Kişisel veri gizliliğini ihlalden ABD Kongresi’ne hesap veren Facebook’la ilgili yeni bir iddia daha dünya gündeminde…

Kişilerin ‘geleceğini’ tahmin edecek, telefonunu dinleyip TV’de neler izlediğini öğrenebilecek algoritmalar için patent aldığı söyleniyor…

Bu ne demek?

O algoritmaları kullanarak kişilerin sosyo-ekonomik statüsündeki olası değişiklikleri anında öğrenmesi demek…

Yani, mesajlarımıza, paylaşımlarımıza, kredi kartı kullanımızdaki verilere bakarak özel hayatımızdaki her türlü bilgiye sahip olabilecek!

*

Mal meydanda öğrensinler!

Fakat ayrıca çevreyi ‘dinleme’ ile ilgili de bir patent başvurusu yapıldığı belirtiliyor…

İşte bu çok tehlikeli!

Cep telefonumuzun mikrofonu sayesinde, örneğin televizyonda o an neler izlediğimizi çok rahat duyabilirlermiş…

Böyle bir durumda, o mikrofondan sadece izlediğimiz televizyonun sesini mi dinlerler zannediyorsunuz!

İsterlerse kimlerle neler konuştuğumuzu da dinleyebilirler, çok rahat…

Hatta bence dinlemeye başlamışlar bile!

Neden mi böyle diyorum?

*

Daha birkaç gün önce…

Bir dost ortamında, 24 Haziran seçimlerini konuşuyorduk…

Adını vermeyeyim, sohbet sırasında konu tanıdık bir siyasetçiye geldi.

Tam onunla ilgili yorumlar yaparken, baktım cep telefonuma bir mesaj…

Kimden dersiniz?

Az önce hakkında konuştuğumuz o siyasetçiden!

Instagram’dan bana takip isteği göndermiş!

O mu gönderdi bilmiyorum ama şu zamanlamaya bakar mısınız?

Böyle bir tesadüf olabilir mi?

*

Daha önce de, evde kızıma dizüstü bilgisayar alma üzerine konuşurken, telefonuma bir anda teknoloji firmalarının bilgisayar kampanya mesajları düşmeye başlayınca şaşırmış ve ürkmüştüm.

İnsan ister istemez huylanıyor!

Benden size tavsiye;

Cep telefonlarınızı evinizde, işyerinizde, sevdiklerinizle sohbet ederken, önemli toplantılarınız sırasında mümkün oldukça gözden uzak tutun!     

Bugün dinleyen, izleyen yarın ne yapmaz!

 

Kılpayı kaybettim!

 

Köşemin sıkı takipçisi meraklı okurları haklı olarak soruyorlar;

“Sen de 3. bölge 1. sıra milletvekili adayıydın… Ne oldu sonuç? Açılan sandıklarda göremedik ismini! Seçildin mi, geçildin mi?”

Maalesef seçimi kılpayı farkla kaybettim, arkadaşlar!

Aldığım oy oranına bakılırsa, seçim vaatlerime inanmış görünüyor seçmenlerim ama seçildikten sonra gerçekleştirme konusunda tereddüde düşmüşler, nedense!

Anketçi arkadaşların dediklerine göre;

Bana gelmesi kesin gibi görünen oyların büyük bölümü, yanlışlıkla SP ve Vatan Partisi’ne gitmiş!

Arada, Cumhur ve Millet İttifaklarına da kaçanlar da olmuş!

Ne diyelim, demokrasimize helal hoş olsun!

Kazanan Türkiye olsun!

Önümüzdeki seçimlere bakacağız artık…

Oy veren, vermediği halde verdiğini söyleyen tüm seçmenlerime teşekkür ediyorum.    

 

Seçim ittifakları olmasaydı

 

24 Haziran’daki seçimlerde partiler arası seçim ittifakı olmasaydı ve her parti kendi cumhurbaşkanı adayıyla seçime gitseydi, ne olurdu?

Muhtemel şöyle bir tablo ortaya çıkardı:

* Cumhurbaşkanlığı  seçimi 2.tura kalırdı.

* AK Parti’nin oy kaybı daha az olurdu.

* CHP yüzde 30 oyu asla göremezdi.

* MHP veya İYİ Parti, ikisinden biri baraja takılabilirdi.

* SP bu kadar hava atamazdı.

* İttifaka destek veren diğer partilerin genel başkanlarının milletvekilliği rüyası suya düşerdi.

 

Merak edilenler

 

* CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçimde kullandığı ve çok tutan o “Tamam” sloganını, partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı da kullanır mı?

 

* Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy oranı partisinin aldığı oyun altında kalan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e karşı da parti içinde bir muhalif hareket başlar mı? Seçimde kullandıkları “Yüzünü Güneşe Dön” sloganı, “Yüzünü Sandığa Dön” olarak değişir mi?

 

Transfer

 

Yerel basındaki spor sayfalarına bakılırsa, Bursaspor’un önümüzdeki sezon için düşündüğü transfer listesinde şu isimler göze çarpıyor:

Parayokkin…

Borcunçokungen…

Krediçekenko…

Ağlanovski…

Sızlanaki…