Kimler yoktu ki, o Ti-yalog Grubu’nun dev kadrosunda…

DP’li Mustafa Bayrak…

ANAP’lı Bener Özcan, Ahmet Kömbe…

Rahmetli Şemsettin Şen…

CHP’li Ahmet Memişoğulları…

 

*

 

Ses getiren eylemler yaparlardı.

Ulaşım zamlarını protesto için yaptıkları eşekli eylemlerini unutmak mümkün mü?

Bir dağ köyünden getirttikleri eşeklere binerek, Heykel Önü’nde turlamışlardı…

Tarihi Belediye Binası önünde, kesmişti önlerini polis…

“Koca adamlarsınız, ne yapıyorsunuz böyle?” sorusuna, grubun basın sözcüsü Bener Bey‘in cevabı harikaydı:

“Kötü bir niyetimiz yok memur bey… Arkadaşlarla aramızda eşek muhabeti yapıyoruz!”

 

*

 

Halkın yararına yaptıkları muhalif eylemlerin, toplumdaki karşılığının giderek azaldığı fark eden Ti-yalog Grubu, kendiliğinden sessizce dağıldı zamanla…

Herkes kendi yoluna gitti.

Bener Bey, şimdi dünyayı dolaşarak hayatın tadını çıkarıyor…

Mustafa Bey, zamanının büyük bir bölümünü İnegöl’deki köyünde geçirip, iş ve siyasette geçen yılların yorgunluğunu atıyor…

Kömbe, medya sektörüne el attı…

Şemsettin Bey ise, tam televizyonculuğun tadına varmışken, zamansız göçüp gitti dünyadan…

 

*

 

O gruptan;

Aralarında aktif siyasete devam eden bir tek Ahmet Memişoğulları kaldı…

Zaten, o gün eşeğe binmeyen bir oydu!

Ahmet Bey‘in CHP‘deki siyasi mücadelesi de ayrı bir yazı konusu, hatta roman olur…

CHP’nin Bursa milletvekili aday adayları arasında O da var…

Medya ziyareti sırasında Ti-yalog Grubu’yla ilgili anılardan, gelecekteki siyasi hedeflerinden sohbet ettikten sonra, 29 Mart’taki önseçimde şansını sordum…

Rahattı…

“İçimde aday adaylığı heyecanı değil, önseçim gururu yaşayan bir parti üyesinin mutluluğu var! Önseçimden daha güçlü ve genel seçimde iddialı bir CHP çıkacak!” dedi…

 

Aday adayın referansıdır!

 

Ankara’da Genel Merkez’de mülakata çağrılan AK Parti’nin Bursa milletvekili aday adaylarına bir dizi sorular sorulmuş…

Niçin AK Parti’yi tercih ettikleri…

Siyaset yapma nedenleri…

Partiye ve seçim bölgesine ne gibi katkı yapacaklarını sormuşlar…

Bunlar normal de, aralarında en tuzak olanı bence göre, “Siz milletvekili listesine giremezseniz, kimi görmek istersiniz?” sorusuydu…

Aynı soruyu bana sorsalar, cevabım net olurdu:

“Kimseyi görmek istemem!”

AK Partili aday adayları en çok bu soruda zorlandıklarına eminim…

Fakat merak etmesinler, aday listesine genel de önerdikleri değil, önermedikleri yazılacak nasılsa!

 

Fidan niye döndü?

 

Milletvekillerini bırakın bakanlarda da bile olmayan yetkilerle donatılmış MİT Müsteşarlığı koltuğunu bırakıp, AK Parti’de sıradan bir milletvekilliğine aday adayı olması yadırganmıştı…

Sırdaşı Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın ‘gönül koyma’ ihtimalini bile bile, başvurusunu yapmıştı hem de…

Fakat, önceki gün yine sürpriz bir kararla, milletvekili aday adaylığından vazgeçtiğini açıkladı Hakan Fidan…

Dün de, eski görevine geri döndü.

Şimdi herkes bu U dönüşün nedenlerini soruyor, tartışıyor…

Oysa, gayet basit…

Hakan Bey, baktı ki siyaset kurumunun içi, MİT‘deki yapılanmadan daha derin, yol yakınken döndü eski görevine…

 

DUVAR

 

Tam dolar almaya niyetlendim, Cumhurbaşkanı konuşmaktan vazgeçti!