Mutluluk nedir diye sormuşlar halkımıza…
Büyük çoğunluğu, şu yanıtı vermiş;
“Sevmek, sevilmek paylaşmaktır. Sevdiklerimin iyi günde de kötü günde de hep yanımda olması demektir!”
Çok doğru!
Hele bayram günleri bu sözün anlamı, değeri daha da çok artıyor.
*
Bir diğer soru;
“Kendinizi mutlu hissediyor musunuz?” olmuş…
İlginçtir bu soruya, “Hayır, hissetmiyorum” diyenlerin oranı yüzde 70’lerde çıkmış.
Kim bilir vatandaşın hangi sıkıntılı anında sordular ki, bu kadar yüksek çıkmış oran, yoksa çıkmaz bu kadar yüksek!
Kesin ya ay sonuydu, ya hafta başıydı, belki sınav dönemi veya fatura ödeme günüydü, belki de tam işsiz kaldığı döneme denk geldi vatandaşın.
Ne alaka demeyin, bu tür anketlerde sorunun sorulduğu zaman kadar yer bile önemlidir…
Örneğin;
Bayram trafiğine yakalananlara sorsanız aynı soruyu, kendisini mutsuz hatta kurbanlık koyun gibi hissedenlerin oranı yüzde 99’u bulur!
*
Anketin en tuzak sorusu ise şuydu;
“Sizce mutluluk hangisinde?”
İlk sırada sağlık, ikinci sırada para, üçüncü sırada da aşk çıkmış!
Bu tercihlerde bulunanlara ayrıca, “Ne kadar para, o kadar mutluluk sözünü doğru buluyor musunuz?” diye de sormuşlar…
Yüzde 60’ı “evet” demiş!
Bu oran beni çok şaşırttı!
E hani mutluluk sadece sevdiklerinin yanında olmasıydı?
Daha para lafını duyunca anında satmışlar anketörü, parayı bulsalar ne yapacaklar kim bilir!
*
Bana göre, mutluluk anketindeki en samimi sonuç, “Ne olursa çok mutlu olursunuz?” sorusuna verilen yanıtlardaydı…
İlk sırada, “hayalimdeki gibi biriyle evlenirsem” çıkmış.
Bu yanıtı verenler kesin hayalindeki sevgiliyi beklerken evde kalanlar!
Neyse yazımızı Albert Einstein’in bir özlü sözüyle bağlayalım:
“Mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız, hayatınızı, bir amaca bağlayın, kişilere veya eşyalara değil!”
Mutluluk raporu
Madem ki ana yazımızın konusu mutluluk, bunu bir araştırma sonucuyla da destekleyelim…
London School of Economics araştırmacıları ta 1990’lardan günümüze mutlulukla ilgili tam 339 araştırma verisini incelemiş.
73 ülkede 80 binden fazla şirketten 1.8 milyon çalışanın verilerinin analiz edildiği çalışmanın sonunda hazırlanan raporun özeti:
İşinde veya işyerinde mutlu çalışanlar üretkenliği yüzde 30 oranında arttırıyormuş!
Mutsuzlar bu oranı düşürmüyordur inşallah!
Tahta
– Abicim biz bu bayram danaya girdik…
– Allah kabul etsin!
– Siz ne yaptınız?
– Biz de arkadaşlarla birlikte timsaha girdik!
– Timsaha mı?
– Timsaha dediysem yanlış anlama, Bursaspor ligde kurban olmasın diye açtığı yardım kampanyasına destek verdik!
– İyi yapmışsınız. Keşke beni de dahil etseydiniz…
– Geç kalmış sayılmazsın koçum, BAĞIŞ yaz gönder 1963’e bir SMS sen de…
Taş’lama
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ailesiyle birlikte bu bayramı hacda geçirdi.
O yüzden Merinos’taki parti bayramlaşmasında yoktu.
Başkan’ın kendisi yoktu ama onunla ilgili partililer arasında anlatılan bir fıkra ile kulakları bol bol çınlatıldı.
İşte o fıkra…
Cemerat’ta şeytan taşlamak için çok taş topladığını görenler, merak edip sormuşlar Aktaş’a:
“Ne yapacaksın bu kadar taşı?”
Başkan gülmüş:
“Bir bölümünü dönüşte Bursa’ya götürmeyi düşünüyorum. Orada da lazım olabilir!”
İktidarda 18 yıl!
Adalet ve Kalkınma Partisi 18.nci yaşını kutluyor.
İlk kurulduğu günlerini hatırlıyorum da, insanların girmeye çekiniyor, ürküyor seçim göremeden kapatılır diyordu…
Sonra bir baktık o çekinenler, kapatılır diyenlerin çoğu partide milletvekili, bakan ve belediye başkanı!
Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti, kuruluşundan bugüne kadar girdiği tüm seçimleri de referandumları da kazandı, iktidardan hiç düşmedi.
Bu bir dünya seçim rekoru!
Dün, sevdiğim saydığım AK Partili eski bir ilçe belediye başkanıyla 18 yılın değerlendirmesini yaparken, çok ilginç bir saptamada bulundu…
Dedi ki;
“Partimizin ülkemize yaptığı güzel hizmetleri saymakla bitmez. Hatalarımız da var tabii… Bana göre en büyük hata da insanlara kazanmadıkları parayı harcamayı öğrettik! Ekonomide belimiz düzelmiyorsa biraz da bu yüzden!”