Flipboard
Adını ve partisini vermeyeyim, sevdiğim saydığım eski bir siyasetçi dostla sohbet ederken, cep telefonuyla çektiği bir fotoğraf gösterip sordu…
“Bu fotoğrafta ne görüyorsun?”
İçinde insan olmayan ofise benzer bir oda ve iki boş masa vardı karede…
Ne olduğunu çözemediğimi söyleyince, ısrar etti:
“İyi bak! Tüyü bitmemiş yetim hakkını göreceksin!”
*
Daha da meraklandım…
Uzun uzun baktım ama yine fotoğraftaki espriyi çözemedim…
“Hani nerede şu tüyü bitmemiş yetim hakkı? Sen göster ben göremedim” deyince, ipucu verdi:
“Tavan kısmına baktın mı?”
“Baktım!”
“Ne var orada?”
“Klimalar var!”
“Saydın mı kaç tane?”
“4 tane!”
*
Benim kafamın hala basmadığını görünce, siyasetçi dostum sonunda dayanamadı:
“Bak, o gördüğün yer, bir kamu binamızın toplam 10-15 metrekarelik odası… Tavanında 10 santim arayla takılı olan 4 klimanın biri bile çalıştığında o odada oturanları zatürre yapacak kapasitede! Ve o klimaların tanesi en az 3 bin dolar! Bir de onların yıllık bakım masraflarını ekle! Yazık, günah değil mi! Sonra dolar niye yükseliyor, kamu borçları niye artıyor diye ağlanıp duruyoruz… Yaz bu sözümü kardeşim… Tasarrufa kamudan başlamadıkça düzelmez bu ülke!”
Doğru söylüyordu…
“Yazarım ama bir şartla, o tüyü bitmemiş yetim hakkının fotoğrafını bana vermen lazım” dedim, ona da “bu sadece basit bir örnek, klimalara gelene kadar neler var neler” diyerek yanaşmadı…
Nerede çektiğini sordum, onu da söylemedi.
*
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, önceki gün açıkladığı yeni ekonomi planının yol haritasında, kamuda 76 milyar liralık tasarruf sağlama hedefi de vardı…
O hedefi duyunca heyecanla hemen aradım eski siyasetçi dostumu, müjdeyi verdim…
Az da olsa umutlandı.
Ben de o umutla yazdım klimaları, tüyü bitmemiş yetim hakkını koruyanlar, serinlesin biraz!
Seçime kadar rahat yok!
Önümüzdeki yerel seçimlerde, belediye başkan adayları netleşene kadar Bursa’da iki isme rahat yok!
Kim mi onlar?
Biri, AK Partili eski Bakan Faruk Çelik…
Diğeri de;
CHP’li eski milletvekili Dr. Ceyhun İrgil…
Her ne kadar ikisi de aday olmayı düşünmediklerini her fırsatta dile getirseler de, partililerin beklentisi son güne kadar sürecek…
Medyada haber olmaya devam edecekler…
“Olacak, olmayacak” şeklinde papatya falları bakılacak…
Gittikleri yerlerde, bu tür sorulara muhatap olacaklar.
Bu psikolojik işkenceden kurtulmalarının tek yolu, Faruk Bey Artvin’e, Ceyhun Bey de Muğla’ya gidip, adaylar açıklanana kadar memleket havası almak…
Eski başkandan manidar bir Demirel anısı!
Gemlik eski belediye Başkanı Fatih M. Güler, sosyal medyada merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le ilgili hoş bir anekdot paylaştı…
2008 yılında Gemlik Hukuk Fakültesi’nin açılış törenine katılıyor Baba…
Açılıştan sonra aniden Umurbey’e gitmeye karar veriyor.
O tarihte Fatih Bey, henüz Umurbey Belediye başkanı…
Celal Bayar Anıt Mezarı’na doğru birlikte yürürken, Demirel, “Bizim Pars ne yapıyor? Buralardaysa bulun onu bana” diyor.
Sorduğu kişi, 1980 askeri darbe sırasında Umurbey’in belediye başkanlığını yapan Adalet Partili Pars Sönmez…
Buluyorlar. İkisi de birbirine sevgiyle sarılıp hasret gideriyorlar.
Demirel’in 28 yıl önceki başkanını merak edip hatırlamasından çok etkilendiğini belirtiyordu paylaşımında Güler…
Bu paylaşımı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in kızının düğününe geldiği günde yapması da çok manidardı.
Sanki mesaj var gibiydi inceden!
“Nerdee o başkanlarını unutmayan vefalı siyasi liderler? Şimdiki başkanlar, liderlerinin gözünde ve gönlünde bir seçimlik!” der gibiydi…
Mağdur-Et!
Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun İstanbul’da Nusr-Et’de yemek yemesine, açlık ve yokluk içindeki Venezuela halkının tepki göstermesi normal de…
Restoranın Miami şubesi önünde toplanan Amerikalıların, Maduro yerine Nusret’e tepki gösterip protesto etmeleri ilginç!
Ne yapsaydı Nusret, koca devlet başkanına, “Üzgünüm, halkınız açlık çekerken size salt bae şovu yapamam, etinize tuz dökemem” diyerek, iki ülke arasında diplomatik krize mi neden olsaydı?
