Kabul edelim, bu bir erken seçim değildi…
Tekrar seçimdi!
7 Haziran‘daki genel seçimin tekrarı yapıldı dün…
Hani, maçlarda hakem gol olmasına rağmen bazı penaltıları tekrarlatır ya, o seçimde de seçmenin siyasi partileri sandıkta ters köşeye yatırması hiç iyi olmadı.
Ne tek başına ne de koalisyon hükümeti kurulamayınca, mecburen 1 Kasım’da seçimi tekrarlama kararı alındı.
*
Dün, işte bu duygularla yine sandık başına gitti seçmen…
Oyunu doksana mı taktı, auta mı attı, siyasi partileri ters köşeyi mi yatırdı, bu da mı gol değil, açılan sandıkların oy dağılımında hepsini göreceğiz.
Göreceğiz diyorum çünkü, bu satırları yazdığım sıralarda oy verme işlemi henüz kapanmış, oy sayımına geçilmemişti.
OLAY TV‘deki arkadaşlar, “Abi, senin de derin seçim analizlerine, serin yorumlarına ihtiyacımız var. Canlı yayına bekliyoruz, aman ha bir yere kaybolma!” dedikleri için yazımı mecburen erken yazıyorum.
Canlı yayın bu ne olur ne olmaz, çenem düşer susturamazlar, konuşurum sabaha kadar!
Bakarsınız, sonuçları beğenmem, yeni bir seçime kadar konuşurum!
*
Gerçi;
Sandıkların açılıp, oyların sayılmasını beklemeye gerek yoktu…
Sağ olsun, sosyal medyada sonuçlar üç aşağı beş yukarı belliydi.
Cep telefonuyla oy kabinine girilmesi yasak olmasına rağmen, dün baktım herkes oy pusulasıyla selfie yapıp, facebooktan paylaşmış.
İçlerinde normal vatandaş da var, sabahı beklemeyip akşamdan mührü basan parti yöneticilerinin de olduğu söyleniyor…
Hatta bazıları daha da ileri gidip, sevdiği partiye ‘evet’ mührünü basmakla kalmayıp, sevmediklerinin üzerine de yeteneği doğrultusunda kısa yorum ve resimler de eklemiş.
Seçim demek demokrasi bayramı demek…
Yapılan bu esprileri de seçmenin bayram coşkusuna vermeli.
*
Bir de seçim anketi vardı sosyal medyada…
Seçim sonucunu en iyi veren bir anketti…
Oy kullanan ve kullanacak olanlara sormuşlar, “hangi duygularla sandık başına gideceksiniz veya gittiniz?”
Sonuçların, seçimin de sonuçlarıyla örtüşeceğine inanıyorum.
Ankete katılanların yüzde 17’si endişe ile gitmiş sandığa, yüzde 14’ü heyecanla, yüzde 10’u ise umutla…
Yüzde 9’luk bir kısmı da bıkkınlıkla oy kullanmış!
O sonuçlara bakılırsa, endişe, heyecan ve umudun üçlü koalisyon yapması yine kaçınılmaz görülüyor.
Bıkkınlara da muhalafet yolları!
*
7 Haziran’dan 1 Kasım’a 5 ay geçmesine rağmen, seçime gösterilen ilgi demokrasiye olan sevgimizin, bağlılığımızın en güzel kanıtıdır.
Katılım oranı oldukça yüksek çıkmış.
İhtiyarı, genci, topçusu, popçusu, ünlüsü, ünsüzü herkes gitmiş sandığa…
Ünlü dedim de…
Sanatçı Özcan Deniz’i oy kullandıktan sonra yaptığı tarihi açıklamasından dolayı kutluyorum…
Demiş ki;
“Demokrasi de, kadın gibidir, ilgisizliği sevmez, sürekli ilgi alaka, sevgi ister!”
Ne kadar güzel söylemiş değil mi?
Bu söz seçime katılan tüm siyasi partilerin yöneticilerinin kulaklarına kadar gitsin…
Gitsin ki, seçimlerde TBMM’ye beli kırmızı kurdeleli gelin gibi uğurladığımız demokrasimizi, sandıkiçi şiddetten, baskıdan, taciz ve tehditlerden uzak tutsunlar.
İstediği oyu alamayanlar, demokrasimize Trabzonspor Başkanı’nın kadına baktığı gözle bakmasınlar!