AK Parti Bursa eski milletvekillerinden İsmet Su, “Vaktin varsa, seni bir ressamla tanıştırmak istiyorum. Kendisi ressam ama hayatı roman” dedi, telefonda…
Cuma sabahı sözleşip, gittik birlikte…
Balibeyhan’daki küçücük atölyesinde, hayatını resim ve cami süslemeleri yaparak kazanan ressam 71 yaşındaki Yaşar Kutlu ile tanıştık.
Çay ve simitle karşıladı bizi…
Artvin kökenli fakat gezip dolaşmadık şehir bırakmamış.
13 yıldır da Bursa’daymış…
*
Henüz çocuk yaşlarında resimden kazandığı ilk parayla aldığı erzakları at arabasıyla evine götürürken yaşadığı tarifsiz mutluluğu, gururu anlatırken hala o heyecanı yaşıyordu.
Yaşar Bey’in atölyesinde yaptığı yağlıboya, suluboya tablolara, kara kalem portrelere şöyle bir baktım…
Hepsi muhteşem…
Evde düz duvarı boyayamayan, kalemle çöp adamdan başka bir şey çizemeyen biri olarak gıpta ettim yaptığı sanat eserlerine.
*
Ressamlığının yanında şair yönünü de öğrendik, şiirlerinden ve özlü sözlerinden okudu bize de…
O konuda da iyiydi…
İsmet Bey, söz verdi şiirlerini kitap haline getirecek…
Beğendiğim özlü sözlerinden ikisini not ettim…
Birincisi…
“Çok güzel gördüm, kalbinin çirkinliği yüzüne vurduğunda yüzüne bakamadığım…
Çok çirkin gördüm, kalbinin güzelliği yüzüne vurduğunda, gözümü yüzünden ayıramadığım” sözüydü…
*
İkinci sözü de şuydu;
“Akıl durur, dil konuşursa, lüzumsuz acılara sebep olur!”
Keşke bu sözü çerçeveletip, TBMM’ye ve tüm siyasi partilerin binalarına assalar!
Ressam Yaşar Bey’in yaptığı resimler gibi güzel olurdu memleket!
Bu önerimi eski vekil İsmet Su’ya da söyledim…
Fikrimi beğendi ama gülümsedi sadece yorum yapmadı!
Ramazan dolayısıyla kapalıyız!
Yarından itibaren yıllık iznimin bir bölümünü kullanacağım…
Köşe, bir süre kapalı kalacak…
Ramazanda izne çıkayım mı çıkmayayım mı diye çok düşündüm…
Bu yazar niye ramazan aylarında izne çıkıyor, yoksa davul ihalesi filan mı alıyor derler diye çekindim açıkçası…
Kararımı vermeden önce Hatipoğlu Hoca’yı aradım…
Meşgule verince ondan daha meşhur bizim hocayı aradım yani Lütfü Taşcı’yı…
Sordum;
“Hocam, ramazan ayında köşemde yaptığım espriler, okurların orucunu bozar mı?”
Şöyle bir düşündükten sonra…
“Hurma tadındaki esprilerine gülmek orucu bozmaz ama aptesti sakatlayabilir!” dedi.
Bunun üzerine bir daha sordum:
“Pekii, ramazan ayında yıllık izine çıkmanın bir sakıncası var mıdır?”
Bu defa hiç düşünmeden verdi yanıtı:
“Hiçbir sakıncası yoktur. Yeter ki izindeyken orucu uykuya tutturma!”
Orucun 5 şartı
1. Oruç niyetle tutulur, diyetle değil!
2. Oruç ezanla açılır, top sesiyle değil!
3. Oruç kalpte hissedilir, ağızda değil!
4. Oruç nefsi dinlendirir, mideyi değil!
5. Oruç manevi bir ibadettir, sofra şovu değil!
Düşmeye gör!
Hafta içinde, Kültürpark’ta karşılaştığım Amigo Ardiles’e takıldım:
“Ne olacak bu Bursaspor’un hali?”
Erzurumspor maçı için kaynak turuna çıkmış…
“Hiç merak etme, Bursaspor hayatta ligden düşmez. Bursaspor düşerse şehirde herkes düşer” deyince sordum:
“Nasıl herkes düşer?”
Eğildi kulağıma:
“Dua edelim de düşmesin Bursaspor, düşerse yandık abicim biz amigoların hasılatı da düşer!”
Gel de merak etme
*Bu ramazanda;
Televizyonda iftar ve sahur programı yapan hocaların mı reytingi daha çok olacak yoksa camilerde teravih namazı kıldıran hocaların mı?
*Bu ramazanda;
Halkımız, ekrana çıkan beslenme uzmanlarının yemek ve tatlı konusundaki uyarılarını mı daha çok dikkate alacak yoksa usta şeflerin yemek ve tatlı tariflerini mi?
*Bu ramazanda;
Oruç tutan ve tutmayanlar arasındaki mahalle baskısından kaynaklı haberlere mi daha çok tanık olacağız yoksa orucu nelerin bozup bozmadığını anlatan haberlere mi?
Foto / Şaka
-Bakın burası çok önemli!