İlginç ama gerçek…
Hala meydanlarda en çok kalabalığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan topluyor.
Üstelik, Tayyip Bey miting yapmıyor, sadece açılış törenlerine katılıyor ve hazır kalabalığı bulmuşken, ülke gündemine dair milletten taraf görüşlerini paylaşıyor…
*
Dikkat ederseniz…
Muhalefet partilerin liderleri, Cumhurbaşkanı‘nın topladığı kalabalığa bir şey demiyor, o meydanlarda yaptığı konuşmaların içeriğine tepki gösteriyorlar.
Tarafsızlık yeminine sadık kalmamakla suçluyorlar Erdoğan’ı…
Ve soruyorlar:
“Başkanlık sistemi için 400 milletvekili istemesini geçtik, muhalefet partisinin seçim vaatlerini eleştirmek, cumhurbaşkanının görevi mi? Bu nasıl her partiye eşit mesafede durmak? Bu nasıl tarafsızlık? Milletten taraf olduğunu söylüyor, O milletten taraf da biz başka milletten mi tarafız?”
*
Ya Başbakan Ahmet Davutoğlu ne yapsın?
Onun durumu daha da vahim!
Bırakın muhalefet partilerini, iktidardaki AK Parti’nin seçim mitinglerinde bile, Tayyip Bey’in açılış törenlerindeki katılım oranına ulaşılamıyor.
Bursa’da da yaşanmadı mı benzeri görüntüler?
Davutoğlu’nun Merinos Park’taki mitinge katılım oranı ve coşkusu nerede?
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın, Ulucami Önü‘nde Bursalılara yaptığı selamlama ve teşekkür konuşmasına katılım oranı ve coşkusu neredeydi?
*
Kabul etmek lazım…
“Tayyip Bey’i mi dinlemek, görmek istersin, Davutoğlu’nu mu?” diye sorulsa, her 100 AK Partili’den 99’u Tayyip Bey der!
Reis’in siyasi konumu ne olursa olsun, partililerin gönlündeki yeri hala aynı!
Hissettirmese de bu duruma bozuluyordur Başbakan…
Fakat şikayet etmeye hakkı yok bu gerçeği bile bile o koltuğa, göreve razı oldu.
Yalnız meydanlarda olsa iyi, medyalarda da Erdoğan‘ın gündem ve manşet üstünlüğü göze çarpıyor…
Çaresiz, katlanacak seçime kadar bu psikolojik işkenceye Başbakan Davutoğlu!
Reis’in emaneti olmak kolay değil!
Reklamlar…
Bu aralar, Özcan Deniz‘in kola reklamı pek revaçta ama benim en hoşuma giden özel bir bankanın reklamı…
İzlemişinizdir mutlaka…
Bankanın genç müdürü, bankasının gerçek bir esnaf dostu olduklarını göstermek için öğle tatilinde bankasının hemen yanındaki lokantaya gidiyor…
Garson önlüğünü giyip, eleman eksikliği çeken lokantacı komşusuna, yardım ediyor.
Var mıdır gerçek hayatta kariyerini hiçe sayıp garsonluk yapan böyle bir yardımsever banka müdürü?
O değil de, dua etsin elemana ihtiyacı olan komşu, lokantacı…
Ya, ağda veya masaj salonu filan olaydı!
Dünyanın en mutlu annesi…
Yapılan bir araştırmanın sonucuna göre;
Dünyanın en mutlu anneleri, Norveç’te yaşıyorlarmış.
En mutsuzları da Somali’de!
Türkiye acaba kaçıncı sırada çıktı?
Ne yapsak, bu Anneler Günü’nde annelerimizi alıp Norveç‘e mi götürsek pikniğe!
Bilimsel araştırmalara saygımız sonsuz…
Ama bir de duygusal gerçek var…
Dünyanın en mutlu annesi, çocukları tarafından sevilen, sayılan ve yalnız özel günlerde değil her daim hatırlananlardır.
Hele bir de çocuğu, sağlıklı ve mutluysa, ekonomik kaygısı da yoksa, o anne dünyanın neresinde olursa olsun, en mutlu annedir!
Seçim şarkısı
İncirler olana kadar kalmadın
Seçimde sandıklar dolana kadar
Kalsaydın bari…