Daha YSK’nın, 24 Haziran seçimlerinin kesinleşmiş sonuçlarını açıklamasını bile beklemeden, CHP’de liderlik ve olağanüstü kurultay tartışmaları başladı…

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce arasında, seçim öncesi ve sürecinde esen kardeşlik, birlik, beraberlik ruhundan eser yok şimdi…

Durum böyle olunca da…

CHP’deki bu klasik partiiçi iktidar çekişmesini dışarıdan izleyenlerin kafalarına şu sorular takılıyor haliyle…

 

* CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak kamuoyuna açıklarken, seçim sonrası yaşanacak bu gelişmeleri öngöremedi mi?

 

* Göremediyse gerçekten de oturmasın o koltukta! Çünkü, en sade CHP’li üye bile, İnce’nin “Gel bakalım Muharrem” deyince gelen, “Git bakalım Muharrem” deyince giden bir siyasetçi olmadığını biliyordu. Hele yüzde 30.64 oy almışken döner mi köyüne?

 

* Cumhurbaşkanı seçilir veya seçilemezse, nasıl bir siyasi yol izleneceğine dair, aday gösterilmeden önce taraflar arasında yazılı bir protokol yapılmadı mı? Rozeti çıkarmakla mı yetinildi sadece?

 

* Hadi yazılı protokol yapılmadı… Peki, “Seni aday göstereceğiz ama olur da cumhurbaşkanlığı seçiminde partinin üzerinde oy alırsan, havaya girip benim koltuğuma göz dikici eylem ve söylemlerde bulunmayacağına dair namus sözü ver” filan da mı demediniz İnce’ye?

 

* Cumhurbaşkanlığı seçiminde Türkiye’ye güvence gösterdiğiniz Muharrem İnce, neden  kurultaya gelince oluyor sivilce? Ya cumhurbaşkanı seçilseydi?

 

* İstifa ve olağanüstü kurultay girişimlerinde ısrar ederse, aldığı oya, seçim performansına, birçok il ve ilçe örgütünün desteğine rağmen, İnce’yi partiden atar mı CHP?

 

* Seçim akşamı sonuçlar netleşmeye başlayınca Cumhurbaşkanı Erdoğan için gazeteci dostuna attığı “Adam kazandı!” mesajı olay olmuştu Muharrem Bey’in… Ya istifa etmeye yanaşmayan Kılıçdaroğlu için de bu kez “Adam yapıştı!” mesajı atarsa?

   

Vekilin arabası var, güzel mi güzel!

 

AK Parti’den Sakarya milletvekili seçilen milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, TBMM’ye kayıt yaptırmaya 4 milyon liralık Lamborghini marka son model otomobiliyle gelişi olay oldu.

Dün bütün medyada haberdi…

Okurken, eski bir Bursa milletvekilinin yaşadığı, fıkra tadındaki anekdotu hatırladım.

Seçim çalışmaları sırasında yeni aldığı arabasını kullanmaya kıyamıyor, eski bir araç kiralıyor, milletvekili…

Gittiği köyün kahvesinde konuşma yaparken, köylünün biri keser sözünü:

– Şu dışarıdaki taka araba senin midir?

– Evet, o gördüğün taka benimdir Hacı emmi! Niye sordun?

– Yahu vekilim, iki saattir bize memleket ekonomisini nasıl düzelteceğini anlatıyorsun ama baksana daha kendi ekonomini düzeltememişsin! Nasıl verelim oyumuzu sana?  

Vesselam;

Milletvekilinin en pahalı son model otomobile binmesi de göze batıyor, en ucuz ve eskisine binmesi de!

 

TBMM Gıda Fuarı!

 

Kayıt için TBMM’ye giden yeni milletvekilleri, oradaki görevlilere ve medya mensuplarına yörelerine ait ürünlerini ikram ediyorlar.

Bizzat elleriyle yedirenler de var.

TBMM bugünlerde yerel lezzetler fuarı gibi!

Dün köşemde ben de bu konuya değinmiş, Bursa milletvekillerinden de benzeri jestleri beklediğimizi belirtmiştim.

Gelen fotoğraflara bakılırsa, onlar da elleri boş gitmemişler.

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu klasik kestane şekeri dağıtmış.

Gürsu’lu yeni vekil Atilla Ödünç’e helal olsun, beklediğim gibi, yöresinin en meşhur ürünü Deveci armudu ile birlikte şeftali de götürmüş…

Mustafa Esgin de soğan yerine Kemalpaşa tatlısı getirmiş.
  

Çikolata

 

Kimin aklına geldiyse…

Yarın ‘Dünya Çikolata Günü’ymüş…

Bir onu kutlamadığımız kalmıştı!

Yerim ben o günü!

 

Züğürt tesellisi

 

YSK, kesin seçim sonuçlarını açıkladı…

Yaşasın!

Bu seçimde de milletin vekili yerine yine aslı olarak kalmışım!