Olay Gazetesi Bursa

Siyasette şans ve zamanlamaya en güzel üç örnek…

Numan Kurtulmuş… Kurucu genel başkanlığını yaptığı HAS Parti‘yi kapatıp AK Parti’ye geçmeseydi bugün neredeydi? Muhtemelen aynı yerinde sayacak, seçimlerde partisinin yüzde sıfır nokta bilmem kaç oy aldığını gördükçe hasta olacaktı! Ya da, koltuğu başkasına bırakıp, siyasi jübilesini yapacaktı. Oysa şimdi, 64. Hükümet’de Başbakan Yardımcısı!   *   Süleyman Soylu… DP Genel Başkanı‘ydı… Birkaç konuşmasına tanık olmuştum. İyi […]

Numan Kurtulmuş

Kurucu genel başkanlığını yaptığı HAS Parti‘yi kapatıp AK Parti’ye geçmeseydi bugün neredeydi?

Muhtemelen aynı yerinde sayacak, seçimlerde partisinin yüzde sıfır nokta bilmem kaç oy aldığını gördükçe hasta olacaktı!

Ya da, koltuğu başkasına bırakıp, siyasi jübilesini yapacaktı.

Oysa şimdi, 64. Hükümet’de Başbakan Yardımcısı!

 

*

 

Süleyman Soylu

DP Genel Başkanı‘ydı…

Birkaç konuşmasına tanık olmuştum. İyi hatipti. Konuşmasıyla dinleyenleri coşturuyor, iktidara güzel çakıyordu ama verdiği coşku sandığa oy olarak yansımıyordu.

Baktı böyle olmayacak, boşuna gırtlak patlatacağına bıraktı parti genel başkanlığını, o da geçti AK Parti saflarına…

Geçmeseydi, siyasette bugünkü konumlara gelebilir miydi?

64. Hükümet’in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olur muydu?

 

*

 

Tuğrul Türkeş

Babasının kurduğu MHP‘de siyaset yapıyordu…

Partililerden baba yadigarı diye saygı sevgi görüyordu ama partisinden iktidara geleceğine dair gram umudu yoktu.

Partiye genel başkan olma ihtimali zaten hiç yoktu, gelebileceği en yüksek makam genel başkan yardımcılığıydı…

7 Haziran seçimi sonrası kurulan geçici seçim hükümetine bakan olma teklifini, partisine rağmen kabul etmeseydi, hala düz vekildi Türkeş

MHP’den kopunca 1 Kasım’da AK Parti’den milletvekili seçildi…

Şimdi de, 64. Hükümet’te Başbakan yardımcısı!

 

*

 

Saydığım bu üç bakanın, geldikleri nokta gösteriyor ki, siyasette bazen radikal kararlar, riskler almalı insan…

Alırken de zamanlamayı, parti tercihini çok iyi hesaplayıp yapmalı…

Kurtulmuş, Soylu ve Türkeş buna en güzel örnektir!

Yalnız, peşinen uyarayım;

Siyaset şansına güvenemeyenler sakın denemesin bunu!

Yoksa o şans yerinizden kıpırdamayın, gittiğiniz iktidar partisi bile seçim barajına takılır!

 

Pilav üstü kavurmalı devir-teslim!

 

Dün, Ankara’da devir-teslim törenleri vardı.

Geçici seçim hükümetinin bakanları, görevlerini yeni atanan bakanlara devrettiler.

Törenler arasında en haraketlisi Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘ndaydı…

Hem Urfa‘dan hem Bursa’dan Başkent’e akın etmiş yeni Bakan Faruk Çelik’i sevenler…

Duydum ki;

Devir-teslime katılanlara, pilavüstü kavurma dağıtılmış…

Kavurmadaki yağ oranının, Faruk Bey’i tebrik edenlerinkinden daha az olması, kolestrol açısından sevindiriciydi!

Kavurmayı yiyen Bakan’la günün hatırası fotoğraf çektirmek için girmiş kuyruğa…

Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflara bakıyorum da, Bursa AK Parti teşkilatları tam kadro Ankara’daymış…

Bakan sayısı üç olunca, Başkent’ten ayrılması güç oluyor tabii!

 

Ne Ortadoğu’ymuş be!

 

Tüm Avrupa hatta dünya liderlerinin tek dertleri var…

Çok sevdikleri Ortadoğu’ya demokrasiyi, barış getirmek!

Onun için yıllardır havadan, karadan, denizden sevgi ve hoşgörü bombaları yağdırıyorlar bölgeye!

Demokrasi ve barış getirme yöntemleri de ilginç…

Ülkeleri içten karıştır, karışmıyorsa halkları birbiriyle, komşularıyla savaştır, zengin petrol kaynaklarını koruyamaz hale gelene kadar destekle savaşlarını!

Bu desteğin karşılığı da, çök üstüne kuyularının!

Önce kanlarını em, sonra petrolünü! 

Lanet olsun içinizdeki demokrasi aşkına!