En iyi buğday yarışmasında her yıl birinci olan çiftçiye sorar gazeteci:
“Her yıl bu ödülü almayı, en güzel buğdayı yetiştirmeyi nasıl başarıyorsunuz? Sakıncası yoksabu başarınızın sırrını bizimle paylaşır mısınız?”
Çiftçi gayet sakin:
“Paylaşırım tabii… Sırrım şu… Sahip olduğum iyi cins buğday tohumlarımı, tarla komşularımla da paylaşırım ben…”
Bu yanıtı karşısında şaşırır gazeteci:
“Nasıl yani? Siz yarışmalarda rakibiniz olan diğer çiftçilere en iyi tohumlarınız niye veriyorsunuz ki?”
Çiftçi gülümsemiş:
“Bunu yapmamın sebebi çok basit… Rüzgarlar olgunlaşmakta olan buğday polenlerini alır ve bir tarladan diğerine taşır. Eğer komşularım kötü buğday yetiştirirlerse, onların tarlalarından gelen kötü polenler benim ürünümü de etkiler. Buğdayımın kalitesi düşer. İşte bu yüzden iyi buğday yetiştirmek isteyen komşularına da yardım etmeli… Bizler de barış içinde mutlu ve huzurlu yaşamak istiyorsak, çevremizdeki insanların aynı şekilde yaşamalarına yardım etmeliyiz.”
*
Özellikle seçim dönemleri daha fazla oy alma uğruna rakiplerine karşı kırıcı, suçlayıcı ve sert söylemlerde bulunan, ortamı gereksiz yere gerenlere…
Sonradan çok pişman olabilecekleri söylem ve eylemler içinde bulunan, kendi bulunmasa bile yapanlara destek verenlere…
Seçim kaybetmeyi dünyanın sonu gibi görüp kazanabilmek için nezaket kurallarını, ahlaki değerleri, ilkeleri bir yana bırakıp, yalan ve iftira dahil her şeyi mubah görenlere…
Kısaca;
Bu güzel öyküyü seçime giren tüm siyasetçilere anlatmalı veya okutmalı…
Neden mi?
Çünkü seçim dönemleri de ihtiras rüzgarlarına kapılmış, öfke, kin, nefret, şiddet ve önyargı polenlerinden geçilmiyor çevremiz…
Cüzdan ve vicdan…
Bulunan bir cüzdanın içerisindeki para miktarı, kayıp cüzdanı bulan kişinin onu sahibine teslim etme olasılığını etkiler mi?
İşte bu sorunun yanıtı bulmak yani insanların cüzdanla vicdan arasındaki tercihlerini görmek için tam 40 ülkede, 355 şehirde deneyler yapılmış…
600 bin dolara mal olan bu deneylerde 17 bin cüzdan kullanmışlar.
O cüzdanların içine iletişim adresi, telefon numarası, kartvizitler ve bazılarına da bir miktar para konmuş.
Araştırma ekibi bu cüzdanların bir bölümünü yollarda bilerek düşürmüş, bir bölümünü de yolda bulmuş gibi yaparak müze, otel, mağaza gibi yerlere bırakmışlar.
Sonuç mu?
İçinde para olan kayıp cüzdanları bulanlar sahiplerini ararken, parasız cüzdan bulanlar ise şanssızlıklarına gülüp, “Bu benden de kopukmuş” diyerek vurmuş tekmeyi…
Araştırmayı yapanlar, “cüzdanınız geri gelmesini istiyorsanız, içinde mutlaka bir miktar para bulunsun!” diyorlar.
İyi diyorlar da nerde bizde o şans! Bankalardan, faturalardan ve borçlardan cüzdana koymaya fırsat mı kalıyor?
Araştırmada en dürüst ülkeleri de belirlemişler…
İsviçre ve Norveç liste başı olmuş…
Peru, Fas ve Çin listenin en altında… Bu ülkelerde cüzdanın ne dolusu ne boşu geri gelmemiş belli!
Küresel dürüstlük sıralamasında ülkemizin de orta sıralarda çıkması sevindirici…
Demek cüzdan ve vicdan arasındaki rekabette millet olarak hala iyi durumdayız!
İstanbul seçiminden beklentiler
*YSK’nn tekrarlama gerekçesi bulamayacağı bir seçim olsun.
*Herkesin, sandıktan çıkan milli iradeye saygı duyacağı bir seçim olsun.
*Kazanan İstanbul ve demokrasimizin olsun.
*Kazananın kaybedenin seçim sonrası sarılıp kucaklaşacağı bir seçim olsun.
*İstanbulluların tatillerini kesip de döndüklerine değen bir seçim olsun.
*Sandık kurulları ve başkanlarının ve de Anadolu Ajansı’nın töhmet altında kalmadığı bir seçim olsun.
Bursaspor kongresinden beklentiler
*Şampiyon kulübün tarihine yakışan güzellikte bir kongre olsun.
*Birlik ve beraberliğin yansıtıldığı bir kongre olsun.
*Dosta düşmana ‘yıkılmadık ayaktayız’ mesajının verileceği bir kongre olsun.
*Geçmişin değil geleceğin konuşulacağı bir kongre olsun.
*Timsahı Süper Lig’e çıkaracak umudu ve heyecanı verecek bir kongre olsun.
*Tüm Bursasporluların kenetlenerek ve güçlenerek çıkacağı bir kongre olsun.