En düşük 3+1 daire kiraları artık 4 bin lirayı aşıyor.
Yüksek fiyatların yanı sıra Bursa’da boş ev bulunamaması sıkıntısı da barınma problemini had safhaya taşıyor.
Konut sorunuyla ilgili acilen bir eylem planının devreye sokulması gerekiyor.
Bursa’da uzun süredir sektörün önemli oyuncuları arasında yer alan köklü bir grup emlakçı ile sohbet etme fırsatı bulduk önceki gün.
Osmangazi Demirtaş’ta 30 senelik bitişik nizam ev için 2.200 liralık ortalamanın altında fiyatla ilan yayınlanmış.
Emlak ofisini söz konusu daire için 25 dakika içinde tam 24 kişi aramış…
Şehir genelinde kiralık ev bekleyenlerin sayısı hayli artmış.
Daire sırası listeleri uzamış.
Evlerin neredeyse tamamı daha boşalmadan kiralanmaya başlanmış.
Sektör yetkilileri “Emlakçılar bazen suçlanıyor ancak biz olmasak fiyatlar şu anki piyasanın dahi iki kat üzerine çıkardı” diyor.
Az önce bahsettiğimiz Demirtaş’taki daire örnek veriliyor.
İstenseydi rahatlıkla çok daha yüksek bir fiyatla kiralanabilirdi deniliyor.
Emlakçıların bir de iddiası var:
“Türkiye’de konut sektörüne regülasyon gelsin ve adalete güven sağlansın, inanın ülke kısa süre içinde düzlüğe çıkar.”
DEVA BURSA’DA BİR FLAŞ İSTİFA DAHA!
Geçtiğimiz aralık ayında gerçekleştirilen kongrede DEVA Partisi Bursa İl Başkanlığı için Serkan Özgöz ile Erman Kızılyel yarışmıştı.
Kongreyi Özgöz kazandı.
Demokrasi ise bacanak usulü siyasete kurban gittiğinde değil içselleştirildiği zaman anlamlı.
Kibrin dozu kaçırıldı.
Ötekileştirmede nirvanaya ulaşıldı.
Partide tasfiye süreci başlatıldı.
Benden başka kimse söz sahibi olamaz anlayışı bir anlamda tükenişi tırmandırdı.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın tüm yaşananları sessiz kalarak onaylaması bardağı taşırdı.
Harmancık, Büyükorhan, Kestel, Mudanya ilçe başkanlarının istifasından sonra Erman Kızılyel de kendisini destekleyenlerin saf dışı bırakılmasına kayıtsız kalmadı.
O da partiden ayrılma kararı aldı.
Kızılyel’e istifasını sorduğumda söyledikleri çarpıcıydı:
“Süreç aslında baştan beri belli. Kongre günü dahi antidemokratik bir duruş, taraflı divan vardı. Hiçbirini dile getirmedik, gerek yok dedik. Son süreçte ise yaşanan istifa etmeye zorlamaların ardından istifa edenlerin arkasından görevden aldık dediler. İnsanların aklıyla alay ettiler. Genel merkez sessiz kaldı. O arkadaşlarımıza dokunmadılar. Hepsi para, emek harcadı, kendilerini ortaya koydu, risk aldı. Vefa önemlidir. Demokratik duruşlarından ötürü bu insanlara ceza kesildi. Böyle olmamalıydı.”
Yeni bir partide çok sesliliğe tahammülsüzlük normal mi karşılanmalı?
Kızılyel, şunları da aktardı:
“Harmancık, Büyükorhan, Kestel, Mudanya… Ben daha aday bile değilken Osmangazi İlçe Başkanı da istifa etmişti. Kurucu heyet kalmadı partide! Bunca sorun ve istifa varken hep istifa edenler ve gönderilenler mi hatalı? Hiç mi Serkan Özgöz’de hata ve sıkıntı yok? Birinin kişisel siyasi ikbali uğruna insanların umutları kırıldı.”
Erman Kızılyel’in ardından beraber hareket ettiği 50 kişilik ekibinin de kısa süre içinde istifa kararı alması bekleniyor.
Ekonomi her geçen gün biraz daha kötüye giderken, Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği bir dönemde DEVA Bursa’da işte bunlar yaşanıyor!
Emeği geçenleri kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz.
ECZANELERDE GREV HAZIRLIĞI VAR
Devrim yapıldığı söylenen sağlık sistemimiz uzun süredir alarm veriyor.
Kamu hastanelerindeki tıkanıklık aşılamıyor.
Hekim göçü hız kesmiyor.
Sağlık çalışanlarının mağduriyetleri artıyor.
Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odası’nın Başkanları ve yöneticilerinin yayınladığı son deklarasyonda dikkat çeken ifadeler yer alıyor.
Bazı bölümleri aktaralım:
-Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesidir.
-Hastaların ilaca erişim sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla yaşanır hale gelmiştir.
-Hastalarımıza fiyat farkı çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır.
Eczacıların da problemlerin çözüleceğine dair umudu yok.
“Tüm bu sıkıntıların ve eczacılık mesleğinin sorunlarının görmezden gelinmesi, mesleğimizin sorunlarını çözme istek ve iradesinin bulunmadığını göstermektedir. Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye kararlıdır” deniliyor deklarasyonda.
“Meslek onurumuzu korumak için gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen hayata geçirilecektir” uyarısı yapılıyor.
Sağlık yönetimi seslerine kulak tıkamaya devam ederse doktorlar gibi yakında yakında eczacılar da greve gitmeye hazırlanıyor.
JELİBON MESELESİ
“Adana’da bulunan petrolden sonra, Adıyaman’da arama çalışması yapılan iki kuyuda 6 milyar dolarlık Jelibon rezervlerine rastlandı…”
Melih Gökçek ironili bu ‘jelibon rezervi’ paylaşımını gerçek zannetti.
Katıldığı yayında sunucunun ‘fake’ olabilir uyarısını çok biliyormuş gibi reddetti.
“Yeraltında 6 milyar dolarlık jelibon bulunmuş. Fake değil. Resmî şey. Arka arkaya bulunuyor” dedi.
O anlardaki yüz ifadesi dikkatinizi çekti mi?
Sosyal medya bu aymazlığın zaten yeterince cezasını kesti!
Sadece şunu bir kez daha dile getirmek gerekli:
Gökçek, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti koskoca Ankara’yı tam 23 sene yönetti.
Başka sözüm yok konuyla ilgili!