Olay Gazetesi Bursa

Ve, sonunda bizim Başkan bastı istifayı!

Dokunsam ağlayacak gibiydi… “Söyle Selo, bunu hak edecek ne yaptım ben? Var mı benim kadar hizmet eden?” dedi… “Suç sende değil, vefa diye bir şey kalmamış Başkan” diyerek moral verdim…   *   Elleri titriyordu sinirden… Çayından bir yudum aldıktan sonra sordu: “Ne yapayım, istifa edeyim mi? Oysa daha yapılacak çok projelerim, ne hayallerim vardı…” […]

Dokunsam ağlayacak gibiydi…

“Söyle Selo, bunu hak edecek ne yaptım ben? Var mı benim kadar hizmet eden?” dedi…

“Suç sende değil, vefa diye bir şey kalmamış Başkan” diyerek moral verdim…

 

*

 

Elleri titriyordu sinirden…

Çayından bir yudum aldıktan sonra sordu:

“Ne yapayım, istifa edeyim mi? Oysa daha yapılacak çok projelerim, ne hayallerim vardı…”

Dost acı söylermiş…

“Geç bile kaldın Başkan! Söylentiler çıktığı ilk gün, dokunaklı bir basın toplantısı düzenleyerek, şak diye basacaktın istifayı… Cümle alem senin koltuk değil nasıl bir dava adamı olduğunu, sadakatini bir kez daha görecekti” dedim…

 

*

 

“Sende mi” dercesine şöyle bir yüzüme baktı…

“İyi de beni seçenlere ne diyeceğim?” deyince, yutkundum…

“Millet her şeyi görüyor, biliyor zaten” diyebildim sadece.

Bu sözüm sanki onu biraz rahatlattı…

Çayından bir yudum daha çektikten sonra, “O halde daha fazla kimseyi üzmeden, istifamı vereyim” diye mırıldandı…

Verdim ben de cesaret gazını:

“Gereği neyse onu yap Başkan! Yapmazsan sonuçları ağır olabilirmiş, öyle diyorlar!”  

 

*

 

Tam, istifa etmeye kesin karar vermişti ki, ne olduysa yanındaki fanatik hemşerilerinden biri kalktı ayağa:

“İstifa etme Başkanım! Sen metal yorgunu değilsin ki, olanlar etsin! Diren Başkanım, biz arkandayız!”

Bu diyalog üzerine tepem attı, dayanamadım ben de, fırladım ayağa:

“Beyler! Ersoy kardeşimin kahvehanesini, AK Parti Genel Merkezi’ne döndürdünüz! Konuşmalarımızı duyan da, istifaya direnen belediye başkanlarını tartışıyoruz zannedecek… Yapmayın ayıp yahu” diye sitem ettim ve istifa konusunda hala kararsızları oynayan Sabahattin Abi’ye döndüm:

“Sen yanındakilerin dolduruşuna gelme güzel Abicim… Alt tarafı mahallemizdeki Taşlı Okey Sevenler Derneği Başkanlığından istifa edeceksin… Uğraşma oyunda taş çalanlarla, masadaki yancılarla, bas gitsin istifayı, rahatla!” 

  

Çekirdek çitleyen eşek heykeli!

 

Eskişehir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından, çevre kirliliğine dikkat çekmek için Porsuk Nehri kenarına koydurulan ‘Çekirdek Çitleyen Eşek’ heykeli, kentte ilgi odağı olmuş…

Kenti gezmeye gelenler mutlaka heykelle hatıra fotoğraf çektiriyormuş…

Acaba diyorum, o heykelden bizim parklarımıza, piknik alanlarına ve sahillerimize de konamaz mı?

Bizde de, yediğini içtiğini çöp poşeti ve konteynerine değil de yerlere atıp, yaşadığı çevrenin temizliğine duyarsız kalan uzun kulaklıların sayısı az değil! 

 

Takdir et, ikaz et, def et!

 

Görevler, makamlar gelip geçiyor ama bazı dostluklar baki…

Erdem Saker’in büyükşehir belediye başkanlığı dönemindeki danışmanlarından Sadak Gencosman da o dostlardan…

Arada, ofisinde enginar partisi verir, belediye, siyaset, iş dünyası ve medyadan sevdiği saydığı isimleri ağırlar…

İsimlerle birlikte enginarın tadı da azalınca, bu etkinliği de azalttı gerçi…

Yine de fırsat buldukça ziyaret ederim Sadak Bey’i

Hafta içi uğradığımda masasının üzerindeki bir yazı dikkatimi çekti…

“Al tam senlik!” deyince, aldım…

Ne mi yazıyordu?

“Eğer kişi;

Hem çalışkan hem akıllı ise, takdir et

Çalışkan fakat akıllı değilse, dikkat et

Akıllı ama tembelse, ikaz et

Hem akılsız hem tembelse, anında def et!”