme notu yolladı.

Bakın o notta hangi sözler yer alıyordu:

“Değerli Çalışma Arkadaşlarımız, artan hava sıcaklıklarıyla birlikte kılık-kıyafet prosedürünü tekrardan hatırlatmak istedik. Aksesuar, saç bakımı, dekolte, etek boyu ile ilgili kurallar, kılık-kıyafet prosedürümüzde açıkça belirtilmiştir. Mavi yaka çalışma arkadaşlarımız ile birlikte çalıştığımız için özellikle dekolte, etek boyları konusunda aşırıya kaçılmaması ve basen dikkat çekmeyecek şekilde giyinilmesi gerektiğini bilgilerinize sunarız. Sevgi ve Saygılarımızla.”

Yani bu metni yazan arkadaş diyor ki mavi yakalar ne idiği belirsiz varlıklar!

Ona göre dekoltene, saçına, eteğinin boyuna dikkat et!

Sakın basenini belli etme!

Beyaz yakalılarla çalışıyorsan aşırılığa (!) kaçabilirsin ama sorun yok!

Kılık-kıyafet yönetmeliğinin çağ dışılığına mı yanalım, sınıf ayrımcılığında doruk noktasına ulaşan sakil ve rezil sözlere mi?

Kadınların etek boyunun aşırılık ölçüsü nedir, söylese de bilsek koca giyim devi!

Hâlâ nelerle uğraşıyoruz…

Ne yazık ki hiç de utanmıyoruz!

Çünkü o duyguyu yitirdik.

İnsanlığımızı kaybetmenin ise eşiğindeyiz.

Tepkilerin ardından skandala ilişkin Kiğılı’dan yapılan kurumsal açıklamanın bir kısmını da aktaralım:

“Kiğılı markasını temsilen bir kişinin inisiyatifinde yazılmış, onayımız dahilinde olmayan ve haddini aşan ifadelerle dolu bu açıklama metni için oldukça üzgün olduğumuzun altını çizmek isteriz.

Bu yaklaşımımız doğrultusunda kurum kültürümüzle asla bağdaşmayan ilgili ifadelerin kullanımına yönelik gereken yaptırımı en kısa sürede alıp gereken tüm prosedürleri uygulamış bulunmaktayız. Kiğılı ailesi olarak, böyle bir gündemle kamuoyunu meşgul ettiğimiz için özür dileriz.

Yani bir çalışan koca firmanın imajını kimsenin haberi olmadan darbeleyebilmiş.

Açıklamadan anladığımız bu.

Peki, sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyümeseydi, özür ve düzeltme gelir miydi?

Onun takdirini de size bırakalım…