CHP’nin, yerel seçimlere beş ay kala Bursa’da sergilediği şu tabloya bakar mısınız?

Topu topu iki belediyesi var ama başkanları birbirleriyle konuşmuyor!

Yalnız ikisi mi?

İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’le arası bozuk…

Her fırsatta, medya üzerinden birbirlerine çakıyorlar…

Akkuş, Bozbey’in Büyükşehir’den aday gösterilmesi için bastırıyor…

Bozbey ise yaş tahtaya basmamakta kararlı…

*

Nilüfer’de vaziyet böyle…

Ya diğer CHP’li Mudanya Belediyesi nasıl?

Orası daha da berbat!

Daha diğer siyasi partiler dururken, mevcut Başkan Hayri Türkyılmaz’a karşı kendi partisinden 4 belediye başkan aday adayı çıktı!

Çıkmakla kalsalar yine iyi, Türkyılmaz’a karşı birleşmişler!

Ortak açıklamalar yapıyorlar basına…

Hem de ne açıklama!

Laf aramızda;

AK Parti yapmaz bu açıklamayı!

*

Mudanya’yı tekrar kazanamama kaygısıyla yola çıktıklarını itiraf eden CHP’li belediye başkan aday adaylarının, partili belediye başkanı için söyledikleri yenilir yutulur gibi değil…

O açıklamadan sadece bir cümleyi paylaşmak istiyorum:

“… Mudanyalıların, bir önceki dönemde karşılaştıkları iletişimsizlik, demokrasi anlayışından uzak, ben yaptım olduculuk yüzünden CHP belediyeciliğinden beklediklerini tam olarak almalarına engel olmuş ve hayal kırıklığı yaratmıştır.”

Yalnız Hayri Başkanı değil CHP’yi de dökmüşler Mudanya’da denize, seçimi beklemeden…

Ya Genel Merkez onu tekrar aday gösterirse?

Bir diğer soru;

CHP’li 4 aday adayı bu açıklamayı İl Başkanı’nın izniyle mi yaptı?

İzni olsun olmasın, açıklama hoş olmamış, kaş yapalım derken göz çıkarmışlar!

*

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hala yaşa takılanları konuşup duruyor…

Partisinde koltuk yüzünden birbirinin ayağına takılanlarla ilgili bir önlem almazsa, Bursa milletvekilleri de üç maymunu oynamaya devam ederse, önümüzdeki yerel seçimde, CHP Nilüfer’i de Mudanya’yı da kendi elleriyle başka bir partiye altın tepside teslim eder!

Demedi demeyin…

 

Cumhur İttifakı’ndan konkordato!

 

Dünkü yazımda ne demiştim…

“Cumhur İttifakı’nın siyasi kombin planı, her an yoğuşmalı kombiye dönüşebilir!”

Dönüştü de nitekim!

Önce MHP Lideri Devlet Bahçeli çıktı…

“Bu kronik süreci uzatmanın alemi yoktur. Herhangi bir ittifak beklentimiz, arayışımız, niyetimiz artık kalmamıştır. Zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı da yoktur. Oyalanmaya, milleti aldatmaya, umutlarla oynamaya lüzum yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz” dedi…

Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktı kürsüye…

O da, MHP ile yaşanan görüş ayrılıklarına ve polemiklere değindikten sonra “Madem biz yolumuza diyorlar, biz de  herkes kendi yoluna deriz” açıklaması yaptı.

Böylece, iki parti arasında Yenikapı Ruhu ile başlayan 24 Haziran seçimiyle devam eden Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde devam etme ihtimali ortadan kalktı.

Ne garip!

İki liderin bu konudaki açıklamaları, partililer tarafından ayakta alkışlandı!

Oysa daha düne kadar ittifakı alkışlıyor ve destekliyorlardı çılgınca!

  

Dizilerin faydaları

 

İhraç ettiğimiz Türk dizileri sayesinde, Güney Amerika’dan ülkemize gelen harcama düzeyi yüksek turist sayısında büyük bir artış olmuş.

Demek ki bizim dizileri harcama düzeyi yüksek kişiler izliyor Güney Amerika’da!

Ülkemizde ise tam tersi!

Ayrıca;

Arjantin ve Brezilya gibi ülkelerde aileler, yeni doğan çocuklarına dizilerimizde beğendiği oyuncuların isimlerini koymaya başlamışlar.

Desenize, 15-20 yıl sonra futbol sahalarımızda, Arjantinli Behlül’leri, Brezilyalı Polat Alemdar’ları izleyebileceğiz!   

 

Kaşıkçı

 

Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolonsluğu’nda öldürüldüğü kesinleşen muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nasıl ve kim tarafından öldürüldüğünü, cesedinin bile nerede olduğunu Amerika bilmiyorsa, Arap olayım!

 

Kırmızı çizgi

 

Bu aralar siyasi partilerde ‘kırmızı çizgi’ modası yine moda oldu…

“Genel Başkanımız kırmızı çizgimizdir” açıklaması yapıyorlar, durmadan.

Madem öyle, bizim de kırmızı çizgimiz Yılmaz Vural’dır!

Fenerbahçe veya Milli Takımın başına geçirmeyenleri affetmeyiz!