Önceki akşam;
Bursaspor-Eskişehirspor maçı çıkışı, stad kapısında karşılaştığım bir siyasetçi dostun maçla ilgili yorumu çok ilginçti…
Dedi ki;
“Ben, siyasetteki vefasızlığın başka hiçbir yer olmayacağını düşünüyordum ama meğer futboldaki bizden de aşağı değilmiş! Bu akşam tanık oldum ve üzüldüm!”
*
Üzüldüğü olaya ben de üzüldüm…
Bursaspor bu sezon lige iyi başlamadı.
Teknik kadrosuyla birlikte geçen sezondan daha kaliteli yepyeni bir takım var ama yeni futbolculardaki uyum sorunu henüz tam aşılamadı.
Fakat ne hikmetse taraftar çok sabırsız…
Daha ligin 4-5.nci haftası olmasına rağmen, başladılar “yönetim istifa” tezahüratlarına…
Eskişehirspor maçında bu tezahüratlardan Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam da nasibini aldı.
Birlikte şampiyonluk coşkusunu yaşadığı, “Adam gibi adam, sonsuza kadar Ertuğrul Sağlam” diye haykıran Bursasporlu taraftarların, vefasızlık kokan bu tepkisi gücüne gitmiş olacak ki, yedek kulübesinde gözyaşlarına hakim olamadı Sağlam…
*
Kabul ediyorum profesyonelliğin olduğu bir yerde başarı için duygusallığa yer olmamalı…
Vefa, ne takıma puan ve şampiyonluklar kazandırıyor, ne de futbolculara, teknik direktörlere para!
Yine de;
Bursaspor‘a tarihinde ilk lig şampiyonluğunu yaşatmış Ertuğrul Hoca‘nın taraftarlarının gözünde kredisi 5-6 maçlık olmamalı!
Kongrede verdiği sözleri tutmadı diye Başkan Recep Bölükbaşı‘na kızıp, acısını Sağlam’dan çıkarmak haksızlık…
*
Futboldaki vefasızlığın siyasetinkinden farksız olduğunu söyleyen o siyasetçi dosta takıldım:
“Sizler ne zaman anlıyorsunuz, siyasette vefa olmadığını?”
Gülerek verdi cevabını:
“Seçim dönemleri, aday listeleri açıklandığında, partiye yıllarca emeği geçmiş isimlerin kadro dışı kaldığını görünce!”
Güle güle Semih Abi!
Dün, Ulucami’nin avlusunu dolduran sevenleriyle helalleşti…
Sonbahar yağmurlarıyla sonsuzluğa uğurlandı Semih Pala ve eşi…
Cenaze töreninde karşılaştığımız AK Partili Ali Molla Salih anlattı…
Semih Abi, bayramda tatil yaptığı otelin bahçesindeki çiçeklerin yakın plan fotoğraflarını çekip WhatsApp’tan atmış, altına da Mevlana’dan özlü bir söz ekleyerek…
Bayramın son günü sabah görmüş fotoları Ali Molla, hemen aramış, nerede olduğu sormuş…
Sesi neşeli ve gür geliyormuş Pala‘nın, “Antalya’dan Bursa’ya dönüşe geçtim, yoldayım, şu an vites değiştiriyorum!” demiş…
Nur içinde yat Semih Abi…
Cennetteki çiçeklerin fotoğraflarını da çek bol bol!
Güvendiğimiz dağlar!
Uluslararası bir araştırma şirketi 60 ülkede 61 bin üzerinde kişiyle görüşerek gerçekleştirdiği “Kime güveniyoruz?” araştırmasının Türkiye sonuçları ilginç…
En güvenilen meslek sahipleri sıralamasında, ilk sırada öğretmenler çıkmasına sevindim…
İkinci sırada, sağlık çalışanları…
Üç ve dörtte, asker ve polis yer almış…
Güvende sorun yok da, ‘güvenilmeyenler’ bölümünde sıkıntı var!
İlk sırayı politikacılar yine kimselere kaptırmamışlar!
Seçim üstü iyi olmadı bu başarı!
İkinci sırada yargıçların, üçüncü sırada din adamlarının çıkması düşündürücü!
Dörtte bankacıların, beşte de gazeteciler çıkmasına ise hiç şaşırmadım!