Mazbatalarını alan belediye başkanları görevlerine başladılar.
Hayırlı uğurlu olsun.
Bir 15-20 gün kadar tebrikler ve kutlama faslı sürer, sonra seçim dönemi verilen vaatleri gerçekleştirmek için tam gaz çalışmaya devam…
Yeni seçilen belediye başkanları, yeniden seçilenlere göre daha heyecanlı ve istekliler…
Bu da çok normal.
*
Aman dikkat!
Başkanların görev süreleri biter, vatandaşın, partililerin, muhtarların ve STK’ların istekleri bitmez…
O yüzden, istekler konusunda çok dikkatli olmak zorundalar, önünü alamazlar.
Bugünden önlem almalılar.
Ne yapabilirler?
Öncelikle “Hayır” demeyi öğrenmeliler!
Ya belediye başkanının yüzü yumuşaksa, vatandaşa ‘hayır’ diyemiyorsa?
İşte onlar için denenmiş ve başarısı test edilmiş güzel bir formül…
Formülün patenti, geçmişte ANAVATAN Partisi’nden Osmangazi Belediye Başkanı seçilen rahmetli Basri Sönmez’e ait…
*
Seçildiğinde bir bakmış zengini ihale ve ruhsat, fakiri aş, partilisi ise yakınlarına belediyede maaşı düzgün rahat bir iş için kapısından ayrılmıyor.
‘Hayır’ diyemediği için de belediyedeki makam odası türbeye dönmek üzere!
En sonunda güzel bir çözüm yolu bulmuştu Sönmez…
Ne mi yapmıştı?
Biri yeşil diğeri kırmızı renkli iki tükenmezkalem aldırmış önce…
Sonra belediyedeki birimlerin sorumlularıyla bir toplantı yaparak şu talimatı vermiş:
“Arkadaşlar! Bundan sonra benim adımla size gelen vatandaşların elindeki bilgi notuma iyi bakın. Notu yeşil renkli kalemle yazmışsam gelen vatandaşla ilgilenin, kırmızı kalemle yazmışsam işini yapmadan gönderin gitsin.”
*
İşte o günden sonra, tamamen kendi menfaatleri için kapısını çalanların sayısı azalmış, rahatlamıştı Basri Başkan…
Yeni belediye başkanlarımız da çok zorda kalırlarsa bu formülü uygulayabilirler.
Kalemleriniz benden!
Memnun kalırlarsa, Sönmez’in ruhuna bir Fatiha göndersinler yeter!
Ben de rahmetle anıyorum kendisini…
İmamoğlu’nun alın teri…
Dünkü yazımda, “CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu neden bu kadar çok sık terliyor? Niye elinde sürekli mendille dolaşıyor?” diye sormuş ve bir sağlık kontrolünden geçmesini önermiştim.
Çünkü, aşırı terlemenin bir hastalık belirtisi olabileceği söylenir.
Bu özelliği, onu takip eden habercilerin de dikkatini çekmiş olacak ki, nedenini sormuşlar dün İmamoğlu’na…
Meğer çocukluğundan kalma bir özellikmiş bu terleme…
“Hasta filan değilim, benimki alın teri. Bu terleme yüzünden günde üç defa iç çamaşırı değiştiriyorum” demiş gülerek Ekrem Bey…
Mazbatasını alıp, belediye başkanı koltuğuna oturduğunda bakalım kaç defa değiştirecek?
Ya da, seçimler tekrarlanırsa!
Helal olsun adaşıma!
Kim mi o adaşım?
Sivas’ın Hafik ilçe Belediye Başkanı seçilen MHP’li Selahattin Çuhadaroğlu!
Son 20 yıl içinde 3 farklı partiden 5 defa seçime girmiş, kazanamamış…
Hatta 2014 yılında SP’den girdiği belediye başkanlığı seçimini 1 oyla kaybetmiş!
Evet yanlış okumadınız 1 oyla!
Fakat 31 Mart’taki yerel seçimde ise yüzde 54 oy alarak amacına ulaşmış Başkan Çuhadaroğlu…
“Her seçim yenilgisinin ardından yılmadım, halkıma küsmedim, daha çok çalıştım, sonunda kazandım” diyen adaşımı demokrasiye olan inancı ve milli iradeye olan saygısından dolayı tebrik ediyorum.
Seçime giren tüm adaylara, siyasetçilere örnek olmasını diliyorum.
Mazbatada yazmayan uyarılar!
* Belediyedeki makam odası kapınızı değil, siz önce gönül kapınızı söküp atın ki, vatandaş oraya rahat girip çıkabilsin!
* Sayılı gün çabuk geçiyor. Ağzım yüzüm derken geliveriyor seçim. Günleri lafla değil icraatla geçirin!
* Yurtdışı gezileriniz, mahalle gezilerinizin sayısını asla geçmesin!
* Sizden önceki başkanların doğru yaptıklarına sahiplendiğiniz gibi yanlışlarından da dersler çıkarın!
* Makam aracınıza gururla binin ama koltukta fazla kasılmayın, deposunu dolduran vatandaş sonra ah eder, lastik patlar yolda kalırsınız!
* Nikahını kıyacağınız çiftlere “Kayınvalidenizin adı nedir?” şeklindeki klasik espriler yerine artık yeni espriler yapın lütfen…