İçişleri Bakanlığı, uyuşturucuyla mücadelede önemli bir proje başlattı…
Önceki gün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bizzat tanıttı projeyi…
Kısa adı;
UYUMA
Açılımı;
Uyuşturucuyla Mücadele Aplikasyonu…
*
Bu bir mobil ihbar uygulaması…
Akıllı cep telefonunuza ücretsiz indiriyorsunuz.
Diyelim ki bulunduğunuz yerde, mekanda uyuşturucu satışı veya kullanımına ilişkin şüpheli hareketler gözünüze çarptı…
Hemen telefonunuza indirdiğiniz o mobil uygulamasının üzerine parmağınızı basıp, birkaç saniye tutuyorsunuz, hepsi o kadar!
Numara çevirip arama, konuşma, adres verme filan yok!
Polis, anında bulunduğunuz yerin konumunu belirleyip, en kısa sürede olay yerine ulaşıyor.
Uygulamanın en güzel yanı, ihbarı yapanın kimlik bilgileri gizli kalıyor, başı derde girer mi endişesi taşımıyor…
*
“Bu konuda bugünden sonra çok daha kararlılıkla sokaklarda çocuklarımızın, gençlerimizin, insanlarımızın güvenli bir halde olabilmesini temin eden adımlarımız devam edecektir” diyen Bakan Soylu’nun uygulamanın tanıtım toplantısında, uyuşturucuyla mücadeleye dair verdiği rakamlar da dikkat çekiciydi…
2018 yılbaşından 25 Eylül’e kadar 15 bin 262 uyuşturucudan tutuklama gerçekleştirmiş polis… Bunun 13 bin 229’u sokak satıcısı!
*
UYUMA projesi harika!
Bakan Soylu’nun uyuşturucuyla mücadele konusundaki kararlılık açıklamaları güven verici…
Polisimizin özverili çalışmaları takdir edici…
Fakat MHP’nin TBMM’ye getirdiği af tasarısı ne olacak?
Tasarı kanunlaşırsa, o aftan yararlanacakların arasında uyuşturucu satıcıları, torbacılar da varmış!
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Vatandaşın ihbar ettiği, polisin canı pahasına yakalayıp adalete teslim ettiği, bu işi meslek edinmiş o uyuşturucu satıcıları üç gün sonra cezaevinden çıkıp, elini kolunu sallaya sallaya sokaklarda zulalarındaki torbalarla yine gezerlerse…
Vatandaşta güven, polis de moral, yargı da takat mı kalır?
Madem öyle…
UYUMA uygulamasını önce affı savunanlar indirsin telefonlarına!
Euro 2024 olmadı…
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği için yaptığımız 1,5 yıllık heyecanlı bekleyiş dün sona erdi.
UEFA, bu önemli futbol organizasyonun hangi ülkede yapılacağını açıkladı.
İki aday ülke vardı…
Biri Türkiye, diğeri Almanya…
Oylamadan çok umutluyduk, iddialıydık ama kazanan Almanlar oldu.
Bize verseydiler Bursa açısından da iyi olacaktı…
Yeni stadımızın kafası, yolları, otoparkı ve diğer sosyal donatıları dahil tüm eksiklikleri giderilirdi…
Şampiyonaya gelen ünlü futbolcuları da canlı izleme fırsatı bulacaktık.
Gelen yabancı taraftarlar sayesinde kent ekonomisi de canlanacaktı.
Kısmet değilmiş…
Olsun, biz de gider o turnuvada şampiyon olur, acısını çıkarırız!
Yalnız hazırlanan tanıtım filmini kim hazırladıysa ellerine sağlık, harikaydı…
Stadyumların görüntüsü görkemliydi…
Nusr-ET bile vardı filmde…
Keşke o meşhur tuz dökme hareketini doğradığı etlere değil de futbol topuna yapsaydı Nusret…
Belki, bunu bir mesaj olarak algılardı UEFA delegeleri, puanımızı daha yüksek tutabilirlerdi!
Ajan aranıyor!
CIA Başkanı resmen açıkladı…
Türkçe bilen ajanlar arıyormuş…
Nerede, hangi alanlarda çalıştıracaklar acaba onları?
Ellerindeki mevcut kadrolu casuslar yetmiyor mu?
Yoksa 15 Temmuz’dan sonra malulen emekli mi oldular?
Emeklinin kaderi
Bizim emeklilerin değişmeyen kaderidir…
Emekli olana kadar yaşa takılırlar, emekli olduktan sonra da maaşa!
Tam maaş düzeldi derken bu defa da naaş sorunu çıkar!
Hızlı tren gecikir, belki hiç gelmez!
Hızlı trenin Bursa hattı ihalesinin, tasarruf tedbirleri doğrultusunda iptal edilmesi kötü oldu…
Bu iptaller yüzünden, yapımı yılan hikayesine dönen proje giderek yalan hikayesine dönüşebilir.
“Hızlı tren gecikir / Belki hiç gelmez” türküsü daha çok söyleyeceğiz belli…
Asıl korkum;
CHP eski milletvekili Kemal Demirel’i kızdırıp yine yollara düşürecekler!
Boşver Kemal abim, sakın gelme medyanın gazına…
Otur kitapevinde, çıkardığın şiir kitaplarını okurlarına imzalamanın mutluluğu yaşa…