“Canım kardeşim boşuna uğraşma. 50 bin tane uyuşturucu suçlusunun olduğu bir dönemde af çıkaramayız. Şahıslara karşı işlenen suçları devlet affedemez. Bu böyle biline! Şimdi birileri ne diyor, af, laf! Benim mağdurum ben affettim diyorsa o başka. Ama biz asla! O zaman adil hükümet olamazsınız. Biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı bilinelim?”
Kim diyor bu sözleri?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
*
“… Elbette kastedilen MHP’dir. Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir. Partimizi yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek şayet artniyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır…
… Şartlı tahliye indirimiyle ilgili teklifimizi uyuşturucu temeline indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagojidir…
… MHP’yi meydanlarda hakir görmek, tariz ve tenkitle suçlamak siyasi ahlak ve basirete sığmayacaktır. Siyasi nezaket ve nezahet aynı zamanda ittifak ruhu ve duruşu muhataplarına inkar ve ihmal edemeyecekleri sorumluluklar yüklemektedir…”
Bu açıklamaların sahibi kim?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli…
*
“… Cumhurbaşkanımız imalarla konuşmayı sevmez. İma yollu MHP’yi ifade ettiğini söylemek Cumhurbaşkanımızı yeterince tanımamaktır.
… Erdoğan’a gösterilmesi gereken saygı, AK Parti’nin kırmızı çizgisidir. Bahçeli’nin ifadeleri Cumhur İttifika’nın ruhuna uymamıştır. Siyasi nezakete uygun değildir. Son derece yanlış buluyoruz. Bu sözler incitici, kırıcı cümlelerdir. Tekrarlanmaması gerektiğini ifade ediyoruz.”
Peki bu açıklama kime ait?
AK Parti Grup Sözcüsü Ömer Çelik’e…
*
Bir yanda;
AK Parti ve MHP arasındaki giderek sertleşen ‘Af’ polemiği…
Öte yanda;
Rahip Brunson ve Andımız’la ilgili yargı kararlarına yönelik görüş ayrılıkları…
Cumhur İttifakının 3 aylık performansına bakınca hükümetin 4 yılı zor geçecek gibi…
Tayyip Bey, sıkıntıya gelemez!
2019’da bir değil iki seçim olursa şaşırmayın!
İki parti arasındaki siyasi kombin planları her an yoğuşmalı kombiye dönüşebilir!
İntamzedelerden Başkan Aktaş’a mektup var
Tüketicilerin, kamuda veya özel sektörde karşılaştıkları sorunları köşesinde dile getiriyor Günay, sonuçlanana kadar da takipçisi oluyor…
Önceki gün baktım, İntamzedeler’in mektubu vardı…
İntam mağdurları adına Atilla Parlamış göndermiş…
Özetle diyor ki;
“…Bizler Çekirge Caddesi üzerinde 14 sene önce talihsiz bir şekilde yıkılan İntam binalarında ikamet eden mağdurlarız. Aradan yıllar geçti, yönetimler, belediye başkanları değişti ama bizlerin mağduriyeti hala giderilmedi…”
Atilla Bey, mektubunda son umutlarının Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş olduğunu vurgulamış.
İntam sorununu ben ve birçok meslektaşım köşelerinde defalarca yazmıştı…
İnşallah bu defa ses getirir…
Binali Bey’in kısmeti!
Yaşlı bir adam gelir TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a…
“Eşim vefat etti, ben yeniden evlenmek istiyorum ama sizin hükümetiniz yüzünden evlenemiyorum” diyerek sitem eder…
Yıldırım, gülerek sorar:
“Bizimle ne alakası var kısmetsizliğinin?”
Yaşlı adam çatar kaşlarını:
“Olmaz mı var tabii… Hanımlara maaş bağlıyorsunuz, onlar da yüzümüze bakmıyor, evlenmeye yanaşmıyorlar!”
Bu esprili anekdotu memleketi Erzincan’ı ziyaretinde basına anlatan Binali Bey, yaşlı adamı haklı bulup, bununla ilgili yasal düzenleme sözü vermiş…
Keşke yasal düzenleme sözü yerine eş bulup evlendirme sözü verseydi!
Daha büyük sevap işlerdi.
Minibüs
Danıştay kararıyla zam yapma yetkisi Büyükşehir Belediyesi’nde olmasına rağmen Minibüsçüler Odası’nın ulaşıma yüzde 20 zam yapmasına tepkiler sürüyor.
Başkan Alinur Aktaş, kanunsuz alınan bu karara müdahale edeceklerini ve zamlı yolcu taşıyan minibüslere karşı her türlü cezai işlemi yapacaklarını açıkladı.
Hazır gündeme gelmişken…
Yıllardır ötelenen minibüslerin halk otobüsüne döndürülme projesi de bir an önce uygulamaya geçirilmeli!